’Camiye alternatif’ denirse bunda sakınca görüyoruz”

Üçüncü Alevi Çalıştayı, dün, Ankara Rixos Otel’de yapıldı. Çalıştay için masaya bu kez, İlahiyat fakülteleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan 35 bilim insanı katıldı. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı, cemevlerinin ibadethane kabul edilmesine karşı çıktı, “biri Müslümanım diyorsa onun ibadet yeri camidir” görüşünü kayıtlara geçirdi. Devlet Bakanı Faruk Çelik ise “her türlü riski göze aldık sorunları çözeceğiz” mesajını verdi. İşte görüşler şöyle:

- Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Hamza Aktan: Çalıştay ön yargıların kırılması ve diyalog ortamının sağlanabilmesi için önemli bir başlangıçtır. Alevilerin somut talepleriyle ilgili Diyanetin hiçbir menfi tavrı yoktur. Alevi vatandaşların özgürlükleri, alabilecekleri haklar, maddi ve kimlikleriyle alakalı hem ahlak hem itikat hem de ritüeller hakkında talep ettikleri konusunda Diyanet’in engel oluşturacak bir görüşü yoktur. Ancak cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi konusunda tereddütlerimiz vardır. Bir dinin tüm mensupları ortak mekanlarda ibadet eder. “Müslümanım” diyen kişinin ibadet yeri camidir. Bunun dışında diğer yerler olsa olsa kültürel, dini, mistik, ilmi faaliyetlerin icra edildiği mekanlar olabilir. Eğer biz cemevlerini caminin alternatifi gibi görürsek, o zaman İslam dışında başka bir şeyin mi tartışması gündeme getiriliyor gibi endişe taşıyoruz. Cemevi inşa ederken arsa ve maddi yardım istiyorlarsa alsınlar buna hiçbir mani yok. ’Bu mekan camiye alternatif, Alevi-bektaşilerin mabedi’ denirse bunda sakınca görüyoruz. İdari bakımdan şu kadar bin kapasiteli cemevi yapılsın, arsa verilsin, yardım edilsin gibi siyasi irade ortaya çıkarsa yerel yönetimlerden veya merkezi yönetimlerden bir yardım yapılacak olursa bizim hiçbir itirazımız olmaz, olamaz.

- Prof. Yaşar Nuri Öztürk: Bu çalıştaydan Alevilerden çok Sünniler yararlanacak. Birbirini eleştirmeyi ve öz eleştiriyi hayata geçiriyorlar. Tartışmalar sonucu bir yol haritası belirlenebilir. Alevilerin somut talepleri, Kur’an-ı Kerim’in “olmazsa olmazları” dikkate alınarak, çağdaş değerler ve yöntemler çerçevesinde çözülmesi gerekir.

- Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. İlhami Güler: Alevilerin, cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşturulması ve din dersi kitaplarının istekleri doğrultusunda yazılması yönündeki talepleri karşılanması gerekmektedir. Demokratik devletin yapması gereken budur.

- Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Ahmet Taşgın: Türk ilahiyat camiası geleneksel bir dindarlığa sahiptir. Riskli bir dindarlık, bir Müslümanlık modeline dönüşüyor. Bu Müslümanlık modeli yeniden gözden geçirilmeli aksi halde bu Alevilikten öte Sünniler arasında da ciddi sorunlara yol açacaktır.

Çelik: ‘Çözüm üretme arayışı sıklaştı’

DEVLET Bakanı Faruk Çelik, Alevi Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, ülkenin demokrasi çıtasını yükseltmek için bir dizi girişim başlattıklarını belirterek, şöyle dedi: “Bunlardan biri Kürt kökenli vatandaşları, genelde ise tüm Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir sorun. Diğeri de Alevi-Bektaşi toplumunun sorunu. Her türlü riski alarak sorunları ötelemek yerine, sorunlara çözüm üretme arayışlarımızı sıklaştırmış bulunmaktayız.”

VATAN - 19.08.2009