Et lokantasının kapatılması istemi reddedildi
Madımak Oteli yerine açılan et lokantasının kapatılması istemi reddedildi[Sesonline] TUNCELİ- İHD Tunceli Temsilcisi Av. Barış Yıldırım'ın,...
Madımak Oteli yerine açılan et lokantasının kapatılması istemi reddedildi
[Sesonline] TUNCELİ- İHD Tunceli Temsilcisi Av. Barış Yıldırım'ın, 35 aydın, yazar ve sanatçının yakılarak öldürüldüğü Madımak Oteli'nde açılan et lokantasının işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilmesi için Sivas Belediye Başkanlığı hakkında açtığı dava Sivas İdare Mahkemesi tarafından söz konusu durumun 'menfaati ihlal etmeyeceği' gerekçesiyle reddedildi.
Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nde bulunan 35 aydın, yazar ve sanatçının yakılarak öldürülmesinin ardından olayların meydana geldiği otel binasının alt katında et lokantası açılmasına tepki gösteren İnsan Hakları Derneği (İHD) Tunceli Temsilcisi Av. Barış Yıldırım, 19 Eylül 2007 tarihinde Sivas Belediyesi hakkında verilen işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilmesi talebiyle Sivas İdare Mahkemesi'nde dava açtı.
Mahkeme heyetini ikiye bölen davada, oy çokluğu ile verilen karar ise skandal niteliğinde. Mahkeme heyeti davaya ilişkin verdiği gerekçeli kararında, "Sivas'ta bir taşınmaza verilen işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile Tunceli'de ikamet eden davacının menfaatinin ihlal edilmiş olması mümkün olmadığından, iş bu davayı açmakta ehliyetinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır" diyerek, Yıldırım'ın talebini 2'ye karşı 1 oyla reddetti. Mahkeme heyeti yasal düzenlemelere dayanarak belde halkının mahalli müşterek ihtiyaçları doğrultusunda işlem yapan belediyelerin, belde halkından ve belde ile ilgisi olmayan kişilerce kendi istekleri doğrultusunda yönlendirilmelerinin olanağının olmadığını kaydetti.
MAHKEMEDE İKİ FARKLI GÖRÜŞ
Mahkeme Başkanı Recep Yılmaz ile üye Adnan Şahin'in verdiği karara itiraz eden Mahkeme Heyeti üyelerinden Kemal Yemişen ise, 2 Temmuz 1993 tarihinde gerçekleşen toplumsal olaylar sonucunda ülke genelinde bilinen ve tanınan 35 kişinin yanarak ya da dumandan boğularak yaşamını yitirmesinin toplumsal barışı etkilediğini, milli birlik ve beraberlik duygu ve düşüncesinin bu olaylar neticesinde yıprandığını belirtti.
"KONU HERKESİ İLGİLENDİRİR"
Yemişen'in, toplum hayatını ilgilendiren bu ve benzeri olaylardan ders çıkarılması gerektiğini belirttiği itirazında, "Bir daha böyle müessif olayların yaşanmaması için gelecek kuşakların kendi geçmişleri hakkında bilgi edinmeleri, ortak bir geçmiş, ortak bir yaşama ve her şeyden önemlisi ortak bir gelecek bilincinin elde edilmesi açısından önemlidir" ifadeleri yer aldı. Yemişen, konunun Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan her kişiyi açıkça ilgilendirdiği ve her vatandaşın bu konuda hak ve menfaat ilişkisinin bulunduğunu bu nedenle davanın esastan incelenerek çözümlenmesi gerektiğini kaydetti.
KARAR TEMYİZ EDİLECEK
Av. Yıldırım da bu durumun toplumsal barışa da zarar verdiğini belirterek, "35 kişinin öldürüldüğü bu olayın geçtiği yerde kebapçı dükkânının olması bende rahatsızlık yaratıyor. Bu davayı Türkiye vatandaşı olan herkes açabilir, biz de bunu açtık. Fakat mahkemenin verdiği bu karar üzücüdür ve biz bunu Danıştay'a temyize götüreceğiz" dedi.
BELEDİYE BAŞKANININ YÜZ KIZARTICI SAVUNMASI
Dava sonrası belediyenin Sivas İdare Mahkemesi'ne gönderdiği savunma ise tamamen bir skandal niteliğindeydi. Belediye ruhsat verme işleminin tamamen kanunlara uygun olarak yapıldığını davacının burada herhangi bir şahsi zararı olmadığı için mahkemeye başvuruda bulunamayacağını ileri sürdü. Belediye savunmasında ayrıca dava dilekçesi üzerinden niyet sorgulaması da yaparak, "Davacı dava açmada ehliyeti bulunmamakla birlikte, objektif, iyi niyetli de değildir. Madımak oteli altında kanunlara riayet ederek faaliyette bulunan lokantanın ruhsatını iptal etmek için açmış olduğu bu davayı çeşitli amaç ve gayeler için (toplumsal barışa zarar verecek, siyasi gaye) kullanmaktadır. Bu konuda çeşitli medya organları ve internet sitelerinde haber olarak duyurmuştur" ifadelerine yer vermişti.
ALMANYA YAKILAN TÜRKLER İÇİN 'ANIT' YAPTIRMIŞTI
1993 tarihinde Almanya'da benzeri bir olay yaşanmıştı. Alman neo-nazileri, Almanya'nın Solingen kentinde yaşayan bir Türk ailesinin evini 29 Mayıs 1993 tarihinde gece yarısı kundaklamıştı. Ailenin 5 bireyinin yakılarak katledildiği olay sonrasında Alman Hükümeti yanan evi istimlak ederek "Utanç Müzesi"ne dönüştürerek, bahçesine de katledilen aile bireylerinin anısına 5 adet ceviz ağacı dikmişti. Her yıl yapılan anmalara Almanya'nın devlet yetkilileri de katılıyor.
(DİHA) - Sesonline.net - 12 Nisan 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.