'Hü Dost' Diyen Canlara Hü Dost!
'Hü Dost' Diyen Canlara Hü Dost!YAŞAR SEYMAN / BİRGÜNGeçtiğimiz yıl Almanya’daki Alevi örgütleri 20. yıllarını...
'Hü Dost' Diyen Canlara Hü Dost!
YAŞAR SEYMAN / BİRGÜN
Geçtiğimiz yıl Almanya’daki Alevi örgütleri 20. yıllarını kutlamaya başladı. Önce AABF Federasyonu, ardından üye örgütler kutlama etkinliklerini büyük coşkuyla sürdürüyor…
Binlerce kilometre uzakta onlar… Onlar göçmen kuşaklar. Avrupalının deyimiyle yeni yerliler… Önce göç ettiler. Sonra yerleştiler. Evlerine, işyerlerine, şehirlere kök salmaya başladılar. Hüzün mevsimini geride bıraktılar. Artık gün hüznü coşkuya dönüştürme günüydü… Kalıcı ve evrensel yol olan sanatı yol eylediler. Sanatsal etkinliklerle kendilerini anlatmaya ses vermeye karar verdiler…
Önce Bin Yılın Türküsü ile kendi tarihsel yolculuklarını, inançlarını anlattılar ve dünya rekorlar kitabına girdiler. Kadının Türküsü ile dünya kadın öncülerine gönül borçları ile evrensel bir ışık yaktılar. Gün geldi Ağıttan Umuda dediler. Yaşlı kıtadan sanatsal projeleri ile göçmen kuşaklar göçmen kuşlara döndüler. Almanya’dan sonra Fransa’da ‘AŞK Ola’ dediler. Koca Avrupa kıtasında yaşarken önce örgütlendiler sonra da sanatın gücüne yaslandılar. Başka da yol yoktu…
Geçtiğimiz yıl Almanya’daki Alevi örgütleri 20. yıllarını kutlamaya başladılar. Önce AABF Federasyonu ardından üye örgütler kutlama etkinliklerini sıralı dağlar gibi sıralayarak sürdürüyorlar. Çağrı aldıklarıma koşuyorum.
Wiesloch AKM 20 Yaşında! Wiesloch Alevi Kültür Merkezi 20. yılını onu bugünlere getiren üyeleriyle kutlamaya karar veriyor. Hem de bir ilke imza atarak… Tüm üyelerle Necati Şahin’in yönetmenliğinde, Zafer Gündoğdu’nun şefliğinde Mesut Gülşen’in koreograf ve dans ekibinin katılımı ile binlerin huzuruna çıkıyorlar…
ÜÇ KUŞAK BİR ARADA…
Üç kuşak bir arada koroya katılıyor, semah dönüyor, hep bir ağızdan türkülerini çığırıyorlar… Unutulmuyor hiçbir şey yitirdiklerini de ilk kez o etkinlikte görsel olarak anıyorlar. Önce canlar akıyor sahnedeki duvarda sonra canların canları 68 Kuşağının devrimci liderleri sıralanıyor. Yitirdiklerimiz unutulmuyor ve 68 kuşağının öncüleri alkışlarla bellekleri tazelercesine gözlere işleniyor...
Aynı gün Newroz bayramı kutlanıyor.
Asya, Avrupa ve Türkiye’de…
Bir de Diyarbakır’da…
Olaysız Newroz gönüllere su serpiyor.
Wieslochlu canlar ‘Hü Dost’ diyorlar.
Önce Wiesloch AKM Başkanı Turgay Çelik, ardından Wiesloch’un Belediye Başkanı Ursula Hençh Türkiye’den Yaşar Seyman ve AABF Başkanı Turgut Öker açış konuşmaları yapıyor.
Açılan perde ile görkemli koronun önünde yönetmen Necati Şahin yazdığı metni kendi sesinden okumaya başlıyor:
‘HÜ DOST’
“Yıl 1961
Göç başlamıştı gayrı...
Uygarlıklar beşiği Anadolu’dan, ellerinde bir tahta bavul ile bindiler kara trene… Düştüler gurbetin bilinmez yollarına...
Kalkıp “göç” eylemişlerdi… Göç eylemek zorunda kalmışlardı..
