Mahalle baskısı odunla kovaladı
Mahalle baskısı odunla kovaladı Sincan’da, biri 18 diğeri 17 yaşındaki iki sevgili, iddialarına göre el ele tutuştukları için aralarında...
Mahalle baskısı odunla kovaladı
Sincan’da, biri 18 diğeri 17 yaşındaki iki sevgili, iddialarına göre el ele tutuştukları için aralarında kadınların da bulunduğu mahallelilerin saldırısına uğradı.
21 Mayıs’ta Sincan Mevlana Mahallesi’nde meydana gelen olayda, ÖSS’ye hazırlanan 18 yaşındaki E.Y., aynı dershanede birlikte eğitim gördüğü kız arkadaşı 17 yaşındaki N.E.’yi alarak, babasına ait otomobille gezmeye çıktı. Evlerinin yakınında bulunan bir sitenin arazisine aracı park eden iki genç, el ele tutuşarak kaldırıma oturdu. Villa tipi evlerin bulunduğu bölgede delikanlı ile kız arkadaşının yanına, elinde kalın bir sopa bulunan 35 yaşlarında sakallı bir kişi geldi.
Fuhuşla suçlandılar
İddiaya göre gençlere, "Ne yapıyorsunuz l.. burada" diyerek bağıran saldırgan, elindeki sopayla genç kızın bacaklarına vurmak istedi. Delikanlı, sopayı tutarak kız arkadaşını korudu. Saldırgan, bunun üzerine sopayla bu kez delikanlının kafasına vurdu. Bu sırada çevrede bulunan evlerden gelen ve aralarında kadınların da bulunduğu yaklaşık 30 kişi, gençleri kuşattı. Elindeki sopalarla E.Y.’ye vurarak, "Burada fuhuş yapıyorsunuz değil mi?" diyen grup, gençleri kovalamaya başladı. Saldırganlar, kaçmaya çalışan E.Y. ve N.E.’yi taş yağmuruna tuttu. Bu sırada genç kız ayağından yaralandı.
Otomobili polisle aldılar
Otomobili olay yerinde bırakıp kaçan iki genç eve sığındıktan sonra ailelerince Sincan Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Kanlar içinde kalan delikanlının kafasına 15 dikiş atıldı ve 24 saat doktor gözetimi altında tutuldu. Genç kız ise ayağındaki yaralar tedavi edildikten sonra evine gönderildi. Olay yerinde kalan otomobil ise polis nezaretinde alınabildi. Olayın ardından delikanlının ailesi Fatih Karakolu’na giderek saldırganlar hakkında şikayetçi oldu.
Kaçmasam ölürdüm
Polise olayı anlatan delikanlı, "Kaçmasaydım öldürüleceklerdi" dedi. Hürriyet’in sorularını yanıtlayan ve yaşadığı günü hiç unutmadığını söyleyen delikanlı, olayı şöyle anlattı: "Kafama sopayla vurulduğunda bayılıyorum zannettim. Kadınların da aralarında bulunduğu yaklaşık 30 kişi bizi kovalıyor ve arkamızdan taş atıyordu. Yüzüm kanlar içinde kalmıştı; ancak kız arkadaşıma sürekli koşmasını söylüyordum. İkimizde çok korktuk. Eğer birimiz yere düşseydik kesin öldürürlerdi. Eve nasıl geldiğimizi hatırlamıyorum."
Adeta ’recm’
E.Y.’nin annesi S.Y. ise, Sincan’da hayati tehlikelerinin olduğunu ve evlerini taşımaya hazırladıklarını söyledi. S.Y. şunları söyledi: "Oğlum eve geldiğinde kanlar içindeydi. Hemen hastaneye götürdük. Ne olduğunu anlatamıyordu. Çok korkmuş görünüyordu. İlk önce kaza yaptığını düşündük. Tedavisinin ardından olayı anlatınca şok geçirdik. İki genç el ele tutuştu diye adeta recm edilerek öldürülmek istendi. İki kişiyi öldürmeye çalışan bu insanlar hala aramızda yaşıyor."
İşte polis ifadesi
OLAY sonrası genç kız şikáyette bulunmazken, E.Y.’nin ailesi, ilk şoku atlattıktan sonra 25 Mayıs’ta Sincan Fatih Merkez Karakolu’na giderek suç duyurusunda bulundu. E.Y.’nin tutanaktaki ifadesi aynen şöyle: "21.05.2008 günü saat 16.30 sıralarında 06 ... ... plakalı aracımla 1990 doğumlu N.E. isimli açık adresini bilmediğim (0546 ...) numaralı cep telefonunu kullanan kız arkadaşımla birlikte araç içinde gezdiğimiz sırada, Törekent içinde tam olarak adresini bilmediğim 17. cadde üzerinde bir yerde aracı park ettim ve kız arkadaşımla kaldırımda oturduğumuz sırada, 35 yaşlarında, sakallı, eşkaline dikkat etmediğim bir şahıs gelerek, ’Ne yapıyorsunuz burada?’ diyerek üzerimize yürüdü. Kız arkadaşım araca binmek istedi. Yüzünü göremediğim birkaç kadın, kız arkadaşımı kovaladılar. Bu sırada sakallı şahıs sopayla kafama vurdu. Kaçmaya başladım. Kafamın kanadığını görünce yerden bir taş alarak geri gelmek istedim. Olay yerinde 10-15 kişi görünce geri döndüm. Sincan Devlet Hastanesi’nden doktor raporumu alarak karakola geldim. Olaydan dolayı beni darp eden şahıslardan davacı ve şikáyetçiyim. Yakalandıklarında gerekli cezanın verilmesini istiyorum."
HÜRRİYET - 27 Mayıs 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.