Karakoçan neresi kızların gür gelir sesi
Karakoçan neresi kızların gür gelir sesiFerai TINÇ MADEM dünya kadınlar günü, bugün size bir umut, iyimserlik ve...
Karakoçan neresi kızların gür gelir sesi
Ferai TINÇ
MADEM dünya kadınlar günü, bugün size bir umut, iyimserlik ve dayanışma hikayesi anlatacağım.
İyi bir gazeteci, cesur bir kadının, "paranız varsa okursunuz, yoksa gidin evlenin" denen kız çocukları için verdiği mücadelenin hikayesi bu.
Elazığ’ın Karakoçan İlçesi’nde 28 kız öğrenci, kaldıkları yurttan dört kilometre uzaklıktaki okullarına gitmek üzere servis aracı istemek için ilçe milli eğitim müdürüne başvurmuşlar ve yukarıdaki yanıtı almışlardı.
"Paranız varsa okursunuz, yoksa?"
Karakoçan Haber Gazetesi’nin yazı işleri müdürü Nursel Şengezer olayı haber yaptı. Karakoçan’da olanlar, o çağdışı zihniyet, Elazığ sınırlarını aştı, yayıldı.
Bu tavra değil, olayı haberleştirip duyurduğu için Nursel Şengezer’e dava açıldı.
Kaymakamın "Bunların 12’si zaten Alevi, onların devlete bakış açısını biliyorsunuz" dediğini de öğrenince, onu da haber yaptı Nursel Şengezer.
Davalar davaları izledi, kimi zaman destek geldi, kimi zaman yalnız kaldı Nursel ama kızların eğitim hakkı için mücadeleden vazgeçmedi.
Sonunda başardı, ilçe emniyet müdürü değişti, kaymakam değişti. Bu yıl köylerden gelen kızların sayısı 32’ye ulaştı.
Şubat tatilinde yeni kaymakam ve yeni ilçe emniyet müdürü başarılı olan kız öğrencilere ödüller dağıttılar.
"Yeni kaymakam kız öğrencilerin eğitimi için sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirdi. Ve 7 tane ev tutuldu. Haberimizden sonra Karakoçan Kaymakamlığı tarafından eğitim ve öğretimlerine devam etmeleri için gereken tüm maddi ve manevi desteğin verildiği 34 kız öğrenci içerisinden, Birinci Dönem itibariyle derslerinde başarılı olan, takdir veya teşekkür belgesi alan öğrencilere Kaymakam Cengiz Ünsal çeşitli hediyeler verdi. Her eve bir ütü ve masası, birer okul çantası, çorap, ve çaycı hediye edildi" diye onu da haber yaptı Nursel.
KİM BU GENÇ KIZLAR?
Çanakçı köyünden Acan Yıldırım, "Babam vefat etti, erkek kardeşim 13 yaşında okulu bırakıp çalışmak zorunda kaldı. Biz altı kardeşiz iki kardeşim doğuştan özürlü. Benden başka iki kardeşim okuyor biri 5’inci, diğeri 7’nci sınıfta, ben lise 3’üncü sınıfta sayısal öğrencisiyim. Kaymakam olmak istiyorum. Bizim gibi okuyamayan tüm çocuklara eğitimleri için her şeyi yapacağım" diyor.
Safinaz Talay ve kızkardeşi, yedi çocuklu bir aileden geliyorlar, Safinaz, "bu imkanı en iyi biçimde değerlendirmek" için çalışıyor.
Remziye Aytekin, "Ben Karakoçan Akarbaşı köyünden geliyorum. Babamı yeni kaybettim. Babam iki eşliydi. Yedi kardeşiz, ben ailenin en küçük çocuğuyum. Babam çok yaşlıydı düştü kafasını çarpmıştı, beyin kanaması geçirip öldü. Babam öldükten sonra ben okula geleceğimi hiç düşünemezdim. Çünkü köyden hiç imkánımız bir gelirimiz yoktu. Okuyamamak beni çok üzmüştü" diyor ve gözyaşlarına boğuluyor. Remziye edebiyatçı olmak istiyor.
Hanım Can, Suna Kılagöz babalarını kaybettikten sonra okula devam edebileceklerini hayal bile etmemişler. Zozan Aslan doktor olmak istiyor, "Çok çalışıyoruz, çünkü bu imkanları bulamayanlar var. Bunların farkındayız. Ben her gün iki saat fazladan çalışıyorum. Bunun hakkını ancak böyle verebiliriz" diyor.
Elazığ köylerinden, Tunceli köylerinden, Bingöl köylerinden kız çocukları, susturulmak istenen Karakoçanlı bir kadın gazetecinin inatçı ısrarı sayesinde ayakları üzerinde durmayı öğreniyorlar.
Karakoçan Elazığ’ın ilçesi
Kadınların oradan gür gelir sesi.
Ferai TINÇ
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy50793 = 'ftinc' + '@';
addy50793 = addy50793 + 'hurriyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
var addy_text50793 = 'ftinc' + '@' + 'hurriyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
( '' );
50793 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
HÜRRİYET - 8 Mart 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.