İsmet BERKAN : Din dersinde çözüm zor değil
İsmet BERKAN : Din dersinde çözüm zor değil Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, hafta sonu çıktığı bir televizyon programında...
İsmet BERKAN : Din dersinde çözüm zor değil
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, hafta sonu çıktığı bir televizyon programında ilk ve ortaöğretim okullarında Anayasa'nın zorunlu kıldığı 'din kültürü ve ahlak bigisi dersi' hakkında çeşitli açıklamalar yaptı.
Tabii bu açıklamaların yapılmasının nedeni, günlerdir burada yazdığım Danıştay kararları ve ondan önce gelen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı.
Bakan Çelik, uzun açıklamalarının bir yerinde, din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılabileceğini, müfredatın değişebileceğini, mesela isteyen öğrencinin Alevilik dersi alabileceğini vs. söylüyor ama eklemeden edemiyor: "Bu, ancak Anayasa değişikliği kapsamında yapılabilir. Bu da toplumsal konsensüsle ilgili bir şey."
Hayır, hiç de öyle değil.
Anayasa'nın 24. maddesiyle zorunlu kılınan ders, 'din kültürü ve ahlak bilgisi' dersidir.
Bu dersin mevcut ders kitapları, 'Burada din kültürü değil din dersi veriliyor' denilerek önce AİHM sonra da Danıştay'ın 8. Dairesi tarafından bir anlamda 'mahkûm edilmiştir.'
Gerek AİHM'nin ve gerekse Danıştay'ın 8. Dairesi'nin kararını tersinden okuduğunuzda mahkemelerin, Bakan Çelik'in deyimiyle 'dinlerüstü' nitelikte bir 'din kültürü' dersini arzu ettiği/uygun gördüğü anlaşılıyor.
Yani, mevcut dersi gerçekten dinler tarihinden, dinlerin gelişiminden ve temel anlayışlarından ibaret ve aslında son derece faydalı bir ders olarak anlatmanın önünde yasal hiçbir engel yok. Hatta mahkemeye bakacak olursanız (ki bakmayıp da ne yapacaksınız) yapılması gereken ders esasen bu.
Öte yandan, isteyenlerin katılıp alabileceği bir 'din dersi'ni (isteyene Sünni İslam, isteyene Alevilik) vermenin, yani okullara seçmeli din dersi koymanın, hatta daha ileri gideyim seçmeli hafızlık dersi koymanın da önünde bir yasal engel yok.
O zaman, esasen Anayasa değişikliğine vs. ihtiyaç da yok.
İhtiyacı duyulan şey, mevcut dersi Anayasa'nın da öngördüğü gibi 'din kültürü' dersine çevirmek, din eğitimini ise isteyenlerin alacağı şekilde seçimlik ders olarak düzenlemek.
Esasen bu dediğimi yapmak için büyük bir toplumsal konsensüse de ihtiyaç yok. Doğru olanı yaptığınız zaman, bunu kimseyi incitmeden, kimseyi dışlamadan, kimsenin ihtiyacını yok saymadan yaptığınız zaman bir tartışma da çıkmaz, bir konunun hararetle tartışılmıyor olması da o konuda zımni bir uzlaşma olduğuna delalet eder zaten.
* * *
Din dersi konusu, her bakımdan ve Sünni Müslümanlar dahil her kesim için kanayan bir yara.
Başta Diyanet İşleri Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı olmak üzere kimse, son Danıştay kararlarının yarattığı imkânın farkında değil anlaşılan.
Bu kararlar uyarınca Türkiye'nin uzun yıllara yayılarak süren bu sıkıntısını bir hamlede çözmek mümkün.
Yeter ki amaç üzüm yemek olsun, bağcıyı dövmek değil.
İsmet Berkan
RADİKAL - 11 Mart 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.