Kadir İnanır: Barış diye bağırmaktan başka çaremiz yok
Sinema oyuncusu Kadir İnanır, aylık KAFA dergisinin 13’üncü sayısı için kaleme aldığı yazıda, “Birbirimize sarılıp, yüksek sesle BARIŞ diye...
Sinema oyuncusu Kadir İnanır, aylık KAFA dergisinin 13’üncü sayısı için kaleme aldığı yazıda, “Birbirimize sarılıp, yüksek sesle BARIŞ diye bağırmaktan başka çaremiz yok” dedi.
Akil İnsanlar heyetinde de yer alan sinema oyuncusu Kadir İnanır, aylık KAFA dergisinin 13. sayısı için ‘Yaşasın halkların kardeşliği’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.
‘Sanat gücüyle, aydınlanmacı güç birlikte kullanıldığında’
Yazısında, sanatçıların uygar toplumların önemli kanaat önderleri olduğunu dile getiren İnanır şunları ifade etti:
“Onların attığı adım, toplum katında hemen gerçeklik kazanır, etkisi geometrik olarak büyür. Sanatçıların ülkenin çağın gerisinde kalmış temel sorunlarını ortadan kaldırma ya da bu sorunlara karşı duyarlı olması tavrı; ürettikleri eserler kadar önemlidir. Sanatçı, sanat gücüyle, aydınlanmacı gücünü birlikte kullandığında, o ülkedeki insanlık bir sanat eseri güzelliğinde büyür, yüceleşir.”
“Ben 46 yıl sürdürdüğüm sanatçı yaşamım boyunca hep bu düşünceleri öne sürdüm, savundum” diyen İnanır, ülkenin geri kalmışlığının tarihini, aydınlık sayfalara taşımak için mücadele ettiğini belirtti.
‘Bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim’
Başarısını barış sürecine verdiği destekten dolayı hazmedemeyenlerin de olduğunu belirten İnanır, şunları yazdı:
“Onları barışın ve insanlığın yüce değerleriyle baş başa bırakıyorum. Gün gelecek bu tavırlarından utanacaklar.
“Dünya dilleri arasındaki kelimeleri yarıştırsınlar, birinciliği BARIŞ’a verirler.
“Kurtuluş döneminde verilen savaş, kuruluş döneminde barışa dönüştürülemediği için kavgalar başladı. Savaşa dönüştü. Eğer bir ülkede sınıf mücadelesi var ve özgürlük isteniyorsa, kazananlar hep onlar olmuştur.
“Dünyanın çatışma bölgelerini dolaşıyorum. Barışa uzanan yollardaki çekilen çileleri, ölümleri yerinde izliyorum. Ülkemizdeki çatışma ortamı ortadan kalksın, kalıcı barışa dönüşsün diye durmadan koşturuyorum. Hayatımın en güzel yıllarını bu dava uğruna yaşıyorum. Karşı çıkan zavallılara inat, sonuna kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim.”
‘Kafatası milliyetçiliği neden savunuluyor?’
Türkiye’nin topraklarını karış karış dolaştığını, her köşesinde bir film çektiğini, bu ülke ve insanlarına üstün bir saygıyla sevdalandığını belirten İnanır, “Anlayamadığım: Bu güzel ve büyük ülkedeki kafatası milliyetçiliği ve karanlık kafa yobazlığı çağımızda neden savunuluyor?” diye sordu.
‘Yaşasın Halkların Kardeşliği! Yaşasın barış’
İnanır, yazısını şu cümlelerle sonlandırıyor:
“Bizdeki bu yapılanma kesin-kes, dünyanın en güzel ülkesinin, önüne kesmek için uyguladıkları bilinçli bir metottan başka bir şey değil. Bu gerçekler ışığında el ele verip, birbirimize sarılıp, yüksek sesle BARIŞ diye bağırmaktan başka çaremiz yoktur.
“Bu cennet vatan 500 milyon insanı doyurmaya yetecek kadar zengin ve büyüktür. Hep beraber bu mutluluğu yaşamanın tek sloganı var: Yaşasın Halkların Kardeşliği! Yaşasın BARIŞ! Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.