İnanç Özgürlüğü İstiyoruz!
İnanç Özgürlüğü İstiyoruz!"Cemevi, Alevi Bektaşiliğinde yoktur. 1990'lardan sonra dini evangelizm (sömürgeci...
İnanç Özgürlüğü İstiyoruz!
"Cemevi, Alevi Bektaşiliğinde yoktur. 1990'lardan sonra dini evangelizm (sömürgeci misyonerlik) ve protestanlık olarak değiştirmek amacı ile yürütülen olumsuz gelişmelerdir. Aleviler ve Bektaşiler buna itibar etmemişlerdir. Özet olarak Alevilik bir din değildir. Cemevi de bir ibadethane değildir, toplantının adıdır.” (Ankara Cumhuriyet Savcısı Ali Özdemir)
“Başakşehir'de bulunan Veli Baba Cemevi'ne yapılan taşlı saldırıya ilişkin soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çavuşoğlu tarafından hazırlanan 37 sayfalık iddianamede tutuklu sanıkların … ''ibadethaneye zarar vermek'', ''terör örgütü propagandası yapmak'', ''mala zarar vermek'', ''tehlikeli madde bulundurmak'', ''genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak'' ve ''kamu kuruluşuna zarar vermek'' suçlarından 7,5 ile 36,5 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları istendi.”
Yukarıda yer alan haberler geçtiğimiz hafta basında yer aldı. Haberler, her ne kadar birbirinden bağımsız gibi gözükse de bir noktada kesişiyor.
İlk haber, Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği ile ilgili. 2004 yılında kurulan dernek hakkında, tüzüğünde “Cemevi ibadethanedir” maddesi bulunduğu için Ankara Valiliği tarafından kapatma davası açıldı. Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Cumhuriyet Savcısı Ali Özdemir mütalaasını sundu ve “Cemevi ibadethane değildir” dedi.
İkinci haber ise 26 Aralık 2010 tarihinde Başakşehir’de bulunan Veli Baba Cemevi'ne yapılan saldırı ile ilgili. Bu saldırının iddianamesini hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çavuşoğlu ise Cemevi’ne yapılan saldırı için “ibadethaneye zarar vermek” dedi.
İki farklı dava ve iki farklı iddia. Bu ülkenin savcılarının, nasıl da işlerine geldikleri zaman Cemevlerini ibadethane olarak kabul edebileceklerine bir örnek.
Aleviler, Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi için yıllardır mücadelelerini sürdürüyorlar. Buna karşı iktidarlar, Alevileri yok sayıyor. Bunun en son örneklerinden birini PSAKD Sultanbeyli Cemevi’nin elektrik başvurusuna aldığı cevap oluşturuyor. PSAKD Sultanbeyli Cemevi, ibadethanelere uygulanan elektrik tarifesinden faydalanmak için (Anadolu yakası Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Ayedaş’a başvuruyor. Ayedaş, Cemevi’nin ibadethane olup olmadığını Müftülüğe soruyor ve Müftülüğün verdiği cevap ise “Alevilerin ibadet yerlerinin cami olduğu” yönünde.
Bu örnekler bize, bu ülkede inanç özgürlüğünün olmadığını en açık şekilde ortaya koyuyor. AKP, Alevi Açılımı şovlarını devam ettire dursun, Alevilerin talepleri yok sayılmaya devam ediyor.
Bizler taleplerimizi kazanmanın yolunun örgütlenmekten ve mücadele etmekten geçtiğini biliyoruz. Cemevlerinin ibadethane olması için de, diğer bütün taleplerimiz için de mücadele etmeye devam edeceğiz.
ALEVİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
DEVRİMCİ ALEVİ KOMİTESİ"
Alevi Haber - 28 Mart 2011
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.