Anadolu’nun “başı dumanlı dağlarını” ardından bırakarak,
Avrupa’nın “bacası dumanlı fabrikalarında” buldular kendilerini…
Dağlarını, ovalarını, nehirlerini, evini, damını;
Canını cananını, eşini dostunu, çoluğunu çocuğunu
bırakmışlardı geride…
Ama bir şeyi bırakmamışlardı:
Semahlarını sazlarını sözlerini;
kültürlerini geleneklerini göreneklerini
yüklemişlerdi yüreklerine…
“Yükümüzü bir katır taşır
Ama kültürümüzü bin katır taşıyamaz”
demişti ya Ataları…
Onlarda ellerinde bir tahta bavul,
yüreklerinde binlerce yıllık bir kültür yükü ile
geldiler Avrupa’ya..
Emeği ile ekmeklerini kazanıp dönmekti muratları…
Dönmediler, dönemdiler…
Gayrı gurbetleri sıla ,
sılaları gurbet olmuştu…
Gelenler, Dedemizdi, ninemizdi
Gelenler babamızdı, anamızdı…
Gelenler amcamızdı, dayımızdı,
Gelenler kökümüz, kökenimizdi
Gelenler, geleneğimiz, göreneğimizdi..
Gelenler inancımız, kültürümüzdü…”
KÜLTÜR BAHÇESİ
Açılan perde ile bir kültür bahçesi çıkıyor karşımıza seyri doyulmaz… Koronun ön sol tarafına Almanya’dan gelen sanatçılar: Yusuf Fırat, Emekçi, Erdoğan Egemenoğlu ve Beser Şahin. Türkiye’den gelen Belkıs Akkale, Cavit Murtezaoğlu, Ümit Tokcan, Zafer Gündoğdu, Ceren Gündoğdu sıralandı...
Yüzün üstünde solist ve onlarca bağlama ile rengârenk bir koroyu Zafer Gündoğdu yönetiyor. Mutfakta türküsünü çığıran kadın bir anda kendini TRT Sanatçılarının konumunda buluyor. Düne kadar örgütün mutfağında türkü söyleyen kadınlar Avrupa’nın binlerce insan alan salonlarında türküler söylüyor. Üç kuşağı temsilen kadınlı erkekli koro sahnede amatör ruhla profesyonel bir duruş sergiliyor.
DAĞLARI DELEN SES!
Sesiyle yıllardır dağları delen kadın Belkıs Akkale o akşam yine yaban ellerdeki Anadolulu göçmenlerin yüreğini dağlıyor. Gözler nemleniyor, mendiller çıkarılıyor. Türküsünü söylemekle yetinmeyip piyanosu ile ‘Sarı Gelin’ türküsünü çalıp söyleyen Ceren Gündoğdu’yu türkü bitimi kutlayarak yüreklendiriyor. Amatör koronun yanında amatör bir özle duruş sergileyip, türkülerini söylüyor.
O gün bir başka güçlü ses, ses veriyor. Karadeniz yaylalarından akan çılgın dereler gibi gönüllere akıyor. Ümit Tokcan da türkülerle canlara Hü Dost diyor. Strasbourg’ta ‘Aşk Ola’ gösterisinde yan yana oturduğumuz tiyatro sanatçısı-yazar Georges Daniel ilk kez dinlediği Ümit Tokcan için: “Münir Nurettin Selçuk’tan sonra dinlediğim en güçlü erkek ses” diye duygularını benimle aylar önce paylaşmıştı…
NEWROZ ÇİÇEĞİ
Hü Dost’ta Newroz Çiçeği Beşer Şahin, al bir güldü o gün… Onu ilk kez Kürtçe türküleri ile Kadının Türküsü’nde dinledim. İnanılmaz güçlü bir ses ve farklı bir renkti. Onunla yeniden hem de bir Newroz günü buluşmak herkes gibi beni de mutlu kıldı… Dersim’in bu güçlü sesi ne zaman Anadolu topraklarında dinletiler verecek ve ülkesi yurttaşları ile buluşacaktı? Soruma sadece gülümsüyor…
Wiesloch Belediye Başkanı Bayan Hençh etkinliği, konuşmaları kendisine çeviren Yeşiller Partisi Belediye Meclisi Üyesi Aysel Çelik’le izliyor. Beden dili belediye başkanı olduğu WIESLOCH göçmenleri ilk kez buluştuğunu ve onları sanatsal bir etkinlikle tanımaya özenli gösteriyor…
Wiesloch AKM üyeleri Erzincan, Sivas, Tokat ve Çorum ağırlıklı kentlerden geliyorlar. İlk kuşaktan kayıp vermeye çoktan başlamışlar bile. İkinci ve üçüncü kuşak birlikte daha uyumlu yaşıyor. Üçüncü kuşak Almanya ile uyumu sağlamış görünüyor. Artık evlere Almanca bir gazete giriyor, Alman arkadaşları ile buluşuyor, siyasi partilerde çalışıyor, yerel ve genel seçimlere katılıyor, seçiyor ve seçiliyorlar.
