Kelle farkıyla kaybetmek

Kelle farkıyla kaybetmek

Kelle farkıyla kaybetmekMine G. Kırıkkanat / VATANGalileo’nun ruhu tepemizde dolanıyor ve yerkürenin devinimini gözetliyorsa, hayatına mal olan...

A+A-

Kelle farkıyla kaybetmekKelle farkıyla kaybetmek

Mine G. Kırıkkanat / VATAN

Galileo’nun ruhu tepemizde dolanıyor ve yerkürenin devinimini gözetliyorsa, hayatına mal olan kurama bir istisna ekler, “Dünya döner, ama Türkiye tersine döner!” derdi.

Savunduğu piyasa ekonomisiyle ‘sağcı’ bir parti olmakla kalmayıp, mümin muhafazakâr ve milliyetçi yapısıyla ‘aşırı sağ’ın kalesi sayılan MHP, ülkede ‘sol’ deyince ilk akla gelen topluluk, sağcıları bile ‘solcu’ diye yaftalanan ve hem tarihsel, hem de kültürel anlamda ‘sol’ tabanı simgeleyen Alevileri destekliyor.

Bayrağındaki cumhuriyetçilik, laikçilik, ulusçuluk, devletçilik, halkçılık ve devrimcilik ilkeleriyle ’sol’un daniskası olması gereken CHP... Liberal cereyan çarpan okları zikzak yapıp ‘sosyal demokrasi’yi gösterse de, hiç olmazsa laik cumhuriyetin kalesini koruması beklenen CHP ise... Şeriat çarşafına kucak açıyor!

***

Paradoksun kim farkında bilinmez, ama ben ‘Vay canına!’ diye naralandım, sayın seyirciler.

Yanlış anlaşılmasın: Ne siyasal bir partinin Alevilerin beş yüzyıldır çiğnenen haklarını ve haklı taleplerini desteklemesine karşıyım, ne de tesettürlü hanımları üye yazmasına.

Ama üniversitelerde tesettürü savunan MHP’nin çarşaflılara yer açması, CHP’nin de Alevilere arka çıkması hem daha mantıklı, hem de daha tutarlı olurdu, diye düşünüyorum.

Böylesi eşyanın tabiatına aykırı, bir...

İkincisi, siyasal partilerin biraz onun huyundan, biraz bunun suyundan diye ‘geniş spektrum’lu oy avcılığına soyunması, partiler arası olması gereken ideolojik farklılığı yok etmekle kalmayıp, aranan farkı lider kellesine indirgiyor.

Seçmen, aynı sularda avlanıp aynı balıkları tutup aynı tezgâhlarda satan partiler arasında, yönetim biçimi, devlet görüşü, toplumsal yaklaşım, ekonomi politikası farkına değil, kelle farkına oy vermek zorunda kalıyor. Politika kişilere indirgeniyor. Adam seçiliyor, politika değil. Siyasal kavgalar da kelle üzerinden, çene kuvvetiyle kazanılıyor ya da kaybediliyor, elbette.

Bu da demokrasi demek değildir!

***

Eğer, herkesin her şey olması gibi siyasal partilerin de hiçbir fark göstermemesi küresellik demekse, bu düzleşmeye ‘küresel kurnazlık’ diye bakmak, sanırım yanlış olmaz.

Madem partiler arasındaki farkı kelleler yaratıyor, MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP lideri Deniz Baykal’dan hem daha kurnaz, hem daha tutarlı sayılmalıdır.

Çünkü Devlet Bahçeli, zaten MHP’nin başına geldiği günden beri bu partiyi düzleştirmeye, ‘aşırı sağcılık’ damgasından da, paramiliter şiddet, hatta kan ve mafya kokan geçmişinden arıtmaya çalışıyor.

Sola eğilimi temsil eden Alevilerin haklı istemlerine arka çıkarak, bir taşla iki kuş vuruyor: Hem MHP’yi ‘merkez parti’ imajına bir adım daha yaklaştırıyor, hem de sorun yaratan Kürt nüfusun azımsanmayacak bir dilimini, Alevi Kürtleri yanına çekmeyi, yani ‘sorunun parçası’ olmaktan çıkarmayı amaçlıyor.

Devlet Bahçeli’nin böyle bir analiz yapmışlığı bile, vizyonu doğru ya da yanlış bulabilirsiniz, ama vizyon sahibi devlet adamlığını gösteriyor.

CHP ise, Deniz Baykal’ın koltuğuna düğümlü göbek bağından öteye miyop vizyonuyla, kültürel ve tarihsel müttefiği Alevi toplumuna en yüksek değeri vermesi, yenilen haklarının baş savunucusu olması gerekirken, AKP’den dökülüp saçılan artıkların peşine düştü! Ve Kürt sorununa dair hiçbir fikri, çözüm önerisi yok, olmadı, olamaz. Çünkü ne Alevilik üzerine, zaten ne de Kürtlere dair bir analizi var ki, hiç olmazsa Alevi Kürtleri ‘Kürt sorunu’ olmaktan çıkarmayı akıl etsin...

***

CHP’nin Deniz Baykal’ın hamasetten öteye geçemeyen liderliğiyle kaçırdığı kaçıncı tren bu?

AB lokomotifini AKP’nin makinistliğine teslim eden, AB’de esamesi okunmayan, daha birkaç ay öncesine kadar Brüksel’de bürosu bile olmayan, zaten Sosyalist Enternasyonal’de artık ‘sosyal demokrat’ bile sayılmayan CHP değil mi, Deniz Baykal’ın kelle farkı?

O kelle farkıyla sadece CHP oy kaybetmiyor. Türkiye demokrasi yarışını kaybediyor. Bugün dünden daha geriye gidip, yarın bugünden daha geride kalarak.

Mine G. Kırıkkanat 

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy8529 = 'mine.gokce' + '@';

addy8529 = addy8529 + 'wanadoo' + '.' + 'fr';

var addy_text8529 = 'mine.gokce' + '@' + 'wanadoo' + '.' + 'fr';

( '' );

8529 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


VATAN - 21 Kasım 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.