Hacettepe Üniversitesi'nde Madımak anmasına engelleme girişimi
Hacettepe Üniversitesi'nde Madımak anmasıHacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü'nde okurken 2 Temmuz 1993 Sivas katliamında...
Hacettepe Üniversitesi'nde Madımak anması
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü'nde okurken 2 Temmuz 1993 Sivas katliamında yaşamını yitiren Yeşim Özkan üniversitede yapılan bir etkinlikle anıldı.
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü'nde 2. sınıf öğrencisi iken 2 Temmuz 1993 Sivas katliamında yaşamını yitiren Yeşim Özkan anısına Bilim Kültür ve Sanat Topluluğu tarafından "Sivas Katliamı" başlıklı bir etkinlik düzenlendi.
Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğe Yeşim Özkan'ın babası Hikmet Özkan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Çakır ve yazar İlhan Akalın konuşmacı olarak katıldı. Yeşim'in ailesi ile birlikte yaklaşık 150 öğrenci ve 20 akademisyen etkinliği izledi.
Etkinliğin saat 12:00'da başlayacağının duyurulmasına karşın Hacettepe Üniversitesi Genel Sekreteri Doç.Dr. Turhan Menteş'in engelleme girişimi nedeniyle etkinlik ancak bir saat sonra başlayabildi. Menteş'in engelleme girişimine karşın kimi duyarlı akademisyenlerin çabaları sonucunda etkinliğe konulan yasak kaldırıldı. Etkinlik başlamadan önce söz alan Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevil Atauz, Yeşim'i çok sevdiğini, gelecek vaadeden bir öğrencisi olduğunu ve yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu belirtti.
Etkinlikte ilk konuşmacı olan Yeşim’in babası Hikmet Özkan, Madımak Oteli'nin müze yapılıp yapılmaması tartışmaları üzerine "Madımak'ı müze yapmaktan imtina edenin insanlık duygusu yok" diyerek tepki gösterdi.
“Aydınlık gelecekten korktular”
Konuşmasına "neden yakıldılar" sorusuyla başlayan Mustafa Çakır, yakılan çocukların hepsinin başarılı ve hayat dolu olduklarına değinerek yobazların aydınlık gelecekten korktukları için onları yaktıklarını belirtti. Katliamın 17. yıldönümünde Sivas'ta yapılacak olan anmayı engellemek isteyen Sivas Valisi Ali Kolat'ı eleştiren Çakır, bu anmaların her sene daha da toplumsallaşacağını söyledi. Çakır konuşmasının devamında Madımak Oteli'nin müze olması gerektiğini belirterek "Biz kusurlarımızla, kabahatlerimizle yüzleşemediğimiz sürece başka Sivaslar olacak. Maraş ve Çorum unutulmasaydı, Sivas yaşanmazdı" dedi.
Etkinlikte son sözü alan Akalın konuşmasının başlangıcında gericiliğin emperyalizmle ilişkisine değinirken bu tür katliamların tarihimizde daha önce de yaşandığına, 1969 yılında ABD'nin 6. Filosuna karşı mücadele yürüten gençlerden ve işçilerden ikisinin, camilerde yuvalanmış bir takım karanlık insanların ellerindeki sopalar ve bıçaklarla saldırılarak katledildikleri örneğiyle değindi. Akalın konuşmasına Tanzimat Dönemi'nden başlayan aydınlanmacılığın gerçek anlamda kitlelerin aydınlatılması için gerektiği gibi kullanılamadığını, aydınlarla sınırlı kaldığını belirtti. Cumhuriyet Dönemi'nde de aydınlanma çabalarının olduğuna değinen Akalın aydınlanmanın sınırlarının tercih edilen kapitalist ekonomik sistem ile çizildiğini vurguladı.
Etkinliğin sonunda söz alan bir Sosyal Hizmet Bölümü öğrencisi yaşanan katliamı unutulmaması için Yeşim Özkan'ın isminin Sosyal Hizmet Bölümü'nde bir dersliğe verilmesi gerektiğini söyleyerek bunun için bir kampanya başlattıklarını açıkladı. Kampanyanın başarıya ulaşması için öğrencilerin ve akademisyenlerin desteğine ihtiyaç duyulduğunun belirtilmesinin ardından panel alkışlarla sona erdi.
(soL-Ankara) - 13.04.2010
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNDEN TEPKİ:
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİ NEDEN KORKUYOR?
13 Nisan 2010 tarihinde Sosyal Hizmet Bölümü' nde, 2 Temmuz Sivas Katliamı' nda yaşamını yitiren Sosyal Hizmet Bölümü 2. sınıf öğrencisi Yeşim Özkan anısına “Sivas Katliamı” başlıklı bir panel düzenlendi. Bütün izinleri çıkmasına rağmen panelin bir gün öncesinde üniversitemiz Genel Sekreteri Doç. Dr. Turhan Menteş paneli keyfi bir şekilde iptal etmek istedi. Fakat kimi duyarlı akademisyenlerin çabasıyla ve öğrencilerin ısrarıyla etkinlik bir saat gecikmeli de olsa yapılabildi.
Turhan Menteş nezdinde tüm Hacettepe Üniversitesi yöneticilerine soruyoruz :
Bir üniversite yöneticisi, Sivas Katliamı gibi utanç verici bir olayda, memleketin aydınlarına- aydınlık birikimine yapılan saldırıda vahşice katledilen öğrencisi anısına yapılmak istenen bir etkinliği nasıl ya da neden engellemek ister?
Bu tavrının Madımak' ı yakanlarla aynı safta durmak anlamına geldiğini göremez mi?
Yazık ki bugün bu katliamı yapanlar iktidardadır ve Sivas’ta yakılanların hesabını sorması gerekenler, hesap sorulacaklara hoş görünmeye çalışmaktadırlar.
Gerici AKP hükümetiyle arasını iyi tutmak kaygısıyla, Sivas' ta yobazlar tarafından katledilen öğrencisine sahip çıkılmasından huzursuzluk duyan Turhan Menteş' i KINIYORUZ!
KAYNAK: Alevihaber.com - 13 Nisan 2010
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.