Fransa Alevileri taleplerini Zafer ÜSKÜL'e iletti

“Diyanet haram yiyerek, günah işliyor”

Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) Genel Başkanı Durak Arslan, Strasbourg Avrupa Parlementosu Dernekler salonunda düzenlenen toplantıda, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ve Milletvekillerinden oluşan heyet ile yaptığı görüşmede, Alevi toplumunun hak ihlallerine beş ayrı başlık altında dikkat çekerek bir de dosya sundu.

FUAF Genel Başkanı Durak Arslan, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada “Bu görüşme ve şikayetlerimizin kapalı salonlarda, dört duvar arasında sadece haklı bulunarak sonuçsuz kalmasını istemiyoruz” diyerek, şu çarpıcı açıklamalarda bulundu: “ Türkiye topraklarında bütün vatandaşlık görevlerini yerine getiren Alevilerin, Hıristiyanların, Musevilerin ve Ateistlerin ödediği vergilerin, diyanet üzerinden Cami ve İmamlara ödenmesinin, bundan istifade edenlerin bile inancına göre haram oduğunu” iddia ederek, faydacı davrananların ise hergün büyük günah işlediklerini belirtti. Yıllardır her meşru yolu deneyerek sorunu gündeme taşımaya çalıştıklarını ve diplomatik dil ile anlaşılmadıklarını söyleyen Arslan konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz Alevi toplumu olarak, şimdiye kadar yenmiş olan haklarımızı geri kusun demiyoruz, ancak bundan böyle hakkımız olan her lokmayı ve kuruşu helal etmeyeceğimizi bilin istiyoruz. Bu günahı işleyenleri, bu yanlıştan dönmeye, aynı zamanda farklı inanç ve kültürel özgürlüklere saygı gereği, uluslararası insan hakları sözleşmesine de uyarak onurlu bir davranış sergileyemeye davet ediyoruz”.

FUAF Genel Başkanı Durak Arslan, Alevi toplumunun hak ihlalleriyle ilgili beş ayrı noktaya dikkat çekerek, “Başkalarına insan hakları dersi vermeden önce herkesin kendi evinin önünü temizlemesinin daha inandırıcı ve samimi olacağını savunuyoruz” diyerek, AKP Mersin Milletvekili Prof. Dr Zafer Üskül, AKP Konya Milletvekili Kerim Özkul, AKP Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan, CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür, MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Uzman Asistanı Kenan Ataş, Strasbourg Baskonsolosu Yunus Demirer, Muavin Konsolos Volkan Karagöz, Eğitim Etaşesi Abdurrahman Topal ve Din Ataşesi İsmail Hilmi Bilgi'nden oluşan heyete ve basına sunduğu dosyada şu konulara dikkat çekti ;

1- Anadil eğitimi ; Alevi ailelerin çocukları, Türkçe eğitimi alma olanaklarından iki sebeple yoksunlar. Birincisi, T.C. Eğitim ateşeliği tarafından Alevi Kültür Merkezlerimiz muhatap alınarak, öğretmen hizmeti sunulmamaktadır. Íkincisi ise, mevcut Türkçe dil eğitimi program uygulamasında Sünni-İslam ağırlıklı dersler verilmektedir.

Alevi ailelerin beklentileri ise, güvenle çocuklarını teslim edebilecekleri ve eğitimin Türkçe ve genel kültür ile sınırlı kalacağı olanakların sunulmasıdır. Mevcut uygulama ile, Alevi toplumu olarak, eğitim haklarımızın ihlal edildiği kanaatindeyiz.

2- Zorunlu din dersi ; Türkiye’de eğitim sistemindeki bulunan zorunlu din dersi uygulamasında madur olan Alevi öğrenci velilerinin başvurusu sonucu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde « uygulamanın uluslararası insan hakları sözleşmesine uymadığı » kararı Türkiye’ye bildirilmesine rağmen, halen bu durumun devam etmesi, Türkiye’de yirmi milyon Aleviyi dolayısıyla biz Avrupalı Alevileri’de yakından ilgilendirdiği için, kendine ait olmayan bir inancı öğrenme ve uygulama zorunluluğu din ve vicdan özgürlüğümüzün ihlalidir inancını taşımaktayız.

3- Cemevi ve Cami ; Avrupa’nın hiç bir ülkesinde inancımıza karışılmazken, Alevi toplumunun İnanç Merkezi olan Cemevi’miz T.C. Devleti tarafından tanınmadığı gibi, Alevi köylerine zorla Cami yaptırılıp, İmam atanıp, kur-an kursları açılmasını, İnsan haklarına, din ve vicdan örgürlüğüne yapılan saldırı olarak değerlendirmekteyiz.

4- Vergilerimiz ; Türkiye’de 20 milyon, Avrupa’da 1 milyon nüfuslu T.C. kimliğine sahip olan Alevi toplumunun ödediği vergiler ile, diyanet bütçesi üzerinden, sadece sünni-hanefi mezhebine mensup inanç merkezlerinin ve kadrolarının finanse edilmesinin etik olmadığını, Laîklik ilkelerine bağlı kalmak koşulu ile, Alevi toplumunun ödediği vergilerin kendi inanç ve kültürüne dönmemesinin çarpıcı bir hak ihlali olduğuna inanmaktayız.

5- Hakaretler ; Alevi toplumu hakkında oluşturulmuş önyargıların ve asılsız iftiraların, gerek televizyon kanallarında, (bilindiği gibi bu hakaretler zincirinin son halkası olan olay geçtiğimiz hafta TV kanalı Star’da « izdivaç » programında yaşanmıştır) gerekse toplu ortamlarda hakaret derecesinde ifade edilişine sık sık tanık olunurken, bunu yapan kişi ve kurumlara hiç bir cezayi uygulamanın olmayışını biz Aleviler, insan hakları ihlali olarak değerlendiriyoruz.

Erdal Kılıçkaya / Strasbourg, - www.alevi-fuaf.com - FUAF Haber