İkinci Alevi Açılımı

İkinci Alevi Açılımı

İkinci Alevi AçılımıAbbas TANAlevilerin (ABF Bileşenlerinin) 9 Kasım Ankara mitingi taşları nasıl da yerinden oynattı. AKP'nin ikinci Alevi...

A+A-

İkinci Alevi Açılımıİkinci Alevi Açılımı

Abbas TAN

Alevilerin (ABF Bileşenlerinin) 9 Kasım Ankara mitingi taşları nasıl da yerinden oynattı. AKP'nin ikinci Alevi Açılımını sorunlu kıldı. Demek ki örgütlülük işe yarıyor. Demokratik Kitle Örgütlerinin önemi burada bir kez daha ön plana çıkıyor. Alevi mitingi ardından yükselen sözde renkli seslere çok fazla itibar etmemek gerekir.

Burada asıl dikkat edilmesi gereken hususlara bakarken Demokratik Alevi Hareketinin öncüleri ve Bileşenlerinin yöneticilerinin oyuna gelmemeleri gerekir.

AKP Hükümeti 9 Kasım'dan hemen sonra harekete geçti. Neydi bu hareketin aslı.

Alevileri bölme politikası devreye konulacak ve bir taşla iki kuş vuracaklardı.

Aleviliği tanıyacaklar.

Cemevleri yasal statüye kavuşacak ve

Cemevlerinde görev yapacak Alevi dedelerine maaş verecekler.

Sanki Alevi Örgütleri, AKP'nin bu topyekün önerilerini peşinen kabul edecekler ve iş bitecek. Mutlaka Alevi dedelerine maaş bağlamakla işe başlayacaklar.

Yok böyle bir şey.

Hükümet, AKP ve bu işten bir şeyler bekleme politikalarıyla pusuda yatanlar bilmeliler ki kaç gündür gündemde birinci sıraya oturan Alevi açılımı olarak anlatılan bu başlıkların tamamını  Aleviler kabul etmeyeceklerdir. 

ABF ve Bileşenlerinin belli başlı talepleri vardır. Bu talepleri her fırsatta dile getirmekten bizler usanmadık ama birileri usanabilir. Usansınlar ama taleplerimizi tam anlatabilene kadar yada onlar anlayabilene kadar anlatmaya devam edeceğiz.

Neydi Alevilerin talepleri :

* Alevilik inanç olarak tanınsın.

* Cemevleri yasal statüye kavuşsun.

* Zorunlu Din dersleri kaldırılsın.

* Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın.

* Devlet, Bütçeden inançlar için para ayırmasın.

* Madımak Müze olsun.

* Hacı Bektaş Veli Dergahı müze olmaktan çıkartılsın.

Peki bunlar neyi hedefliyor. Dedelere maaş vererek, “Devlet İnanç için para harcamasın” savımızı çürütecek.

İkincisi “Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın” talebimiz kendiliğinden ortadan kalkmış olacak.

Kültür Bakanlığında Aleviler için bir bölüm ayrılacak. Bu vesileyle Aleviliğin bir inanç olmadığı, sadece bir Kültür olduğu Alevilerce de kabul edilmiş olacak ve Aleviliği ortadan kaldırmanın resmi ikinci adımı da Alevilerin desteği ile atılmış olacak.

Elbette AKP nin "Alevi açılımı" samimi bir yaklaşım değil ama sadece AKP değil diğer siyasiler de bu hareketten çıkar ummaktadırlar.

CHP ve MHP bunu bir fırsat olarak görmeye çalışırlarsa onlar daha çok yanılırlar.

Aleviler bunu çok iyi gördüler ve herkesin iki yüzünü de yakından tanıdılar.

Bir hareket başlayınca neler de kolayca olabiliyormuş.

Hatırlanacağı gibi 9 Kasımda taleplerimizi haykırdığımızda devletin bakanı sayın Yazıcıoğlu ortaya çıktı ve  “Bunlar gerçekçi olmayan uç taleplerdir” dedi.

Hemen arkasından sadece bakan değil Hükümet derhal çark etti.

Alevilerin en büyük örgütlerini yıllardır görmezden gelirken şimdilerde bütün örgütlerle ve siyasi partilerle görüşeceğiz dediler.

Kimi kandırıyorsunuz siz.

Daha düne kadar Zorunlu Din dersleri kaldırılsın diye toplanan bir milyon imzayı görmezden geldiniz.

Madımak müze olsun diye toplanan bir milyona yakın imzayı yok saydınız.

