EMEP: "Sivas'ı Unutmadık, Unutmayacağız"
EMEP: "Sivas'ı Unutmadık, Unutmayacağız"EMEK PARTİSİ 2 TEMMUZ BASIN AÇIKLAMASITürkiye’nin karanlıkta bırakılan tarihinde...
EMEP: "Sivas'ı Unutmadık, Unutmayacağız"
EMEK PARTİSİ 2 TEMMUZ BASIN AÇIKLAMASI
Türkiye’nin karanlıkta bırakılan tarihinde yer alan siyasi tertiplerden en acımasızı denebilecek, 35 aydın, emekçi, ilerici insanın canına kıyılan Sivas katliamı 17. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anılıyor.
Bundan 17 yıl önce, 2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta, aydın ve sanatçıların kalmakta olduğu Madımak Oteli’nin kuşatılarak ateşe verilmesi büyük bir vahşete neden oldu. Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Asaf Koçak, Behçet Aysan, Edibe Sulari'nin de aralarında bulunduğu 35 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi.
Sivas katliamı “tek dil, tek din, tek millet” diyen, farklı dillere, inançlara ve farklı kültürlere tahammül göstermeyen egemen sistemin, gerici güçleri kışkırtarak işlettiği bir saldırısıdır. Anadolu’nun bir halklar ve kültürler mozaiği olduğunu kabul etmeyen ırkçı, şoven ve faşist güçlerin gerçekleştirdiği katliamın gerçek sorumluları hala açığa çıkarılmadı.
Sivas Davası yeniden açılmalı, Saldırıya göz yuman sorumlular hakkında soruşturma açılmalıdır.
Sivas katliamı da, Malatya, Maraş, Çorum, Gazi Mahallesi, 1 Mayıs 77, Beyazıt katliamları gibi karanlıkta kalmış, arkasındaki güçler açığa çıkarılmamıştır. Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı, Tansu Çiller, Başbakan, Erdal İnönü’nün, başbakan yardımcısı olduğu DYP-SHP koalisyonu döneminde işlenen Sivas katliamı karşısında seyirci kalınmakla yetinilmemiş, Başbakan Tansu Çiller, "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir" diyerek, katliamı adeta onaylamıştır.
SİVAS KATLİAMI AYDINLATILMALI, MADIMAK MÜZE OLMALIDIR
Sivas katliamının sorumlusu olarak sadece kışkırtılıp kullanılan bir bölüm isim cezalandırılmıştır. Ancak katliama seyirci kalan, 2 Temmuz günü Sivas Kültür Merkezi’ne yönelik saldırı karşısında ve Madımak Oteli’nin kuşatılıp ateşe verilmesinde seyirci kalan devletin ‘Güvenlik Güçleri’ ve bu güçlerin sorumlusu olan makamlarda oturanlar hakkında hiç bir soruşturma açılmamıştır. Baskının, ayrımcılığın ve sömürünün devam etmesinden yana olan güçler, işlenen katliamların üzerindeki karanlık perdeyi muhafaza etmeyi, halkları düşmanlaştırmayı kendi varlık nedenleri, iktidarlarının garantisi olarak görmeye devam ediyorlar.
Türkiye demokratikleşmeli, inançlar arasındaki ayrımcılığa ve ayrıcalığa son verilmelidir
· Başta Sivas Katliamı olmak üzere, Türkiye tarihindeki tüm provokasyonlar, tertipler, cinayetler, 12 Eylül askeri darbesi başta olmak üzere bütün darbeler, plan ve girişimler soruşturulmalı; darbeciler, sorumlu kurum ve kişiler açığa çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır.
· İnanç ayrıcalıkları, inançlar üzerindeki baskı ve ayrımcılık son bulmalı; Aleviler başta olmak üzere tüm inanç gruplarının laiklik kapsamındaki tüm hak ve özgürlük talepleri karşılanmalıdır.
· Kontrgerilla hakkındaki araştırma ve yargılama hiçbir yasayla sınırlandırılmamalı; arşivler ve ‘kozmik odalar’ açılmalı, JİTEM, Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler, Koruculuk dağıtılmalı, polise öldürme ve işkence yetkisi veren tüm yasalar demokratikleşmelidir.
· Karanlıkta kalan tüm olayların araştırılması için parlamento dışı kurumlardan; aydınlardan, emek ve meslek örgütlerinden oluşan bağımsız, yetkilerle donatılmış ve sadece halka karşı sorumlu olan gerçekleri açığa çıkarmakla görevlendirilen bir komisyon kurulmalıdır. Bu komisyon karanlıkta kalan tüm davaları araştırmalı, belgeleri incelemeli ve sonuçlandırmalıdır.
· Silahlar susmalı, barış ve diyalogun yolu açılmalıdır. Kürt halkı kendi kaderini belirleme hakkına sahip olmalı, Kürt sorununun tam hak eşitliği temelinde çözümü, birlikte yaşam için demokratik adımlar atılmalıdır.
EMEK PARTİSİ GENEL MERKEZİ
KAYNAK : Alevihaber.com - 01.07.2010
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.