HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, geçen yıl (2020) Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın tarafından Berlin Büyükelçiliğinde düzenlenen “aşure sofrası” etkinliğinde dile getirilen ‘Avrupa ve Balkanlar’da yaşayan Alevilerle temasa geçmek için görevlendirilen 111 Alevi uzmanın kim olduğunu’ Meclis Başkanlığı’na sormuştu. Kenanoğlu, böyle bir çalışmanın öncesinde Türkiye’deki ve yurt dışındaki Alevi kurumlarıyla irtibata geçilip geçilmediğini de soru olarak yöneltmişti.

Kenanoğlu şu sorulara yanıt verilmesini istemişti:

-Alevi Uzmanı olduğu belirtilen 111 kişi kimdir? Bu kişilerin uzman olduğuna hangi ölçütler dikkate alınarak ve kim karar vermiştir? -Böyle bir çalışmanın öncesinde Türkiye’de ve Avrupa’da bulunan Alevi kurumları haberdar edilmiş midir? -Yurtdışında yaşayan Alevilerin irtibata geçirilmesinin planlandığı Türkiye’deki Alevi kurumları hangileridir? Bu kurumlar ne tür bir değerlendirmenin ardından belirlenmiştir?

Kenanoğlu’nun ilgili soru önergesine yanıt Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan gelmişti.

Ersoy şu yanıtı vermişti:

“Bakanlığımız (Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı)’ca;

Yurtdışında yaşayan Türkiye kökenlilerin belli bir kısmı Alevi inancına mensup insanlarımızdan oluşmaktadır. Yurtdışında yaşamını idame ettiren bu insanlarımız kültürel ve inançsal örgütlenmeler çerçevesinde çeşitli sivil toplum kuruluşları (STK) kurmuşlardır. Yurtdışında faaliyetlerini sürdüren bu STK’lar Muharrem ayı ve diğer kutsal günlerde Alevi vatandaşlarımızın inançlarını yerine getirmelerine yardımcı olmak üzere Türkiye’de mukim Alevi STK’lardan İnanç rehberleri (Dede, Zakir ve diğer 12 Hizmet Görevlileri) talebinde bulunmaktadır. Bu kişilerin seçimleri, kaç kişi olacakları ve nerelerde hizmet yürütecekleri gibi ölçütler ve kriterler Türkiye ve yurtdışında mukim Alevi STK’ların ortak kararı çerçevesinde belirlenmektedir. Anılan STK’larca belirlenen inanç rehberlerinin yurtdışına gitmeleri ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nca desteklenmektedir. Ancak, mezkûr Başkanlığın bu kişilere ilişkin seçim süreci, gidecekleri bölgeler ve gerçekleştirecekleri hizmetlerin şekli ve içeriğine dair herhangi bir dahli olmamaktadır.

Söz konusu çalışma yurtdışında ve yurtiçindeki STK’ların taleplerini yerine getirmek amaçlı olduğundan genele matuf bir duyuru ihtiyacı hâsıl olmamıştır. Bu çalışma kapsamında herhangi bir STK ve kurumun Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nca belirlenmesi söz konusu olmayıp, talepte bulunanların başvuru yapıyor olması esas alınmaktadır.”

PİRHA/ ANKARA