Kıbrıs'lı Canlar Maraş'ı Unutmadı
Kıbrıs'lı Canlar Maraş'ı UnutmadıÜzerinden uzun yıllar geçmesine karşın acısı dinmeyen Maraş Katliamı Kıbrıs'ta düzenlenen...
Kıbrıs'lı Canlar Maraş'ı Unutmadı
Üzerinden uzun yıllar geçmesine karşın acısı dinmeyen Maraş Katliamı Kıbrıs'ta düzenlenen bir etkinlikle anıldı.
Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin organizasyonu ile Kuğulu Park’ta toplanan Aleviler Maraş Katliamı’nı bir kez daha andı.
Kuğulu Park’ta toplanan birçok Alevi basın açıklamasının yapılmasının ardından kortej oluşturarak Öğretmenler Sendikası Lokali’ne yürüdü. Sendika Lokali’nde Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından Maraş Katliamı ile ilgili belgesel film gösterimi yapıldı. Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin düzenlediği anma etkinliğini katılım oldukça yüksek oldu. Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Gençlik Komitesi Başkanı Özcan Uçaroğlu, Maraş Katliamının yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklama da şunları söyledi:
Bu etkinliğin amacı geçmişte yaşanan olaylar üzerinden yeni gerilimler yaratmak değil, olaylarda yaşamını yitiren canları anmak ve faillerini nefretle kınamaktır.
“1978’de Kahraman Maraş’ta yaşanan olaylarda resmi rakamlara göre 114 kişi öldü; yüzlerce kişi yaralandı.
552 ev, 289 işyeri tarip edildi. 804 kişi hakkında dava açıldı sanıklardan 29 kişi idam 7 kişi için müebbet hapis 321kişi için de 24 yıl arasında hapisle cezalandırıldı.
Eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in arşivinde çıkan belgelerin delil olarak kullanılması istenirken 114 kişinin öldüğü katliamı MİT ve Türkeş’in tertiplediği ileri sürülüyor.
Ecevit’in 1979 dan beri sakladığı belgeye göre katliam MİT görevlilerince planlanıyor, işte Ecevit’in üzerine "çok ciddi bir kaynaktan verilmiştir" notunu düştüğü belge. CHP iktidarı devraldıktan sonra vuku bulan büyük olayların Malatya, Sivas, Kahramanmaraş’ta çıkacağına dair bir iki ay evvelinde haber verilmediğinden yüzlerce vatandaşımızın can ve mal kaybına sebebiyet vermişlerdir. Önceden haber vermek bir tarafa olayın yaratılmasından en etkin rol oynamışlardır. Nitekim Kahramanmaraş olayı MİT’ten müşterek planlamalarıyla çıkartılmıştır. Türkeş olayın tavassutuyla tayin ettirerek güney bölgesini ele geçirmiş ve Maraş Olayı’nı rahatlıkla tertip ettirmiştir. MİT olayın içinde olmasaydı her türlü istihbarat aylar evvel alır ve ya olayın zuhur etmesine meydan vermezdi. MİT ve CHP zamanında büyük olayları yapan ve yaptıran MHP’lilere ait bilgileri saklamış sıkı yönetim mahkemelerine sadece sola ait raporların verilmesi hususunda Türkeş MİT’teki elemanlarına talimat vermiştir.
Kahramanmaraş katliamından bir hafta önce kente gidip temaslarda bulunan Robert Aleksandır Peck sadece Kahramanmaraş’ta görülmemiştir. Çorum ve Amasya’yı da ziyaret etti. Ziyaretleri mutakip iki kente de Alevi-Sünni kavgası çıktı ve bir çok insan hayatını kaybetti. Peck’in, pekte gizli saklı bir adam değildi. Bazı emekli generaller tarafından biliniyordu ve tanınıyordu. Görev yeni Kıbrıs’ta yeni akrediteydi fakat ne hikmet Türkiye’de dolaşıyor nasıl edindiğini bilmediğimiz Türk dostlarıyla düşüp kalkıyordu. Peck suç üstü yakalanmıştı. Son karıştırıcılık adresi olan Amasya’da temaslarda bulunurken Belediye Başkanı Güdüz Türen ve o dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş’in israrlı takipleri sonucu yakayı ele vermiş sınır dışı edilmiştir. Sonra ne mi oldu? Ne olacak Peck’ini deşifre eden Güneş’i bir şarkıcı kadınla basıldı ve istifa etmek zorunda kaldı. Güneş gidince Peck yine Türkiye’ye döndü ve temaslarına kaldığı yerden devam etti. İsmi mahfuz bir gazeteci yıllar sonra Bakan’a komplo kurulduğunu bu komplo CIA ve Türk gazetecilerin ortak hareket ettiklerini açıkladı. Şarkıcı kadın da yine yıllar sonra Bakan’a kurulan komplonun içinde yer almaya zorlandığını itiraf etti. Daha da önemli ayrıntı şu; Peck in olayını yazan tek gazeteci Ahmet Karaman hakkında açılan davalar nedeniyle ülkeyi terk etti. Şu an yurt dışında yaşıyor. Baskın olayını manşete çeken gazetenin genel yayın yönetmeni ise malesef yaşamıyor. 7 Mart 1990’da şoförüyle birlikte öldürüldü.
