Her 2 Temmuz'da, Madımak'ta...

Her 2 Temmuz'da, Madımak'ta...

Her 2 Temmuz'da, Madımak'ta...SERVER TANİLLİ / CumhuriyetUlusça duyup kutladığımız günlerimiz kadar, büyük felaketlerle içinde çırpındığımız günlerimiz...

A+A-

Her 2 Temmuz'da, Madımak'ta...

SERVER TANİLLİ / Cumhuriyet

Ulusça duyup kutladığımız günlerimiz kadar, büyük felaketlerle içinde çırpındığımız günlerimiz de çoktur.

Takvimimizde art arda gelir onlar.

Birinde mutlulukla dolup taşarız; bir başkasında bağrımıza alev düşer, yanarız.

2 Temmuz, bu ikincilerden bir tarihtir.

1993’ten beri, her 2 Temmuz’da, Sivas’ta Madımak’ta tutuşturulan bir yangında yeniden tutuşur, içimizden kopartılıp ateşe atılan canlarımızı anarız.

Bu yıl da öyle oldu...

*

Sivas kıyımı, bir lekedir tarihimiz için.

Onca onuru taşıyan bir kentin tarihi için de öyle.

Olay, belleklerimizde kazılmış kalmıştır: Başında bir şeriatçı güruhunun bulunduğu kalabalık, bir gün önceki bir toplantıda yapılmış bir konuşmayı protesto diye, her türlü insansal kaygının dışına çıkıp barbarlaşmış, içinde bu ülkenin öyle kolay yetiştiremediği aydını, sanatçısı ve şairi de bulunan 35 insanımızı yakmıştır.

Asım Bezirci’yi, Behçet Aysan’ı, Hasret Gültekin’i, Metin Altıok’u, Asaf Koçak’ı, Nesimi Çimen’i...

Haftamızın başında, Milliyet’te Devrim Sevimay’ın ilginç bir röportajı vardı: Sivas Madımak katliamının 16’ncı yıldönümü yaklaşırken, o gün o otelde bulunan ve 19 yaşındaki kardeşi Serkan’ı alevlere kurban veren oyun yazarı Serdar Doğan, yaşadığı dehşet anılarını anlatıyordu.

İşte, kimi paragraf başları!

- Madımak Oteli’nde başımıza bir şey geleceğini düşünmüyorduk. Saat 14 gibi taş yağmuru başladı, ardı arkası kesilmedi.

- Sonra sanatçı, yaşlı, çocuk ve kadınları yukarı gönderip girişe masalarla barikat kurduk.

- Kardeşim Serkan’ı da yukarı gönderdim. Vedalaştık, sarıldık.

- Dışarıdaki kalabalık 10 bin kişi oldu. “Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak”, “Şeytan Aziz” diye bağırıyorlardı.

- Aziz Hoca’nın (Nesin) koruması Komiser Mehmet bizimleydi. Yangından önce içeri bir subay girdi ve Mehmet’e “Çıkalım, ortalık fena karıştı” dedi. Komiser Mehmet reddetti.

- Bizim Ertan, “Peki biz nasıl çıkacağız” diye sordu. Subay döndü ve “Nasıl girdiyseniz öyle çıkın o.... çocukları” dedi.

- Sonra birkaç saldırgan binaya girip yangın çıkardı. Her yer alev ve duman. Serkan adımı sesleniyordu, ama ona ulaşamadım. Biraz sonra seslenmez oldu...

Bir de şunlar önemli. 10 binlik güruhun gitgide arttığı ve “yaşamı ateşe vermeye” hazırlandığı bir ortamda polis yetersiz ve daha korkunç olanı, ordu yok ortada. Türkiye’nin en büyük üçüncü ordusu Sivas’ta, ama o gün -ne hikmetse- bir çatışmaya gönderilmiş. Öyle bir çatışmanın izine de bugüne kadar rastlanmadı. Kaldı ki hepsi mi gitmişti?

Son olarak şu tespit: Olan biten, bir ilde, üstelik “Cumhuriyet’in kurulduğu” Sivas gibi bir ilde oluyor...

*

Sivas Kongresi’nin yapıldığı binanın önünde atılan slogan şu olmuş: “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak!

Neler yatmıyor ki bu haykırışın altında!

Türkiye’de, “bağımsız, demokratik ve laik” bir düzen idealinin -1950’lerden başlayarak- bir çözülüş içinde olduğu, havada bir iddia değildir. Altı adım adım oyulup durmuştur onun. Bugün, en tehlikeli bir noktada bulunuyor yıkım.

Sivas’taki kıyım o süreç içinde bir duraktır.

Öncesi vardır, sonrası vardır.

Hepsine bir bütünün içinden bakmalıyız.

Bağımsız, demokratik ve laik” bir düzen kurma uğraşının önünde, açık konuşalım AKP, en büyük bir tehlike olarak görülüyor. İktidardaki yedi yılı, tehlikeyi alıp daha ilerde bir noktaya taşımıştır.

Bunu açık görmeli ve onunla uzlaşmamalı!

Demokrasinin kuralları içinde ve inançlara saygıyı da asla elden bırakmadan, “Bağımsız, demokratik ve laik” düzenin gasp edilmiş mevzilerini yeniden fethetmeliyiz.

Çetindir bu, ama onurludur ve hayatımıza anlam veren de budur!

Cumhuriyet - 03 Temmuz 2009

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.