Mecliste Madımakla ilgili öneriyi hem de hiç incelemeden elinizin tersiyle geri ittiniz. Bizler bu konuda ısrarcı değilken Alevilere bütçeden pay ayrılsın önerisini red ettiniz.

Alevilerin çatı örgütü ABF yöneticilerinin görüşme önerilerine yanıt bile vermediniz ama 9 Kasımdaki ayak sesleri sizi Bakanlıklardaki koltuklarınızda rahatsız etmiş olacak ki hemen harekete geçtiniz.

İktidar tarafında durum buyken diğer tarafta neler oldu?

MHP bu saydıklarımın tamamında AKP ile birlikte oy kullanırken bir anda Alevi savunucusu konumuna düştü. Türk –İslam sentezi mantığıyla Alevileri yıllarca yok etme politikasından bir anda uzaklaşarak Alevi dostluğu oluşturmaya başlandı.

CHP, askeri saydığı Alevilerle yıllarca adeta dalga geçti. Her seçim öncesinde güzel birkaç sözle uyutmaya çalıştı. Baykal, yanına aldığı ve hiç değiştirmediği birkaç Alevi dışında herkesi görmemezlikten geldi. Alevi örgüt temsilcileriyle doğrudan görüşme yerine onları birilerine havale ederek bu işleri hallettiğini sandı. Yanında tuttuğu birkaç Alevi kökenli adamları hiç bir Alevi örgütünün taleplerini sonuna kadar örgütlerden dinlemeden onlar adına açıklamalarda bulundular ve kendi sözlerinin altında kaldılar.

Şimdilerde sayın Baykal yeni bir taktik geliştirmekle meşgul.

Bir taraftan türbanlılara rozetler takarak sadece sağa değil, İslamcılara da yaklaşarak bir adım atmaya çalışıyor. Diğer taraftan 9 Kasım ayak sesleri kulaklarını tırmaladı ki bugüne kadar söylemediklerini söylemeye çalışıyor. 2007 seçimlerindeki Alevilerin taleplerini seçim bildirgelerine nasıl koymayacağını hesaplarken şimdilerde sahiplenme politikalarıyla kendilerini kandırmaya devam edeceklerdir.

Bütün bunlardan sonra ne demek gerekir.

Alevi Örgüt Yöneticileri (Demokratik Alevi Hareketi) size çok büyük iş düşmektedir.

Neler yapacağınızı çok iyi hesaplayın.

Ağır oturun batman dövün.

Öncelikle ABF bileşenlerinin yöneticileri ile hemen bir araya gelin. Öyle bir araya gelmiş olmak için değil. Ciddi ciddi bir araya gelmeye çalışın. Gelmeyenlere  “ne yapalım çağırdık gelmediler” demeyin gerekirse ayaklarına kadar giderek bir araya geliniz. Kapanınız içeriye gerekirse günlerce tartışın, Siyasilerin ayak oyunlarını iyi değerlendirin.

Taleplerinizin arkasında durunuz. Olmazsa olmazlarımızdan ödün vermeyiniz.

Yirmi yıl önce bu işe başladığımızda belirlediğimiz taleplerimizden asla vazgeçmeyin.

Bizim taleplerimiz haklı taleplerdir. Bunları eninde sonunda kabul edeceklerdir.

Geri adım atmayın lütfen.

Ayrımcılığa karşı Eşit Yurttaşlık hakkı için BÜYÜK ALEVİ YÜRÜYÜŞÜ yapıldı. Ve işte bu kadar büyük ses getirdi. Bakınız bu yürüyüş başkalarının da cesaretini artırdı. Arkasında üç beş kişi ile yürüyenler sizler bunlar birkaç kişi derlerken bu yürüyüşten sonra, baharda bizde milyonlarla yürüyecektik demeye başladılar.
 
Çok yakın zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın taleplerimiz en radikal partilerde dahi tartışılmaya başlanacaktır.

Bir konuya daha dikkatlerinizi çekmek isterim.

Seçimlere birkaç ay kala birilerinize mavi boncuk sunacaklardır. Birilerinize değil belki de birkaçınıza sunacaklardır.

İçimizde çürük yumurtalar olabilir. Bunları ayıklayarak yola devam deyin.

Önümüzdeki günlerde yaşayacağımız ve Aleviler için önem taşıyan Muharrem, Hızır ve Gağand günlerini unutmayın.

Abbas TAN
Alevihaber.com - 23 Kasım 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.