Facebook'ta Alevi-Sünni provokasyonu

Facebook'ta Alevi-Sünni provokasyonu

Facebook'ta Alevi-Sünni provokasyonu  Aksiyon Dergisi Haberidir...Zaman gazetesi yazarı İbrahim Öztürk, Alevilere hakaret ettiği...

A+A-

ııoıoıoFacebook'ta Alevi-Sünni provokasyonu 

Aksiyon Dergisi Haberidir...

Zaman gazetesi yazarı İbrahim Öztürk, Alevilere hakaret ettiği iddiasıyla üç yıl önce linç edilmek istenmiş; ancak iddialar gerçek çıkmamıştı. Benzer komplo bu kez Facebook üzerinden sahneye kondu. 

Zaman gazetesi yazarı Doç. İbrahim Öztürk’e üç yıl önce kurulan komplo, Facebook üzerinden yeniden sahnelenmek isteniyor. Alevi kadınlara hakaret ettiği iddiası sitelere, forumlara taşındı. Ancak yeniden ısıtılan komplo hedefine ulaşamadı. Hem Öztürk’ün açıklamaları hem de Alevi kamuoyunun üç yıl önce yaşananlardan ders çıkartıp daha duyarlı davranması, bu provokasyonun yayılmasını engelledi. Buna rağmen seçimlere üç ay kala kaşınmak istenen olayın ucu Almanya’ya uzanıyor. O dönemde olayların fitilini ateşleyen öğrencinin dayısı Necdet Saraç ise Facebook üzerinden başlatılan kampanyadan haberdar olmadığını söylüyor.

Peki, olaylar nasıl başladı, arkasında neler var? Doç. İbrahim Öztürk, 18 Mart 2008’de İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde ikinci sınıf öğrencilerine ‘farklılıklar, demokrasi, ayrımcılık, sosyal doku, birlikte yaşama kültürü, empati yapma, iletişim kuramama, kriz idaresi’ konularını anlatıyordu. Sebebi ise Avrupa Birliği idi. Öztürk derste “AB farklılıklara ve kültürel zenginliklere büyük bir kabul ile yaklaşmaktadır.” demiş, öğrencilerin bir bölümü ise “Nereden çıktı bu Kürt olayı, onların aslı da Türk.” diye karşılık vermişti. Bunun üzerine İbrahim hoca, AB’nin bu farklılıkları nasıl kabul ettiğini daha iyi açıklamak için Kürt sorununu farklı bir perspektiften ele aldı. Kürtlerin yabancılaştırıldığını anlattı. Bu farklılıkları ise ‘bölücülük’ ve ‘ayrımcılık özlemi’ değil, zenginlik olarak ortaya koydu: “Empati yapamama, iletişim kuramama, tanımama sorununu ortadan kaldırmak için önyargısız olmalıyız.”

Kürt sorununu anlatırken benzer önyargılarla sık sık karşı karşıya kalan Alevilere geldi söz. Doç. Öztürk ayrımcılığın toplumda nasıl açmazlara, önyargılara, haksızlıklara zemin hazırladığını somut örneklerle izah ederken yıllardır eşinin maruz kaldığı ayrımcılığı paylaştı. Alevi inançlı olan eşi Zeynep Hanım’a karşı yakın çevresinden gelen tepkilerle yıllarca mücadele etmek zorunda kalmıştı: “Bizzat kendi aile çevremde de gözlemlediğim ayrımcılık unsurları var. Bazıları ne yazık ki tabir yerinde ise Alevi’ye affedersiniz, tırnak içinde aktarıyorum, âdeta ‘o…’ damgasını vurabiliyor. Türkiye işte bütün bu vahim cehaletten, aymazlıktan ve karşı tarafı kaynaksız ve önyargıyla sürekli ötekileştirmekten bir an önce kurtulmalıdır.”

Bu esnada, Deniz Şenyurt adlı öğrenci “Bu söyledikleriniz kabul edilemez hakaretler içeriyor. Ben Alevi’yim ancak o.. değilim” demişti. Olayın hassasiyetini kavrayan Öztürk, yanlış anlaşıldığını fark etmiş; “Sen söyleyene kadar sınıfta kimse senin Alevi olduğunu bilmiyordu. Şimdi senden öğrendik. Uzun süren bu konuşmamı kuşkusuz yanlış anladın. Şaşırdım. Ancak madem şu ya da bu şekilde üzüldünüz, ben derhal sizden ve sınıftan özür dilerim. Kendi çevremde maruz kaldığım ve kabul etmediğim, tanımamanın, farklılıklara saygı göstermemenin nerelere varacağını ifade etmek üzere kendi çektiğim acılardan birini naklettim. Ancak yine de keşke bu örneği vermeseydim.” demişti. Deniz Şenyurt, bütün açıklamalara rağmen belli bir süre dersi dinledikten sonra sınıftan ayrıldı. Ondan başka sınıfı terk eden, yanlış anladığını ifade eden olmamıştı. Şenyurt dekanlığa gidip şikâyette bulundu. O gün derste bulunan 43 öğrenciden 9’u daha şikâyetçi olmuştu, diğer öğrenciler ise şikâyet dilekçesine imza atmayı reddetti. Aksine hocanın hakaret içeren sözler söylemediğini beyan ettiler.

