Halit Çelenk: ‘O gün mutlaka gelecek’

Yayıncı İlhan Erdost, 12 Eylül askeri cuntası tarafından öldürülmesinin 27’nci yılında da unutulmadı. Karşıyaka Mezarlığı’ndaki mezarı çiçeklerle süslenirken, aydın ve yazar dostları, sevenleri, yakınları mezarın başında, ona olan özlemlerini, karanlığa karşı öfkelerini dile getirdiler. Halit Çelenk rahatsızlığı nedeniyle anmaya katılamazken, Şekibe Çelenk, İlhan Erdost’un en sevdiği çiçek olan Kasımpatı getirdi.

İlhan’ın mezarı başındaki etkinlikte saygı duruşunun ardından konuşan Vecihi Timuroğlu, İlhan Erdost’a, “Sen ağabeyinle birlikte aymazlık yapmadığın, toplumun karanlıkta kalmasına razı olmadığın için şehit edildin” diye seslendi.

Çevirmen-yazar Alaattin Bilgi de İlhan’ın mezarı başında, zehir-zıkkım acıyı içlerine akıtarak bir kez daha toplandıklarını söyledi. Erdost kardeşlerin Sol Yayınları’ndaki çalışmalarını, ilk tanışmalarını, birlikte oluşlarını, baskı ve gözaltıları anlatan Bilgi, “Kahraman bakkal süpermarkete karşı” sözüyle, Sol Yayınları’nın bankalara, holdinglere dönüşen yayınevlerine karşı nasıl da dimdik ayakta durduğunu ifade etti.

Halit Çelenk Ekim Devrimi’ni anlattı

Şekibe Çelenk de Halit Çelenk’in mesajını zaman zaman boğazı tıkanarak, gözleri dolarak okudu. 2007 yılının Büyük Ekim Devrimi’nin 90’ıncı yılına rastladığını, Ekim Devrimi’nin Paris Komünü’nden sonra insanlığın kurtuluşu yolunda atılmış en önemli adım olduğunu kaydeden Çelenk, “Ekim Devrimi, sınıfsız, sömürüsüz bir toplum düzeninin kurulması düşüncesinin somutlaştığı, ete, kemiğe büründüğü bir insanlık deneyimidir” dedi. “Promete zincirlerinden boşanmış ve tüm güzellikleri ve iyilikleri, insana yaraşan tüm değerleri Ekim Devrimi’yle yeryüzüne taşımıştır” diyen Çelenk, sosyalist düşüncenin bu değerli pratiğinin ve devrimin teorik dayanaklarının kitlelere yayılmasında Sol ve Onur yayınlarının katkısına dikkat çekti.

İlhan’ı ve nicelerini öldürmekle, asmakla sosyalizmin, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyanın mutlaka kurulması gerektiği düşüncesini yeryüzünden ülkemiz topraklarından silmenin olanaksız olduğunu gösterdiğini kaydeden ve İlhan gibi kararlı savaşçıların sayesinde bu kokmuş düzenin bir daha gelmemek üzere yeryüzünden silineceğini belirten Halit Çelenk, “O günün mutlaka geleceğine inanıyorum” dedi.

Öldürülmek istenen bedeni değildi

Ankara 78’liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, zulmün ve zorbalığın karşısında bir avuç kalsalar bile, değerlerini anmaktan, onların soylu davasını haykırmaktan geri durmayacaklarını ifade etti.

Ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost ise gözyaşları içinde, güçlükle yaptığı konuşmasında, “Bizim koruduğumuz ve savunduğumuz değerleri koruduğu ve savunduğu için öldürüldü, biraz da biz öldürülmüş olduğumuz için” dedi. Öldürülmek istenenin beden değil, düşüncesi, savaşımı, bedenin donandığı bilimsel bilgi ve devrim bilinci olduğunu kaydeden Erdost, “Biz, o bilgiyi ve bilinci yaşattığımız için onu ve onları yaşatıyoruz ve biz yaşadığımız için onu ve onları yaşatabiliyoruz” diye konuştu.

Anmaya İlhan Erdost’un kızı Alaz, eşi Gül, Yazar Vahap Erdoğdu, Remzi İnanç, Gazeteci Işık Kansu, Şair Zerrin Taşpınar, Öğretim Üyesi Mustafa Altıntaş, TMMOB eski Başkanı Kaya Güvenç’in de aralarında bulunduğu Erdost dostları katıldı.

(Ankara / EVRENSEL) - 08.11.07