AKILLAR YEREL SEÇİMDE!
Seçimler deyince şu sıralar Avrupa’daki tüm göçmenlerin gözü, kulağı Türkiye’deki yerel seçimlerde… Heyecanla yerel seçimleri soruyorlar. İddialara giriyorlar. Aleviler kuşkusuz demokrat, aydın adayların kazanmasını istiyorlar. Çünkü günlük yaşamlarında çağdaş belediyeciliğin, kentçiliğin yaşamlarını ne denli kolaylaştırdıklarını yaşayarak görüyorlar. Çağdaş kent yönetimi günlük sıkıntı ve sorunlarını azaltıyor. İnsanca yaşamın güzelliklerini sunuyor. O nedenle Anayurtlarındaki belediye seçimlerini çağdaş kentçiliği savunan adaylar kazansın istiyorlar.
Hü Dost etkinliği Wıeslochlulara, Türkiye’den ve Almanya’nın çeşitli kentlerinden gelenlere bir kültür bahçesi sunuyor. Mesut Gülşen’in Köln Dans Akademisi öğrencileri dansları ile coşkuyu doruğa çıkarıyorlar. Alman dansçı kızın Türk ve Kürt dansçılardan farkının olmadığı öyle güzel yansıyor ki, izleyenler şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar.
Anadolulu göçmenlerin kültürel zenginliklerini yansıtan bu tür sanatsal etkinlikler, yaşlı Avrupa’yı gençleştiriyor…
ÖRGÜTLÜ OLMAK NE GÜZEL
Örgütlü birey olmanın güzelliğini göç ettikleri topraklarda dayanışma içinde bin bir güçlüklere karşın sevgi ve coşkuyla sunanları kutluyor, Necati Şahin yazdığı metinle aralara dalışına, sunumuna, tarihe düştüğü nota takılıyorum:
“20 yıl önce yürekli canlar, öpülesi eller bir araya geldiler Wiesloch’da…
Cemal cemale verip muhabbet eylediler geleceğimiz için…
Yüzlerini, yüreklerini, gönüllerini ve de emeklerini birleştirerek
“Cem olmalıyız” dediler..
Ve Cem oldular..
Ve de
Wiesloch Alevi Kültür Merkezimizi kurdular…
“Aşk Ola” onlara…
ve
20 yıldır barış içinde semaha durduk Wiesloch’da,
“Hü Dost” diye diye…
20 yıldır halkların musahipliğine deyiş söyledik Wiesloch’da,
“Hü Dost” diye diye…
20 yıldır sevgi için bağlamanın tellerini okşadık Wiesloch’da,
“Hü Dost” diye diye…
20 yıldır ırkçılığa karşı demokrasi türküleri söyledik Wiesloch’da
“Hü Dost” diye diye…
Ve şimdi Onlara
“yüreğinize, beyninize, elinize sağlık” demek için;
Emek verip hakka yürüyen canlarımızı yad etmek için;
20. yılımızı kutlamak için;
semahımız, sazımız, sözümüz ile
türkümüz, şiirimiz halayımız ile…
Hü Dost!
Alevilerin üç güzeli: saz, söz ve semahla doyumsuz bir şölen sunan; Anadolu’nun farklı kültürlerini zenginlik gören, kültürel dokuyu bozmadan çağdaş motiflerle buluşturan, cesurca yansıtan Avrupa’daki Alevi örgütlerinin 20. yılını kutluyor, nice yıllara diyoruz! Nice yıllara…
‘Hü Dost’ diyen canlara Hü Dost!
YAŞAR SEYMAN
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy19089 = 'yasarseyman' + '@';
addy19089 = addy19089 + 'birgun' + '.' + 'net';
var addy_text19089 = 'yasarseyman' + '@' + 'birgun' + '.' + 'net';
( '' );
19089 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
BİRGÜN - 27 Mart 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.