Şia-Caferi‘liği yaymak için Ali yolu, Alevi Akademisi, Ocakzadeler toplantısı, Gençlik eğitim kampları, Kerbela, Irak ziyareti, Şii camilerine gidip Alevileri Umreye ve Hac‘ca yönlendiriyorlar.

Gözü aç, nefsi dönmüş, narsist kişilikli bu işbirlikçilerin görevi büyük sermayenin istediği biatcı, kul mantığına haps edilmiş, sormayan sorgulamayan Ruhban sınıfına, egemenlere uşak yetiştirmek.
Bu bağlamda özellikle Muharrem ayinda gerek Avrupa da gereksede Ülkemizde Şia değerleri ile donatılmış ağzı laf yapan sözde DEDE, PIR, REHBER‘ler Cem evlerinde islami bir termoloji kullanılarak anlattıkları efsane ve mitolojilerin yanı sıra alevilikle bağdaşmayan uygulamalar.

Örneğin; sözde inanç önderi içeriye ayak basınca kışladaki yanaşık düzen gibi herkesin ayağı kalkıp hazır ola geçmesi gibi uygulamalarla Aleviler belli kaide, kural ve inanç rituel değişikliklerine alışıyorlar.

Hümanist doğaya çevreye, eşitliğe duyarlı Alevi sayısı git gide azalmakta, Cem evlerinde dal veren, filiz açan yola ışık tutan, emek veren, YOL‘a hizmet eden samimi güzel İnsanları önceden hazırlanmış bir proğram çerçevesinde kitlelenin önüne konularak anti propağandalarla kişileri kurumdan uzaklaştırıyorlar.

Bu tür gayri ahlaki taktiklerle Aleviliği bitirme budama asimile etmek için gerekli maddi manevi ve lojistık destek Devlet-diyanetin etkin imkan ve olanakları ile hız kazanarak devam ediyor!!

1,8 milyar Müslüman nüfusu aptal yerine koyarak, İslamın özü benim projeleri egemen zihniyetin karanlık projesidir.

Saygılarımla,

K. DURSUN