FEDA: Aşureler hakikat yolunda, insanlığa ışık ola!
FEDA, Muharrem ayı sonunda yapılan Aşure gününe ilişkin yazılı bir açıklama yaparak Aşure’nin paylaşmanın, dayanışmanın, ortaklaşmanın simgesi olduğunu vurguladı. Açıklamada; “Kapitalist modernitenin her şeyi tatsız, tuzsuz bıraktığı, her şeye
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Muharrem ayı sonunda yapılan Aşure gününe ilişkin yazılı bir açıklama yaparak Aşurenin paylaşmanın, dayanışmanın, ortaklaşmanın simgesi olduğunu vurguladı.
“AŞURE MEZOPOTAMYA HALKLARININ KADİM GELENEKLERİNDENDİR”
Çeşitli dini kaynaklarda Aşurenin Hz. Nuh’ tan beri bilinip, yenildiğinin rivayet edilmekte olduğu ifade edilen açıklamada şunlar dile getirildi:
“Büyük Tufan’dan kurtulan Hz. Nuh’un, gemisinin karaya oturması sonrasında, gemide kalan son gıdaları tatlı kıvamına kadar pişirdiğini, kurtulmaları şerefine bu tatlı kıvamını yediklerini söylenir. Rivayet edilenin aksine, Aşure tarihinin çok daha eski olduğudur. Neolitik Tarım devriminden beri, Mezopotamya halklarının ve inançlarının ortaklaşmacı kültürlerinde yaşattıkları kadim geleneklerdendir Aşure. Su, tuz, şeker ile birlikte buğday, nohut, fasulye, kayısı, badem, fındık ve kuru üzüm başta olmak üzere, farklı gıdaların birlikte pişirilmesi, bu tatlının tarımcı toplumdan beri Mezopotamya’ da yapılmakta olduğunu göstermektedir. Hayvanların evcilleştirilmesi paralelinde, gıda ekimi ve dikimi kültürünün yaşandığı Anacıl toplumun paylaşmaya, dayanışmaya ve ortaklaşmaya dayalı ahlaki değerlerinin, böylesi ortak bir lezzete ve tada neden olması işin doğası gereğiydi. Doğadaki canlı, cansız her şeyi bir ve eşit gören, birinci ve ikinci doğanın çokluğun ve çeşitliliğin fonksiyonu ile kendisini sürdürdüğüne inandıklarından, inanç sahipleri her şeye kutsiyetle yaklaşıyorlardı. Tarım Devriminin bolluk ve bereketi sonucu, doğadan elde edilen farklı renk ve tattaki gıdaların birlikte pişirilmesinin neden olduğu bu yeni tat ve değeri birlikte pay etmek, eko-sistemin doğurganlığına duyulan şükrandır Aşure. Mezopotamya halkları ve inançları süreç içerisinde bu şükrana yeni ritüeller ve değerler katarak, bugünlere taşımışlardır. Suyun, havanın, Güneş’in ve toprağın döngüselliği ile her şeyin oluştuğuna inanan inanç sahipleri, kendi toplumsallıklarında paylaşarak, dayanışarak ve ortaklaşarak bunu kutlamışlardır.”
“ORTAK OLMA VE BİRLİKTE OLMANIN, TÜME VARMANIN KÜLTÜRÜDÜR AŞURE”
Sevgide ve barışta buluşanların, lokmaların pay edilmesi sayesinde kendi ortaklaşmacı kültürlerini sürdürdükleri belirtilen açıklamada, “Binlerce yıldır yok edilmeyen, en zor şartlarda dahi sürdürülen bu ortak yaşamdan kalan bu gelenek; birlikte pay etme, lokmalarda eşitlenme halidir. Duyguda, tasada bir olma, ortak olmadır. Kişisel ve bireysel olma yerine, ortak olma ve birlikte olmanın, tüme varmanın kültürüdür Aşure. Aşure’ nin bu çoklu özellikleri nedeni ile farklı dönemlerde, farklı medeniyet ve dinler tarafından farklı yorumlanmış olsa da, tarihsel işlevini yitirmeden, hala inanç sahiplerince sürdürülmesi, insanlık değerlerinin her tür saldırıya rağmen kendisini güncelleyerek sürdürme ısrarını bize göstermektedir” denildi.
“ORTAKLAŞMAYA HER ZAMANDAN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VARDIR” ‘Tarihin her döneminde, evrensel karakterde olan Anacıl toplumun ahlaki ve politik değerleri, mazlum, mağdur ve ezilen halk kesimleri tarafından bayraklaştırılarak bugünlere taşınmışlardır’ denilen açıklamada son olarak şunlar aktarıldı:
“İktidara, saltanata karşı mazlumdan yana olma, zulme ve katliamlara karşı sevgi ve barıştan yana olma evrensel kültürüne sahip olan Alevi inancımız, tarihte yaşanan adaletsizliklere, haksızlıklara ve katliamlara karşı, mağdur ve mazlumları sahiplenmek, onları yâd etmek için bu kadim tarihi geleneklerini onlar adına pay etmişlerdir. Son bin yıldan bu yana Kerbela’ da Hz. Hüseyin ve Yol arkadaşlarının Yezid’ in askerlerince katledilmelerine itiraz etmenin insani duyarlılığı ile hareket eden inanç sahipleri, hem oruç tutarlar, hem de Aşureyi pay ederler. Aşurenin paylaşılması insanları iyide, güzelde ve doğruda buluşturmak, yaşamı yeniden var etme, acılara ortak olma, birlikte ortak yaşamı kurma, barış ve sevgide ortaklaşma amacını güder. Bu amaca hizmet etsin diye Alevi Canlar günlerdir büyük bir özveri ve dayanışma içindedirler. Kapitalist modernitenin her şeyi tatsız, tuzsuz bıraktığı, her şeye alınıp satılan meta anlayışıyla yaklaştığı günümüzde paylaşmaya, dayanışmaya ve ortaklaşmaya her zamandan daha çok ihtiyacımız vardır. Kapitalist modernitenin bireyci, bencil zihniyetine karşın, Canlarımızın paylaşmaya, dayanışmaya ve ortaklaşmaya dayalı bu hizmetleri umudumuzu büyüten olmuştur. Eşit ve özgür gelecekte inancımızın tarihsel hakikati ile buluşacağımız umudunu yeşertenlere Aşk olsun… Aşureyi Pay Edenlerin Hizmetleri Kabul Ola! Aşureleriniz Hakikat Yolunda, İnsanlığa Işık Ola!”
(HABER MERKEZİ)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.