Madımak'ta ölenlere hüzünlü 'yoklama'
Madımak'ta ölenlere hüzünlü 'yoklama'Sivas’ta Madımak Oteli önünde düzenlenecek olan toplantı 25 bin kişinin...
Madımak'ta ölenlere hüzünlü 'yoklama'
Sivas’ta Madımak Oteli önünde düzenlenecek olan toplantı 25 bin kişinin katılımıyla mitinge dönüştü. “Yarın Sivas’tayız” diyen Baykal törene gelmeyince yuhalandı. Mitingde ölenlerin “yoklamaları” yapıldı
Sivas’taki yürüyüşe, SHP lideri Karayalçın, DSP lideri Sezer ve DİSK Başkanı Çelebi de katıldı.
Her yıl kalabalık gittikçe büyüyor... 15 yıldır her 2 Temmuz’da Madımak Oteli’ndeki yangını içinde söndüremeyen, acısını dindiremeyen kalabalıklar ellerinde pankartlar, “Bir gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek” sloganlarıyla, ara sokaklardan çıkıp alanlarda birleşiyor.
Cemevinin önünden yürüyüşe geçenleri yolun ortasında Murat Karayalçın ve arkadaşları karşılıyor. Hep beraber anıta çelenk koyan binlerce insan, Madımak Oteli’nin önünde buluşuyor...
Baykal sözünü tutmadı
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Murat Karayalçın alanda... Eşber Yağmurdereli, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, ÖDP Genel Başkanı ve milletvekili Ufuk Uras, Madımak Oteli’nin önünde bekliyor.
“20 arkadaşımızla yarın Sivas’tayız” sözlerine karşın Baykal’ı görmek mümkün olmayınca, alanda binlerce insan CHP liderini yuhalıyor.
Başta Hacı Bektaş Veli dernek ve vakıfları olmak üzere aralarında KESK, EMEP, ÖDP, DSP, SHP, Halkevleri gibi değişik siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ve sanatçıların bulunduğu gruplar Madımak’ın önüne geldiğinde, otelin önünde düzenlenecek toplantı yaklaşık 25 bin insanın katılımıyla tam anlamıyla bir mitinge dönüşüyor.
Yuh sesleri
Yol boyunca atılan sloganlar, Madımak Oteli önüne gelince daha da artıyor. DSP otobüsünün üzerinde, 35 kişinin yanarak öldürüldüğünü unutturmak isteyenlere karşı konuşmalar yapılıyor. Hatırlatılan geçmişe dair her söz, yuh sesleriyle noktalanıyor.
Gazeteciler, ÖDP’nin aracının üzerinde. Pencere önlerinde tek tük insanlar, Madımak Otel’e doğru ilerleyen kalabalığı hiçbir tepki göstermeden izliyor. Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinden mitinge katılanlar, Atatürk Düşünce Derneği (ADD) pankartı taşıyor.
Ölenlerin “yoklaması”
Polisin son derece nazik ve gerginliğe yol açmayan kolaylaştırıcı tutumu dikkat çekiyor. Otelin, altındaki kebapçı salonuyla değil, müze olarak anılmasını isteyen kalabalıklar bir de yoklama yapıyor. Ölenlerin yoklamasını!...
DSP aracından sesleniliyor: Nesimi Çimen! Binlerce insan hep bir ağızdan “Burada” diye bağırıyor. Metin Altıok! Yine hep bir ağızdan “Burada”... Hasret Gültekin! Asım Bezirci... O da “Burada”...
Ölen 35 kişi tek tek sayılıyor. DSP ile SHP’den bir temsilcinin kürsüye çıkıp konuşması isteniyor, ancak, kimse bulunamayınca yuh sesleri yeniden yükseliyor.
“Mitingi” uzaktan izleyen bir vatandaşa yaklaşıyorum. “Madımak Oteli yakıldığında ben 10 yaşındaydım” diyor. Yine de gergin. Anlam veremiyor her yıl her yıl... “Müze olunca ne olacak ki” diyor.
Bir başkası, “Askerde bile bana, ‘Yakanlardan mısın yakılanlardan mı?’ diye sordular. Bu olay artık bitmeli. Sivas’ın ne suçu var?” diye soruyor.
Soruların yanıtını yine otelin önünde konuşan Alevi örgütlerinin temsilcileri veriyor:
“Öfkeli bir kalabalık tarafından otelleriniz ateşe verildiğinde, merdiven başında, kapı aralığında, dumandan boğularak, yanarak ölen insanlar bir daha olmasın diye... Ne yakan, ne yakılan ne de göz yuman olmayasınız diye müze olması şart diyoruz...”
Otelin önünü, duruşmalarda sanıkların “pişman olmayan” yüzlerine baktıkça “her şeylerini” kaybedenler, anneler, babalar, kardeşler, sevgililer, dostlar sarmış, içeri giremiyorum... Otelin kapısı duvar olmuş!
Eşber Yağmurdereli’ye, “Bu kalabalık, taleplere yanıt verebilecek mi?” diye soruyorum. “Müze istemekle olmuyor bu işler. Teknik bir çalışma lazım. Bu işin muhatabı devlet değil. Çünkü, o otel devlet malı değil. Ancak, otelin satılmasını da siyaseten engelleyenler var, ürkütüyorlar. Dolayısıyla çözüm nihayetinde gelip siyasete dayanıyor. Bu insanların siyaseten kendilerini örgütlemeleri lazım. Bu güce ulaşamadığımız sürece rica etmekten başka şansımız yok” diyor.
