Kimliklerden silinen

İbrahim KİRAS / Star

Osmanlı vatandaşları arasında eşitlik öngören Tanzimat Fermanı özetle “Gâvura gâvur demek yasak” diye halk diline tercüme edilmişti.

Neredeyse iki asır sonra şimdi de “Müslüman’a Müslüman demek yasak” diye tercüme edilebilecek bir gelişme karşısındayız.

“Kimliklerden din hanesinin kaldırılması” meselesinden söz ediyorum.

Biliyorsunuz, bir vatandaşımız AİHM’e başvurarak kimlik belgesindeki “Dini: İslam” ibaresinin çıkarılıp bunun yerine “Alevi” yazılmasını, bu olmadığı takdirde kimliklerdeki din hanesinin toptan kaldırılmasını talep etmiş. Mahkeme de din hanesinin kaldırılmasına karar vermiş.

Şimdi hükümet bu karara üç ay içinde bir itirazda bulunmazsa bu karar tarafımızdan da kabul edilmiş sayılacak. Gereğinin yapılması için bir takım adımlar atılmaya başlanacak.

***

“Kişilerin dini inançlarını açıklamaya zorlanmasına hepimiz karşı olduğumuza göre kaldıralım din hanesini, olsun bitsin” diye ifade edilebilecek bir anlayış genelde kabul görüyor.

Oysa bu konuda bir “karşı görüş” de var.

İnsanların ölünce hangi mezarlığa gömüleceğinin veya hangi dinî törenle yolcu edileceğinin bilinmesi gibi pratik faydalardan söz etmiyorum.

Din kimliğinin insanların inancını değil, mensubiyetlerini/aidiyetlerini ifade ettiğini de anlatmaya uğraşmayacağım.

Bahsettiğim “karşı görüş” şu: Kimliğinde dini mensubiyetinin açıklanmasını istemeyenler kadar, “(kimlikte) dine ne gerek var” yaklaşımından rahatsızlık duyan insanların da görüşü dikkate alınmalı.

Açıkçası işin şöyle bir boyutu var: AİHM yargıçları bizim “kimliğimizle” ilgili bir konuyu herhangi bir “dava konusu” olarak masanın üstüne yatırıp bir karar veriyorlar. AİHM’nin kararı Avrupa’da hâkim olan zihniyet açısından tutarlı. Buna göre din eski çağların hatırası olmaktan fazla bir özelliği olmayan ve mümkünse vicdanlarda kalması gereken bir olgu.
Bizde de böyle düşünenler var. Ama dini aynı zamanda bir sosyal kurum olarak kabul edenler de var. Bu görüşteki insanlar için din her şeyden önce bir kimlik tanımı olduğu için kimliğinden din hanesinin kaldırılmasını nasıl karşılayacağı ayrıca önem taşıyor olmalı.

Oysa bu insanlara fikrini soran yok.

Sanki bir suç işlemiş gibi günün birinde bir mahkeme tarafından kimliğinden din hanesinin çıkarılması cezasına çarptırılmış insanlar bunlar.

Bu insanların haleti ruhiyesini önemsemeyenler sonra pişman olabilirler.

***

Konuyla ilgili görüş açıklayan AK Parti yöneticilerinden ilahiyat hocalarına kadar geniş bir kesim “hiç mesele değil” mealinde konuşuyor.

Kimliklerden din hanesinin kaldırılmasının dinî açıdan bir sakınca taşımadığı ortada. Ama işin siyasi boyutu o kadar net değil.

Muhtemelen AK Partililer bu meselenin siyasi istismar konusu olabileceğinin ve seçim kampanyalarında “Kimliklerden İslam ibaresini kaldıran parti” olarak anılma tehlikesinin uzak olmadığının farkında değiller.

Her ne kadar söz konusu AİHM kararından en fazla Kemalistler memnuniyet duymuşlarsa da tek parti yıllarının “laiklik” uygulamalarını aslanlar gibi savunmaya devam eden CHP bu konuda birden bire “İslam kimliği” savaşçısı kesilebilir.

CHP’liler bu noktada çok da haksız olmazlar. Çünkü Kemalist laikliğin uygulamada olduğu dönemde kimliğimizde İslam yazıyordu. “Demokratik laikliğe” geçme teşebbüsleri ise kimliğimizdeki din hanesini kaldırmayı öngörüyor. Bu da kaderin cilvesi olsa gerek.

İbrahim KİRAS

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy71181 = 'ibrahimkiras' + '@';

addy71181 = addy71181 + 'stargazete' + '.' + 'com';

var addy_text71181 = 'ibrahimkiras' + '@' + 'stargazete' + '.' + 'com';

( '' );

71181 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

Star - 6 Şubat 2010 Cumartesi