İslamda Kadın ve Kadının Yeri

İslamda Kadın ve Kadının Yeri

"Yeryüzünde hiçbir toplum, Şeriat toplumlarında olduğu kadar kadını ilkel ve çirkin giysilere zorlamamış, çuvala tıkarcasına çarşafa sarmamış,...

A+A-

"Yeryüzünde hiçbir toplum, Şeriat toplumlarında olduğu kadar kadını ilkel ve çirkin giysilere zorlamamış, çuvala tıkarcasına çarşafa sarmamış, umacı kılığında dolaştırmamış ve mezara sokarcasına eve kapamamış ve erkekle temastan kaçırmamıştır.(...)

Hangi ülkede ki Şeriat dini, esas özüne en uygun şekliyle uygulanmaktadır, o ülkede kadın en insafsız 'kapatılmalara' mahkum demektir.(...) Kadınların hiç tanınmayacak şekilde örtünmek üzere yüzlerini ve her yerlerini kapamaları, ve erkeklerle bir arada bulunmaktan kaçınmaları, ve zaruret olmadıkça evden çıkmamaları konusunda Kur'ân'da yer alan âyetlere 'Hicâb âyetleri' adı verilir, ki bunlar genellikle Ahzâb Sûresi'nin 33, 53, 59'ncu âyetleriyle Nûr Sûresi'nin 30 ve 31.ci âyetleridir.(...)

İslâm kaynaklarının bildirmesine göre örtünme ile ilgili 'Hicâb âyetleri' güyâ üç defada ve 'üç mertebeyi nâtık' olmak üzere inmiştir ki birincisi şöyledir:

'Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle; bu onların (tanınmamalarını) sağlar.' (K. 33 Ahzâb 59)(1)

musluman-kadinlar

Görülüyor ki emredilen şey kadınların tanınmayacak şekilde giyinmeleridir. Hem de öylesine tanınmayacak şekilde giyinmeleri emredilmiştir ki, hem ellerinden gayrı yerleri görünmemelidir, ve hem de 'Vücudlarının karaltısından kim olduklarının anlaşılmaması' gerekir.(2)(...)

İkincisi kadınlarla erkekleri birbirlerinden uzak kılan, her türlü temastan yasaklayan âyetlerdir ki 'Harem ile selâmlığı' ayırmak anlamında olmak üzere 'İrha-yı hicâb' diye anılır. Ahzâb Sûresi'nin 53.cü âyeti buna örnektir:

'Ey inananlar! Peygamber eşlerinden bir şey isteyeceğinizde onu perde arkasından isteyin.' (33 Ahzâb 53)

Üçüncüsü ise kadınların zaruret olmadıkça evlerinden çıkmalarını ya da başkalarına bakmalarını ya da ziynetlerini ve süslerini kendi yakınlarından gayrı kişilere göstermelerini yasaklayan âyetlerdir. Örneğin Nûr Sûresi'nde şöyle yazılıdır:

'Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler. Süslerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya babaları, veya kayınpederleri, veya oğulları, veya cariyeleri, veya erkekliği kalmamış hizmetçiler veya kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkalarına göstermesinler.' (24 Nûr 31)

islamda-kadinin-yeri

Ahzâb Sûresi'nin 33.cü âyetinde de şöyle denmiştir:

'Evlerinizde oturun, eski cahilliyede olduğu gibi açılıp saçılmayın.' (K. 33:33)

İslam'ın, kadını çarşafa tıkmak, eve kapatmak ve erkekten uzaklaştırmak için öngördüğü kuralların, sanıldığı ve iddiâ olunduğu gibi kadını korumaya matuf mantıki bir nedeni yoktur; örneğin Medine'ye göç etmiş Müslüman kadınlarını sarkıntılıktan korumak ya da genel olarak kadına şeref ve haysiyet kazandırmak için konmamıştır. Eski bir geleneğin Muhammed tarafından pekiştirilip duygusal şartlara oturtulması sonucu olmuştur.(...)

Muhammed'in istediği şey kadının tanınmaz kılık içerisinde dolaşmasıdır, çünkü ancak bu suretledir ki kadından doğma 'fesad ve fitne' önlenebilecektir. Kadını bu şekilde örtünmeye zorlamasının ve tehlike saymasının başlıca nedeni 'erkek kullarını' iradece zayıf, karakterce zayıf ve ve içgüdülerine kapılarak kadına saldırmaya hazır bir yaratık şeklinde görmesindendir. İnsan varlığına ve insan aklına karşı beslediği güvensizlik onu, eğitim yolu ile insanın uygarlaşabileceği ve örneğin kıskançlık ya da şehevilik gibi duygulara 'hâkim' olunabileceği fikrine yabancı kılmıştır. Kadını kapatmakla, çarşafa sarmakla ve erkekten uzaklaştırmakla, kişiyi uygarlaştıramayacağını ve kıskançlıktan kurtaramayacağını ve hayvandan farklı kılamayacağını hesaplayamamıştır. Düşündüğü tek şey, kısa vâdeli tedbirlerle, erkeği (ve herkesten önce kendisini) kıskançlıktan uzak tutmak ve rahata kavuşturmak olmuştur...

" İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, 12. Baskı Nisan 1994, s. 255, 259-262, 266-267

B.A.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.