Madımak'ı örtme çabası
Madımak'ı örtme çabası Madımak katliamında Aziz Nesin'i itfaiye merdiveninden atmaya çalışan dönemin RP'li belediye...
Madımak'ı örtme çabası
Madımak katliamında Aziz Nesin'i itfaiye merdiveninden atmaya çalışan dönemin RP'li belediye meclis üyesi Cafer Erçakmak'ın da aralarında bulunduğu 7 kişinin davasında ilginç bir gelişme yaşandı. 15 yıldır yakalanamayan 7 sanığın yargılandığı davada savcı, zama aşımından davanın düşürülmesini istedi. Talebin hukuka uygun olmadığını belirten hukukçular, zamanaşımı süresinin 30 yıl olduğuna dikkat çektiler.
Ankara- Madımak Oteli’ni ateşe vererek 35 aydının yaşamını yitirmesine neden olan ve 15 yıldır yakalanamayan 7 sanığın yargılandığı davada savcı, zaman aşımından davanın düşürülmesini istedi. Mahkemenin savcının görüşüne uyması durumunda sanıklar hiçbir ceza almadan kurtulacaklar. Davanın müdahil avukatlarından Şenal Sarıhan, mütalaanın açıklandığı davadan kendilerinin haberdar edilmemesine tepki gösterdi. Sarıhan ve Bahçeşehir Üniversitesi Ceza Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Timur Demişbaş savcının talebinin yerinde bir talep olmadığını belirttiler.
Madımak kıyımında yazar Aziz Nesin’i itfaiye merdiveninden atmaya çalışan dönemin RP’li belediye meclis üyesi Cafer Erçakmak’ın da aralarında bulunduğu 7 kişinin davasında ilginç bir gelişme yaşandı. 2 Temmuz 1993’teki katliam sonrasında başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Erçakmak’ın da bulunduğu 7 kişi bulunamamıştı. Yakalanan sanıklar yapılan yargılama sonucunda, 34 kişi ağırlaştırılmış müebbet, 4 kişi müebbet, 4 kişi 20’şer yıl. 1 kişi 15 yıl, 9 kişi 7 yıl 6’şar ay bir kişi 5 yıl hapis cezası alırken, 14 kişi ise beraat etmişti.
Ana dava sürerken 7 sanık hakkında “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan açılan dava ise, sanıkların uzun süre bulunamaması gerekçesiyle ayrıldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaları süren Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, Hakan Karaca, Necmi Karaömeroğlu, Yılmaz Bağ, İhsan Çakmak ve Cafer Erçakmak’la ilgili önceki günkü 14. duruşmada savcı Mustafa Bilgili esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Bilgili, sanıklar hakkında “Anayasal düzeni değiştirmeye iştirak” suçundan cezalandırılması istemiyle dava açıldığını, yasada bu suçun zaman aşımı süresinin ise 15 yıl olduğunu anımsattı. Suç tarihi itibarıyla 2 Temmuz 2008’de zaman aşımı süresinin dolduğunu bildiren Bilgili, sanıklar hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise karar için dosyayı incelemeye aldı. Kararın 19 Aralık’taki duruşmada açıklanacağı belirtilerek duruşma ertelendi.
Avukatlara bildirilmedi
Davanın müdahil avukatlarından Şenal Sarıhan, savcının mütalaayı açıkladığı davadan haberdar edilmemelerine tepki göstererek, “Bu davadan haberimiz yok, takip ettiğimiz bir dava da değil. Bu davanın bir kere bize tebliğ edilmesi gerekirdi. Ama bu yapılmadı. Mahkeme esas hakkındaki iddiamızı açıklamamız için bize bildirimde bulunulmalıydı. Katılanlar adına müdahil olmak için hemen başvuracağım” dedi. Sarıhan, davanın zamanaşımı süresinin 15 yıl olmayıp 22.5 yıl olduğunu söyledi. Savcının talebinin yerinde bir talep olmadığını belirten Sarıhan, şunları kaydetti: “Çünkü yargılanan sanıklardan Cafer Erçakmak ve İhsan Çakmak’la ilgili farklı durumlar var. Cafer Erçakmak henüz yakalanmamış ve mahkeme önüne çıkarılmamış. Dolayısıyla İhsan Çakmak’la dosyalarının ayrı incelenmesi gerekiyor. Ama savcı hepsini kapsayan bir ifade kullanmış. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili olarak da zamanaşımı süresi 765 sayılı yasaya tabi olduğu için bu süre 20 yıldır. Bu süre ikiye katlar ve 30 yıla ulaşır. Yani savcının zamanaşımı talebi hukuka uygun bir talep değildir.”
Bahçeşehir Üniversitesi Ceza Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Timur Demişbaş da söz konusu sanık hakkında açılan davanın yanlış olduğunu, sanığın azmettiren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiğini belirterek, “Bu kişiyi azmettiren sıfatıyla sorumlu tutmak lazım. Öyle bir durumda bu suçun cezası 146. madde kapsamında ve ayrıca adam öldürme hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Onun zamanaşımı süresi de ağırlaşmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği için eski kanuna göre 20 yıldı. Onun yarıyıl uzaması 30 yıllık zaman aşımı süresi olacaktı” dedi.
Zamanaşımıyla kurtulacak sanıklardan Muhammed Nuh Kılıç’ın Almanya’da dönercilik yaptığı saptanmıştı.
Cumhuriyet (Ankara Büro) - 6 Kasım 2008
Zamanaşımı süresi 15 değil 30 yıldır
Sivas’ta 1993 yılında Madımak Oteli’nin yakılması sırasında 35 kişinin öldüğü katliamın davası, ‘zamanaşımı süresi’ tartışması nedeniyle yeniden gündemde...
Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen katliamın bir numaralı sanığı Cafer Erçakmak’ın da yargılandığı davada, savcının zamanaşımı istemesi, davacıların tepkisini çekti. Çıkarılan yangın sırasında yakınlarını kaybeden ailelerinin sözcüsü Avukat Şenal Sarıhan, “Hepimizin içi yanıyor, bu zamanaşımı kararı çıkarsa Türkiye’nin de içi yanacak” dedi.
DAVACILAR MÜDAHİLLİK İSTEYECEK
AKŞAM’a konuşan Sarıhan şunları söyledi: “Ana dava bitti ancak yakalanamayan sanıklar için dosya ayrıldı. Ana davada Cafer Erçakmak durumundaki diğer sanıklar hakkında ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ verilmiştir. Erçakmak hakkında ise aynı maddenin ‘iştirak’ suçunu düzenleyen ilgili maddesinden dava açılmış ve 5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenmiştir. Ancak konu terör kapsamında olduğundan ceza yarı oranında artar, yani 7.5 yıldan 22.5 yıla kadar hapis olur. Bundan dolayı hem ağırlaştırılmış ceza yönünden hem de bu suç yönünden zamanaşımı da 22.5 yıl olmalıydı. Hatta davanın baş sanığı hakkında ‘azmettiricilikten’ dava açılmalıydı. Bu durumda zaman aşımı 30 yıl olacaktı.” Sarıhan, gelecek duruşmada müdahillik isteyeceklerini de söyledi.
Kıvanç EL - AKŞAM - 6 Kasım 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.