Kazım Genç : Kimliklerin değişmesi gerekiyor
IŞIK’IN AVUKATI: Kimliklerin değişmesi gerekiyor Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), nüfus cüzdanlarında “din” ibaresinin...
IŞIK’IN AVUKATI: Kimliklerin değişmesi gerekiyor
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), nüfus cüzdanlarında “din” ibaresinin yer almasını insan hakları ihlali olarak değerlendirmesi, yeni bir tartışmayı da başlattı. “Ben Alevi bir yurttaşım. Nüfus kâğıdımda ‘İslam’ yazması beni rahatsız ediyor. Din hanesindeki ‘İslam’ kelimesi kaldırılsın, yerine ‘Alevi’ yazılsın” diyerek başlattığı yargı sürecinin sonunda Türkiye’yi mahkûm ettiren İzmirli Sinan Işık’ın avukatı Kazım Genç, “Nüfus cüzdanlarının değişmesi ve din hanesinin kalkması gerekiyor” dedi.
AİHM’nin, kimsenin inancını açıklamaya zorlanamayacağına karar verdiğini belirten Genç, “Bu karar, Türkiye’deki her yurttaşı kapsıyor. Alevisi, Sünnisi fark etmez. Bu kararla kanunda değişiklik yapılarak, nüfus kâğıtlarının değişmesi ve din hanesinin kalkması gerekiyor” dedi.
TÜRKER KARAPINAR Ankara
BAYDEMİR: Q, W, X kararı politik, itiraz edeceğiz’
AİHM’nin, nüfus cüzdanlarına “q, w, x” harflerinin kullanıldığı Kürtçe isim yazılması konusunda açılan davada Türkiye’yi haklı bulması, davayı açanları hayal kırıklığına uğrattı. AİHM’ye başvuran sekiz kişiden biri olan Medeni Alpkaya, istediği ismi kullanamamasının kamu vicdanını yaraladığını söyledi. Kemal Taşkın ve Medeni Alpkaya adına AİHM’de dava açan avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, son zamanlarda AİHM’nin bazı kararlarını politik bulduğunu, karara yasal süresi olan üç ay içinde itiraz edeceklerini söyledi. Baydemir, “Son derece dar yorumlanmış. Bu ülkede Türk olmayan insanlar, onların alfabelerinde Türkçe olmayan harfler var. Bu insanların mağduriyetleri nasıl ortadan kalkacak? İş yükünden kurtulmak için peş peşe doğru olmayan kararlar veriyor” dedi.
Dava açan sekiz kişiden birinin de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Emirali Şimşek olduğu, nüfus cüzdanına Kürtçede “Direniş” anlamına gelen “Berxwedan” adının eklenmesini istediği, kalan beş kişinin Abdülkadir Fırat, Emin Ang, Doğan Genç, Celalettin Yöyler ve Reşit Sünbül olduğu belirtildi.
FERİT ASLAN Diyarbakır DHA
Savaşlara tepki için din hanesini sildiren de var
Muğla’da, Yatağan’a bağlı Madenler köyünde oturan Nuri Ermiş (68), geçmişten bugüne Müslüman ülkeler arasında yaşanan savaşlara tepki amacıyla nüfus cüzdanındaki ‘İslam’ ibaresini sildirdi. Ermiş, Yatağan Nüfus Müdürlüğü’ne verdiği 28 Ocak 2010 tarihli, gerekçesiz dilekçenin ardından hiçbir zorlukla karşılaşmadan ‘İslam’ ibaresinin silindiğini belirtti.
CAVİT YILDIRIM Muğla DHA
AİHM’nin Sinan Işık kararı
AİHM’nin Sinan Işık kararı nüfus cüzdanlarındaki din hanesiyle ilgili. Sinan Işık Alevi bir vatandaş. Nüfus cüzdanındaki din hanesine İslam değil “Alevi” yazılmasını istiyor. Bu isteği kabul edilmeyince İzmir Asliye Mahkemesi’nde dava açıyor. Mahkeme, Diyanet İşleri Başkanlığı’na soruyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Aleviliğin bağımsız bir din olmadığı, İslamın bir yorumu olduğu” yönündeki görüşü üzerine, davacının istemini reddediyor. Karar Yargıtay’ca onaylanıyor.
AİHM’nin kararı laiklik ve din özgürlüğüyle ilgili bazı noktalara açıklık getirmesi bakımından önemli. AİHM davayı, negatif özgürlük, yani kimsenin dinsel inancını açıklamak zorunda olmaması açısından inceliyor.
Kararda şu görüşlere yer veriliyor:
“- Demokratik bir toplumda devlet çoğulculuğun garantörüdür. Bu, dinsel çoğulculuğu da kapsar. Devletin bu görevini yerine getirebilmesi için tarafsız olması gerekir. Mahkemenin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşüne dayanarak, başvurucunun inancıyla ilgili bir değerlendirme yapması, devletin dinsel inançlar karşısında tarafsızlığıyla bağdaşmaz.
- Türk yasalarına göre, başvurucu bir dilekçe vererek din hanesinin boş bırakılmasını sağlayabilir. Ancak din hanesinin boş bırakılmasını talep etme, belirli bir inancı açıklamak anlamına gelir. Bunun zorunlu olması dinsel inanç özgürlüğüyle bağdaşmaz.”
AİHM, bu gerekçelerle, 1 oya karşı 6 oyla Sözleşme’nin din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin 9 maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.
AİHM kararları bağlayıcı nitelikte. Devletler kararları uygulamak zorundalar. Kararın uygulanması, ihlale yol açan nedenin ortadan kaldırılması amacıyla devletin gereken önlemleri alması demek. Bu davada, kararın uygulanması için Türkiye’nin yasasını değiştirerek nüfus cüzdanlarından din hanesini kaldırması gerekecek.
RIZA TÜRMEN
Milliyet - 3 Şubat 2010
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.