15 yıldır her 2 Temmuz’da Madımak Oteli’ndeki yangını içinde söndüremeyen, acısını dindiremeyen kalabalıklar ellerinde pankartlar ve sloganlarıyla, ara sokaklardan çıkıp alanlarda birleşti. 35 kişinin yanarak öldürüldüğünü unutturmak isteyenlere karşı konuşmalar yapılıyor. Hatırlatılan geçmişe dair her söz, yuh sesleriyle noktalanıyor.
Nasıl bir müze olacak?
Alevi gençlerin soluklanmak için girdiği bir kahveye ben de giriyorum. “Nasıl bir müze olmalı?” sorusuna yanıt arar gibi kendi aralarında sohbet ediyorlar:
“Yangından önce yerlerde sürüklenip parçalanan Ozanlar Anıtı’nı otelin girişine koyarız...”
Bir diğeri devam ediyor:
Aziz Nesin’e öfke duyan kalabalığın “Gün küfrün hesabını sorma günüdür” başlıklı bildiriyi de oteldeki saatin altına asarız...
Madımak Oteli’nin merdivenlerine de şair Metin Altıok, şair Behçet Aysan ve bağlama ustası Hasret Gültekin’in heykellerini dikeriz...
Nedenini ise kimse sormuyor.
Çünkü, artık herkes biliyor ki, 35 insanın gülerek, şakalaşarak ama endişeli bekleyişin sonunda yaşamlarını nasıl yitirdiğini anlatabilmek için, tarihten ders almak ve onu bir daha yaşamamak için bu otelin müze olması isteniyor.
O sırada kürsünden biri sesleniyor:
“Çorum’u unuttuk, Kahramanmaraş’ı yaşattılar. Maraş’ı unuttuk, Sivas’ı yaşattılar, Gazi’yi yaşattılar. Artık unutmayacağız, unutturmayacağız...”
Belma Akçura
MİLLİYET - 3 Temmuz 2008
25 bin kişi tek ses: Madımak müze olsun
Sivas’ta, 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle başlayan ve 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların 15’inci yıldönümünde 2 ayrı anma programı düzenlendi.
CHP, Atatürkçü Düşünce Derneği, Cem Vakfı, Eğitim İş Sendikası, Cumhuriyet Kadınları Derneği ile CUMOK’un ortak düzenlediği ilk anma programı çerçevesinde, 500 kişilik grup kent meydanındaki Atatürk Anıtı önüne geldi. Buradaki törende konuşan CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, devleti yönetenlerin bu kanlı olayla yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Özdemir, "Başbakan bir kere olsun, çıkıp bu katliamı kınadığını, bunun bir insanlık suçu olduğunu, laik Cumhuriyet’e başkaldırı olduğunu ifade etmelidir" dedi. Daha sonra Madımak Oteli’nin önüne gidildi. Buradaki törende konuşan CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Süha Okay, "2 Temmuz 1993’te burada toplanan kalabalık, ’Kahrolsun laiklik’, ’Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak’ sloganları atıyordu. Olayların baş sorumlularından biri olan Cafer Erçakmak hálá yakalanabilmiş değil. Bu otelin bulunduğu yerde halen bir et lokantasının bulunmasından dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Madımak mutlaka hoşgörü ve aydınlanma müzesi olmalıdır" dedi.
Kebapçının camını kırdılar Ethembey Parkı önünde başlayan ikinci anmaya 25 bin kişi katıldı. Vatandaşlar attıkları sloganlar ve taşıdıkları pankartlarla "Madımak müze olsun" dediler. Yürüyüşe DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras da katıldı. Grup Madımak Oteli’nin önüne geldiğinde kimliği belirlenemeyen bir kişi, otel altındaki faaliyetini yürüten ve dün kapalı tutulan kebapçının camlarını tekmeleyerek kırdı, kapısına zarar verdi. Olayda yaşamını yitiren bağlama sanatçısı Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin, "Bugün buraya kanı kanla yıkamak istemediğimizi söylemeye geldik. Et kokusundan, bu yangın isinden kurtarın memleketinizi demeye geldik" dedi. Sivas Valisi Veysel Dalmaz, "Buradaki kebapçının kaldırılması için çalışmalarımız var ve en kısa zamanda bunu sonuçlandıracağız" diye konuştu.
Karanfilli anma
İlk anma programına katılanlar alkış ve sloganlar eşliğinde Madımak Oteli’nin önüne geldi. Burada milletvekilleri, partililer ve vatandaşlar otel önüne karanfil bıraktı.
SİVAS / DHA - HÜRRİYET - 3 Temmuz 2008
Çiçekçi olması da bizi mutlu etmiyor
Alevi dernekleri ve kuruluşları, CHP, DSP, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Sivas katliamının 15. yılında Madımak Oteli’nde yaşamını yitiren 35 aydının anısına Madımak Oteli’nin müze olması için dün Kartal Meydanı’nda imza kampanyası başlattı.
Bir hafta boyunca Alevi Vakıflar Federasyonu’na bağlı cemevlerinde toplanacak olan imzaların, daha sonra milletvekilleri aracılığıyla TBMM Başkanı Köksal Toptan’a sunulacağı belirtildi. Madımak Oteli’ndeki yangında hayatını kaybeden halk ozanı Nesimi Çimen Karacaahmet Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı.
Katliamın ardından otelin müze olması için büyük çaba sarf eden Makbule Çimen, eşinin insanlıktan yoksun kişiler tarafından yakıldığını söyleyerek, “Otelin müzeye dönüştürülerek insanlığa örnek olmasını istiyoruz. 15 yıldır bunun için mücadele ederken çiçekçi dükkânının yapılması bizi mutlu etmiyor” dedi.
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul
MİLLİYET - 3 Temmuz 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.