H. Gökhan ÖZGÜN : Alevilik niye hâlâ bir mesele ki?

H. Gökhan ÖZGÜN : Alevilik niye hâlâ bir mesele ki?

H. Gökhan ÖZGÜN : Alevilik niye hâlâ bir mesele ki?.. Zaman zaman bir ecnebiye Türkiye'nin siyasi matrisini kısaca izah etmek...

A+A-

H. Gökhan ÖZGÜN : Alevilik niye hâlâ bir mesele ki?..

Zaman zaman bir ecnebiye Türkiye'nin siyasi matrisini kısaca izah etmek zorunda kalırsınız.

Ne vahim bir andır o an. Türklük denen komplikasyonun kafanızda ne kadar çok yer tuttuğunun o an farkına varırsınız. Bunca yer tutmasaydı, boşalan yerle kimbilir neler yapardınız.

Hiçbir şey yapmasanız bile, o boşluğun serinliğiyle inanın bana ağaçtan düşen bir elmaya bile bambaşka gözle bakardınız. Türkiye, herkesin hayatından en az bir 10 sene, herkesin hafızasından bilmem kaç kilobyte çalıvermiştir. Bütün bir milleti, içine, birbirinin üzerine kapatıvermiştir.

TC belki zorunlu ve kaçınılmaz bir projedir, ama bir o kadar da büyük bir fiyaskodur. Öyle çeşitli mazlum yaratmıştır ki, artık yalnız zalim zalimle zalimlik yarıştırmaz. Mazlum da mazlumla mazlumluk yarıştırır, hem de bazen, zalimden bile daha zalimce.

Dönelim yine Türkiye'yi kısaca izah etmeye. Her meseleyi iyi kötü izah edersiniz de ecnebiye, mesele Alevilere geldiği zaman tıkanırsınız. Alevi matrisi, matematikte 'overdetermined' denen matristir. Yani bilinmeyeni yok derecede az, ama denklemi anlamsız derecede çoktur. Bu yüzden çözülemez.

Alevi meselesinin çok değil, az derinine indiğinizde, karşınıza Türk Cumhuriyeti'nin bir palavra olduğu gerçeği çıkar. Türk Cumhuriyeti, Türk Cumhuriyeti falan değildir. Türk Cumhuriyeti denen aslında bir Sünni-Müslüman cumhuriyetidir. Korkmayın İslam cumhuriyeti değil, Müslüman cumhuriyeti.

Yani önemli olan kitap değil, cüzdandaki Sünni kimliktir. Kurtuluş Savaşı da işgalci olsun olmasın toptan 'gâvura' karşı verilmiş bir savaştır. Türklük adına emperyalist güçlere karşı verilmiş bir savaş değildir.

Üç-beş ittihatçı zamanında Türklük nutku attıysa, ardından gidip ölenlerin o nutku anladıklarını mı zannediyorsunuz? Anlamadılar, çünkü onlar TC devleti ilkokullarında okumadılar.

Bu cumhuriyet, Türkiye'yi acımasızca Hıristiyansızlaştırıp Müslümanlaştırarak kurulmuştur. (Acımasızlık için Bkz. Halil Berktay'ın Taraf gazetesindeki dünkü yazısı) Cumhuriyet'in temelindeki birlik Türklük falan değil, kör gözüm parmağına Müslümanlıktır.

İttihatçıların cihat çağrısına koşan farklı kökenden Müslümanlar tarafından kurulmuştur cumhuriyet. Sonra o kurucu Müslümanlara, kendilerine Türk demeleri emredilmiştir. Sünni Müslümanlara karşı büyük bir borca girilmiştir.

Bunun sağlamasını mı istiyorsunuz? Hepimiz 301'den bahsediyoruz. Türklüğe hakaretten. Müslümanlığa hakaretten bahseden var mı? Bu topraklarda zaten kimse Müslümanlığa hakaret falan edemez. Öyle bir babayiğit daha anasından doğmadı. 301 ise bu yüzyılın başında verilmiş 'Hepiniz Türksünüz' emrinin tekrarından başka bir şey değildir. 100 yıl geçti hâlâ emri tekrar ediyoruz.

Ama komutanlar hâlâ emri duyduğumuza ikna olmadı.

İşte Alevilik meselesi bu garabet üzerine kurulmuştur. Denklemleri benim anladığım ve bildiğimden çok daha karmaşık olan Aleviliğin bilinmezi ise, çok ama çok basittir. Alevilik on milyonlarca insan tarafından benimsenmiş bambaşka bir inanç sistemidir. İster adına Müslüman mezhebi deyin, ister başlı başına bir din. Çoğu kendini etnik olarak Türk olarak tanımlayan bu insanlar, kendi ibadethanesinin kendi ibadethanesi olduğunu, kendi inançlarının kendi inançları olduğunu bir türlü Türk devletine kabul ettirememiştir.

Ve öyle gözüküyor ki, yine ettiremeyecektir.

AKP bu hususta resmi devlet politikasını tatlı tatlı sürdürmektedir. AB müktesebatı diyanet mevzuatındaki 'cami'nin yerine ibadethane kavramını getirmiş olsa da, hiçbir şey değişmemiştir. Halbuki Alevi sorunu siyasi irade samimi olsa bir günde çözülecek bir sorundur.

Türkiye'nin önünde duran her mesele için koskoca bir bahane işaret edebilir ya da icat edebilirsiniz.

Ama Alevi sorunu için gösterilecek bahane nedir? Tekke ve zaviyeler kanunu mu? Hadi canım.

O zaten çoktan yapacağını yapmıştır.

Emin olduğum tek bir şey var, o da, Alevi sorununu 1 yılda çözemeyen, 301'i 100 yılda kaldıramaz, Kürt meselesini 1000 yılda çözemez. Bu açıdan Alevi meselesi çok önemli bir meseledir.

Alevi meselesi Türkiye'nin 'demokrat ölçeri'dir. Çünkü 'Bekâra karı boşamak kolaydır' dedirtecek hiçbir bahanesi yoktur. Arkasına sığınılabilecek şöyle lezzetli bir korku siyaseti bile yoktur.

Alevi meselesi konusunda yusyuvarlak konuşmalar yapan başbakan acaba bu kez kimle 'evlidir'?

Yoksa bu kez iki karılı mıdır? Biri açık, biri kapalı.

H. Gökhan Özgün
13 Ocak 2008 - RADİKAL

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.