Şenyurt’un şikâyetinde dayısı Alevi örgütünün tanınan simalarından Necdet Saraç etkili oldu. Bu olay daha sonra basına yansıdı, üç gün sonra Güneş gazetesinde Rıza Zelyut Alevilere hakaret edildiğini öne sürüyordu. Yazıyı okuyup rencide olduğunu ifade eden Tekin Akhan Doğan ise savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılığın yaptığı soruşturma neticesinde Üsküdar 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme bir yıl önce İbrahim Öztürk’ün sarf ettiği sözlerin kendi düşüncesi olmadığına ve beraatine karar verdi.

Öztürk bu süreçte birçok internet sitesinde hedef hâline geldi, binlerce tehdit ve hakaret mailiyle karşı karşıya kaldı. Eşi Zeynep Hanım’ın Tuncelili ve Alevi olduğunun anlaşılması üzerine Alevi örgütleri hata yaptıklarının farkına vardı. Birçok Alevi derneği onu arayıp özür diledi, Öztürk’ü linç kampanyasından geri adım attı.

Konu kapanmıştı, fakat Öztürk’ün aynı iddialar üzerinden tehdit ve hakaretlerle üç yıl sonra karşılaşması yeni bir provokasyonu işaret ediyordu. Cemevine saldırıdan sonra seçimlere üç ay kala yeniden ısıtılan bu kampanyayla Aleviler ve Sünniler arasında gerilim çıkartılmak istendi. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde 2008’de Öztürk’ün başına gelenler, sanki yeni yaşanmış gibi internet sitelerinde dolaşıma sokuldu. Facebook’ta Genç Alevi Hareketi isimli örgüt tarafından “Zaman yazarı Alevilere hakaret etti” şeklinde yeniden başlatılan bu kampanya forumlara, haber sitelerine taşındı. Almanya merkezli Genç Alevi Hareketi’nin kiminle bağlantılı olduğu, bunu neden başlattığı meçhul. Facebook gibi sosyal paylaşım ağlarında Alevi kelimesi üzerinden herkesin grup kurması mümkün. Kim olduğu belli olmayan grubun başlattığı provokatif eylemden kimi Alevi yöneticiler rahatsız oldu, söz konusu sitelere “Bu olay aktüel ve gerçek değil, üç sene önce oldu.” cevabı gönderilmesine rağmen açıklamalar siteler tarafından dikkate alınmadı. Bazı siteler ise açıklamaları dikkate alıp provokasyonun büyümesini engelledi.

Bu iddiaların fitilini ateşleyen öğrencinin dayısı Necdet Saraç ise kendisinin de mail ile haberdar olduğunu, arkadaşlarının yeniden aradığını ancak konunun kapandığını söyledi.  Fakat mahkeme Öztürk’ün suçsuzluğunu ortaya koymasına rağmen Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan dernekleri gibi internet sitelerinde hâlen söz konusu haberler duruyor.

Doç. İbrahim Öztürk’ün avukatı Seher Altıntaş, “Müvekkilim, internet sitelerinde yer alan haberler sebebi ile sürekli mailler almakta, hâlâ suçlanmakta ve manevi olarak zarara uğratılmaktadır. Bu nedenle internet sitelerinden İbrahim Öztürk Bey hakkında kötüleyici ve suçlayıcı içerikteki haberlerin kaldırılmasını talep ettik.” dedi. Haberlerin kaldırılmaması yönündeki ısrar sürerse, siteler hakkında suç duyurusunda bulunulacak.

Alevilerin tarihte birçok kez linç edildiğini söyleyen İbrahim Öztürk, bu defa linç ile kendisinin karşı karşıya olduğunu anlatıyor. “Geçen hafta mailim, telefonum mesaj yağmuruna tutuldu. Hakaretler, galiz küfürler, tehditler…” diyen Öztürk üç sene önce kendisine kurulan komploya ilişkin haberlerin, neden hâlâ bazı Alevi derneklerinin sitelerinde tutulduğunu soruyor: “Acaba kuyruğu sıkışan Ergenekon Terör Örgütü son sığınak olarak Aleviler üzerinden kan akıtılmasını istemiş de bazı Aleviler buna yatakçılık mı yapıyor?” 

Üç yıl önce Öztürk’ün Alevilere hakaret ettiğini düşünen Necdet Saraç ise bugün farklı düşünüyor. Öztürk’ün Alevi kadınlara hakaret etmediğini kabul ediyor, ancak derste verdiği örneği doğru bulmuyor. “İlla kötü örnek vermek zorunda değil, bu ayrımcılığa girer.” diyen Saraç, “Hata yaptım” demese de şu değerlendirmeyi yapıyor:    “Kapanmış bir işti. Biten bir şey neden kaşındı anlamış değilim. Alevi hareketi bunu gündeme taşımadı. Bu bana da zarar veriyor. Mevcut derneklerin tümü işin aslını biliyor, mevcut Alevi örgütlerinden hiç açıklama yok. Bilgim dâhilinde sitelere taşınmadı. Facebook ortamında bana da geldi, ‘eski hikâye’ dedim. Olanlar kimseyi mutlu etmez, bu tür şeylerden mutlu olacak değilim. Bu iş daha da büyümemeli. Gerekçesi ne olursa olsun…  Ama her şeyi Ergenekon’a süpürmenin mantığı yok.”

İBRAHİM DOĞAN / Aksiyon - Sayı: 850 / Tarih :21.03.2011

İLGİLİ HABERLER :

Ergenekon, İbrahim Öztürk ve Aleviler...

İbrahim Öztürk'ten Alevi internet siteleri hakkında suç duyurusu

Ergenekon'un Alevi sömürüsüne suç duyurusu

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.