AKP Hükümet’nin Alevi Açılımı konusunda başlattığı Projelerin Alevileri inandırıcı gelmiyor. Recep Tayip Erdoğan 1990’lı, yıllarında İstanbul Belediye Başkanıydı Alevilerin inanç merkezi olan Karaca Ahmet Dergahı’nı dozerlerle yıkmadı mı?
Yıl 2007. Erdogan Başbakan iken Alevilerin Cem Evleri’ne "cümbüş evidir" diyebiliyor. Bu ne biçim açılım! Olsa olsa fiyasko bir açılım. Bu projenin başındaki Devlet Bakanı Faruk Çelik inanılmaz bir skandala imza attı. Ve bir çuval inciri berbat etti. Hani şu tarihe kara bir leke olarak geçen gözünü kan bürümüş kafatasçıların yüzlerce insanı sorgusuz sualsiz katlettiği Maraş Katliamı var ya.. Hani Alevi kadınlarına, kocalarının, kardeşlerinin ve çocuklarının gözleri önünde önce tecavüz edilip, sonra memelerinin kasildiği insanlık ayıbının yaşandığı yıllar.. İşte o insanlık ayıbının yaşanmasına sebep olan adam olarak zabıtlara geçmiş Ökkeş Şendilleri de çalıştaya davet etmiş. Sayın Bakan’ın niyeti farklı düşünceleri dinlemekmiş. Bakan Çelik’in bu beyanatını okuyunca iyi ki yaşamıyordu, yaşasaydı eminim Bakan Çelik farklı düşünceleri dinlemek adına Aleviler için bir sembol olan Pir Sultan Abdal’ı asan Hızır Paşa’yı da davet ederdi bu çalıştaya.
Sevgili canlar son dönemlerde bazı siyasi parti yetkililerinin açıklamaları Kıbrıslı Alevileri derinden yaralamıştır. CHP'li Onur Öymen'in Dersim niyetini açıklamasıyla Atatürk'ün cumhuriyeti hangi zihniyetteki kişilere bıraktığı ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetin ilanıyla başlayan mabete kanlı fikirler girmiştir. Bizlerin yıllardır sol diye desteklediğimiz sırtımızı dayadığımız bu zihniyet gerçek yüzünü göstermiş resmi ideolojik dayatmaların altında ezilmiştir. Aleviler devrim ve inkılapların tarafıdır. Katliam onayı veren bir sol bizlerin dostu olamaz. Yıllarca desteklediğimiz bu sol zihniyet dönemlerinde bizler Maraşı, Sivası, Gaziyi vb lerini yaşadık. Sorarım bu sol hangi zafiyetleri verdi de bizler bu sol hükümetlerde yakıldık yıkıldık. Alevilerin haklı demokratik taleplerini parti beyanına bile alamayan bu ezik sol daha ne kadar muahlefette bizleri oyalayacaktır. Uyanalım ve artık yolumuzun gereğini yapalım, bir olalım, iri olalım, diri olalım.
Bir kez daha Maraşların, Sivasların, Dersimlerin yaşanmayacağı bağımsız ve tüm halkların kardeşçe yaşayabileceği laik, demokratik bir Türkiye arzusuyla;
Tüm basın ve kamuoyuna duyurulur.
Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği"
KAYNAK : Alevihaber.com - 24 Aralık 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.