İzzettin Doğan'a Fettullahçılardan Teşekkür

İzzettin Doğan'a Fettullahçılardan Teşekkür

İzzettin Doğan'a Fettullahçılardan Teşekkürİzzettin Doğan'ın Fettullah Gülen ile ilgili " Fethullah Hoca'yı tanırım....

A+A-

İzzettin Doğan'a Fettullahçılardan Teşekkürİzzettin Doğan'a Fettullahçılardan Teşekkür

İzzettin Doğan'ın Fettullah Gülen ile ilgili " Fethullah Hoca'yı tanırım. Saydığım bir insan. Onu İslam'la ilgilenen bir düşünür, bir filozof olarak görüyorum. Artı, tartışmaya açık bir insan. Fethullah Hoca ile konuşmak, dost olmak bence bir sakınca değil, tam tersine insanlar konuşarak anlaşır. Onun öcü gibi gösterilmesi yanlış. Fethullah Hoca kendi alanında bilge bir kişi." şeklindeki sözleri gerici medya tarafından memnuniyetle karşılandı. Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin GÜLERCE "Gülen'e Alevi vefası" başlıklı yazısında İzzettin Doğan'ı yere göğe sığdıramadı. GÜLERCE şöyle diyor : "Sayın İzzettin Doğan, öyle bir zamanda, öyle cesur bir çıkış yaptı ki, kıymeti yıllar sonra bile unutulmayacak..."  

Hüseyin GÜLERCE : Gülen'e Alevi vefası

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, tam da pek çok insanın savrulduğu sırada diyalog ve uzlaşma adına vefalı bir çıkış yaptı. Vatan gazetesinde Mine Şenocaklı'nın sorularını cevaplarken şöyle dedi:

"Soru: Sizin Fethullah Gülen'e yakın olduğunuz söyleniyor...

Cevap: Fethullah Hoca'yı tanırım. Saydığım bir insan. Onu İslam'la ilgilenen bir düşünür, bir filozof olarak görüyorum. Birkaç defa görüştük, konuştuk, kendisi geldi. Cemevlerinin yapımında olumlu bir katkısı vardır. Hatırlarsınız, yıllar önce 'Camilerin yanında cemevleri de yapılmalı' diye beyanat vermişti. Bu önemli bir olaydır. Artı, tartışmaya açık bir insan. Ben o açıdan Fethullah Hoca'nın düşüncelerinden hiçbir zaman çekinmedim. Zaten bizdeki yanlış o. Fethullah Hoca ile konuşmak, dost olmak bence bir sakınca değil, tam tersine insanlar konuşarak anlaşır. Onun öcü gibi gösterilmesi yanlış. Fethullah Hoca kendi alanında bilge bir kişi. Ben düşüncelerini paylaşmasam da öyle... Nazım Hikmet'i düşünün... Nazım Hikmet'i sevmeyebilirsiniz, Marksist'ti diye, komünistti diye... Ama Nazım Hikmet'in büyük bir şair olduğunu reddedebilir misiniz? Ne oldu? Yurtdışında öldü. Hâlâ da mezarı getirilemiyor. Türkiye bu tip şeyleri aşmalı.

Soru: Yani Nazım Hikmet'e yapılanlar Fethullah Gülen'e yapılmamalı mı diyorsunuz?

Cevap: Elbette... Fethullah Gülen konusu da, onun Türkiye'ye gelmesi konusu da müsamaha görmeli."

Bazı Alevi dernekleri, İzzettin Doğan'a tepki göstermişler. Nazım Hikmet ile Fethullah Gülen'in farklı dünyaların insanları olduğunu belirterek itiraz ediyorlar. Bunu da yadırgamamak lâzım. İdeolojik yaklaşımlar, daha baştan diyaloğa karşı olmak ve Sayın Gülen'i yeterince tanımamak, önyargıları kuvvetlendiriyor.

Sayın Gülen, Sünni bir âlim olarak, Alevilere gönülden destek verme cesaretini gösteren bir insan. 1995'ten beri, cesaretle cemevlerini savunuyor. Gülen'in son çıkan kitabı "Vuslat Muştusu", mum söndürme iftirasına cevaplar ile başlıyor. Sayın Gülen, insanımızı birbirine düşman kılmak için ortaya atılan bu iftiranın karşısında çok ciddi tavır alınmasını savunarak, "eline, beline, diline sahip olma telakkisi ile yaşayan insanların iffetini görmezden gelerek olara iftira atmanın, değil Müslümanlığa, insanlığa bile sığmayacak bir kötülük" olduğunu belirtiyor.

Fethullah Gülen, ülkemizde iç barış ve kardeşliğimizin kuvvetlendirilmesi adına Alevî vatandaşlarımızı kucaklamanın önemine inandığı için cemevleri üzerinde ısrarla duruyor. Şifahi kültürden yazılı kültüre geçilmesini, cemevlerinin bünyesinde kütüphane ve kültür merkezlerinin kurulmasını tavsiye ediyor.

Zor, oyunu bozar diye bir laf var. Güreş gibi gücün esas olduğu yerlerde geçerli olabilir ama demokraside problemlerin çözümünde, bütün oyunları bozan; diyalog, hoşgörü ve uzlaşmadır. Türk-Kürt kavgası çıkarmak isteyenleri de, Sünni-Alevî ayrımı yapmak isteyenleri de, laik-laik olmayanlar marazası çıkarmak isteyenleri de, ancak bizim hoşgörümüz tesirsiz kılabilir. Nazım Hikmet ile Gülen tabii ki ayrı dünyaların insanları. Onların bu ülkenin değerleri olduğunu kabul edebilirseniz uzlaşma arayabiliriz. Çünkü diyalog, ancak herkesin konumuna saygı gösterebilirseniz gerçekleşebilecek medeni bir yoldur. Ancak saygı gösterenler, saygı görebilir. Bugün parti kapatma dâhil, giderek artan toplumsal ve siyasal gerilimlerin, yükselen tansiyonun birinci sebebi, kendimiz gibi düşünmeyenleri düşman ilan etmemizdir. Empati yapmak zorundayız. Birbirimizi anlamaya çalışmanın artık zaruret haline geldiğini görmemiz gerekiyor. Pekiyi birbirimizi dinlemeden nasıl anlayacağız? Sürekli diş bileyerek, yumruk sıkarak, kavgadan yana olarak nereye kadar gidebileceğimizi düşünüyoruz?

Sayın İzzettin Doğan, öyle bir zamanda, öyle cesur bir çıkış yaptı ki, kıymeti yıllar sonra bile unutulmayacak...
 
ZAMAN - 19 Haziran 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.