Kazım Genç ve Erdoğan Aydın Roj TV'ye konuk oldu.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Erdoğan Aydın dün Roj TV'ye konuk oldu. Yaklaşık 1,5 saat süren programda Alevilerin sorunları ve gündemdeki "zorunlu din dersi mecburiyeti" ile ilgili konular konuşuldu.AİHM'nin zorunlu din dersleri hakkındaki kararı ele alındı.Ayrıca Hakkari'de gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından gelişen olayların değerlendirildiği yayında birlik,kardeşlik ve barış mesajları verildi. PKK'ya karşı gelişen tepkilerin siyasi rant malzemesine dönüştürülmeye çalışıldığı, teröre tepki adı altında demokratik kurumların ve kişilerin hedef haline getirildiğini, ülkede bir linç kültürünün yaşandığı konuklar tarafından ifade edildi.

Başta DTP olmak üzere TKP, HÖC, Halkevleri gibi kurumlar ile Kürtlerin, solcuların ve bir bütün olarak demokrat-muhalif insanların hedef haline getirildiği, saldırılar düzenlendiği ifade edilirken, ülkede faşizan bir eğilimin güçlendiği dile getirildi.

Çözümün demokrasiden ve barıştan geçtiği ifade edilirken Türk-Kürt Kardeşliğinin yara almaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği dile getirildi.Ülkenin bilinçli olarak bir iç savaş ve çatışma ortamına sürüklendiği ifade edilerek taraflara itidal çağrısı yapıldı.

Alevilik üzerine araştırma ve kitapları ile tanınan yazar Erdoğan Aydın ise Türkiye'de Kürtlerin ve Alevilerin çeşitli kimlik, kültür ve inanç sorunları olduğunu belirterek çözümün demokratik bir Türkiye'den geçtiğini ifade etti. Devam eden çatışma ortamının Türkiye'de ki demokratik gelişmelere, özgürlükçü fikirlerin yeşermesine mani olduğunu, çözümün önünü tıkadığını,bu nedenle bir an önce akan kanın durmasını ve halkımızı derin acılara boğan ölümlerin son bulmasını dile getirdi.Erdoğan Aydın devletinde demoktarik açılımlarla sorunun çözümüne katkı koyması gerektiğini belirtti.

Hatırlanacağı üzere Alevi dernekleri daha önce yaptıkları açıklamalarla Hakkari'deki saldırıları kınamıştı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından yapılan DERİN ACILAR DİLSİZDİR başlıklı basın açıklamasında;  "Bu çatışma ve saldırılarda yaşamını yitirenlerin acılarını yüreğimizde hissediyor, ailelerine başsağlığı diliyoruz. İnsanın yaşam hakkını elinden alan her türlü kanlı eylemi şiddetle kınıyoruz." denilerek   "Bütün emperyalist politikaları ve kışkırtmaları boşa çıkararak, etnik ve kültürel farklılıklarına rağmen kader birliği yaparak Cumhuriyeti kuran halkımız tarihinin en sinsi ve tehlikeli oyunuyla karşı karşıya bırakılmıştır. Halklar arasındaki kardeşlik bağları, bizlere yaşatılan acılarla, militarist ve milliyetçi kışkırtmalarla dinamitlenmektedir. Bütün bu oyunları boşa çıkartmanın ve kardeşlik bağlarını pekiştirmenin tam zamanıdır. “El gövdede kaşınan yeri bilir. Dert bizde, derman ellerimizdedir.” Sorunlarımızın çözümü Türkiye sınırları içindedir. Çözüm için öncelikle silahlar susmalı ve bir arada kardeşçe yaşamı mümkün kılacak demokratik adımlar atılmalıdır. Gün; emperyalist politikalara hizmet eden intikam çığlıkları atmanın yerine, “acıyı bal eylemenin, iri olmanın, diri olmanın ve bir olmanın” günüdür. " denilmişti.

Alevi Bektaşi Federasyonu ve Almanya Alevi Birlikleri Konfederasyonu adına yapılan SİLAHLARI SUSTURUN, GÖZ YAŞLARINI DİNDİRİN başlıklı ortak yazılı açıklamada da; "Her aile ocağına düşen ateşi kendi içimize düşmüş biliriz. Türkiye’de sorunlar ve haksızlıklar vardır. Fakat haksızlıklara karşı tepkinin biçimi şiddet olamaz. İnsan yaşamlarını sona erdiren, gözü yaşlı anneler, babalar, eşler ve çocuklar bırakan şiddete dayalı yaklaşımları Aleviler olarak yanlış buluyoruz.  Gündelik hayatımızın dilinde sevgiyi, dostluğu ve kardeşliği güçlendirecek yaklaşımları sergilemek zorundayız.  Bunun için savaş diliyle değil, barış diliyle konuşmak gerekir. Şiddet yön(e)temleriyle değil, sivil yöntemlerle çözüm aramalıyız." denilerek "ABF ve AABK olarak son günlerde kaybettiğimiz tüm askerler ve sivillerin yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı diliyor ve acılarını paylaşıyoruz." denilmişti.

25 EKİM 2007

ALEVİ HABER AJANSI

http://www.alevihaber.com