Edremit'i 'mahalle baskısı' mı yönetiyor?

Edremit'in mahallesi baskın çıktı. Parklar bekara yasak, biraya izin yok. Edremit parklarının bazılarına aile olmazsanız giremiyorsunuz.

Mayolu ilanın kaldırılmasıyla gündeme gelen turistlik Erdemit'te parkta evli-bekar, harem-selamlık uygulaması var. Alkollü içecek satan iki restoran cuma günleri saat 15.00'e kadar servis yapamıyor
 
BALIKESİR - AKP'li Edremit Belediyesi'nin bir mağazanın mayolu kadın olan tabelasını Saadet Partisi'nin tepkisi üzerine indirtmesi ilçede günün konusu oldu. Edremitliler, ‘mahalle baskısı’nın yalnızca mayolu reklam tabelasıyla sınırlı kalmadığını, ilçenin dinlenme alanlarından olan Faruk Serpil Park'ındaki işletmelerde müşterilerin harem- selamlık, evli -bekar uygulamasına tabi tutulduğunu iddia ettiler. Ayrıca turistik bir kimliğe sahip olan, merkez nüfusu 47 bin olan ilçede alkollü içecek satan iki restoranın bulunduğunu, bunların da cuma günleri saat 15.00'e kadar servis yapmadığını ileri sürerek, uygulamanın turistik bir ilçeye yakışmadığını vurguladı.

İlçede son yıllarda ortaya çıkan, ‘Mahalle baskısı’ iddiasına yönelik olarak görüş belirten Edremitliler, geçmiş yıllarda turistik bir kimliğe sahip olan ilçenin, gün geçtikçe bu kimliğinden uzaklaştığına dikkat çekti. Edremitliler, ‘Mahalle baskısı’ kavramının, ilçede bundan 9 yıl önce MHP'li yerel yönetimin işbaşına gelmesi ile ortaya çıktığını, AKP'li yerel yönetimin seçimleri kazanması ile hız kazandığını ileri sürdü.

'Sarıkız' müstehcen bulunmuştu

8 yıl önce, göreve seçilen MHP'li Tuncay Kılıç başkanlığındaki Edremit Belediyesi'nin, Akçay Beldesi'ndeki ‘Sarıkız heykeli’nin göğüsleri açık olduğu için müstehcen bulunup, değiştirilmek istendiğini hatırlatan Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal, “İlçede gerici, çağ dışı zihniyet her geçen gün ivme kazanıyor” dedi. Öznal, AKP'li yerel yönetimin iktidara gelmesi ile sosyal yaşamda daralma yaşandığını, insanların özgürlüklerinin kısıtlanmaya başladığını öne sürerek “Son yıllarda ilçe insanına farklı bir yaşam biçimi dayatılmaya başlandı. Bir mağazada bulunan mayolu reklam tabelasının indirilmesi bunun magazinsel boyutu. Mahalle baskısı, her alanda var. Bunu yaparlarken de siyasi gücü kullanmaktan çekinilmiyor. Çevre mücadelesi veren, Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkan bir çevre örgütü olarak, toplu yaşanılan yerlerde ‘harem-selamlık’, ‘evli-bekar’ ayrımları yapıldığını gözlemliyoruz ve bizzat yaşıyoruz. Yunus Emre Parkı'ndaki, ‘Aileye mahsustur’ ibareli uyarı tabelaları bunun en bariz örneğidir” dedi.

‘Esnaf sindirildi’

İşçi Partisi Edremit İlçe Başkanı Ali Dedeler de, AKP iktidarıyla birlikte baskıcı uygulamaların üç yıldır hız kazandığını ileri sürdü, “Faruk Serpil Parkı'ndaki çay bahçelerinde yapılan harem-selamlık uygulaması bunun en açık örneği. Ancak buna rağmen esnafın tepkisiz kalması, sindirilmesi de ayrı bir konu” dedi.

‘Tesettür oteller arttı'

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Altınoluk Şubesi Başkanı Seyfettin Özyer de, ilçenin turistik bir kent olma kimliğinden her geçen gün uzaklaştığını vurgulayarak şöyle konuştu: “Tesettürlü otel uygulaması, bundan 9 yıl önce ilk kez bizim ilçemizden başladı. Son yıllarda ilçemizde kılık kıyafet olarak garip bir tarzı kullanan insanlarda artış gözlemlemekteyiz. Tesettür otellerinin sayısı artıyor. Bu insanlar burayı merkez yapmaya başladı. Edremitliler, olarak çok tedirginiz. Ama umutsuz değiliz.”

'Turizmciler baskı altında'

Edremit'te yayımlanan yerel ‘Körfez'de Olay Gazetesi’ yazarı Uğur Tarıman da, ilçenin bir kimlik kaybı yaşadığını vurgulayarak, “Bakkallar bira satışlarını durdurdu. Bir çok restoranda ve çay bahçesinde harem selamlık uygulanması yapılıyor. Canlı müzik, saat 23.30 sıralarında susturuluyor. Saat 24.00'de ise restoran, bar ve kafeler kapatılıyor. Bir çok eğlence yeri kapısını kapattı. Bir çoğu da yatırımını devredip başka turizm merkezlerine doğru kayma girişiminde” dedi.

'Kadınların yaşaması zor'

Emekli öğretmen Meryem Bulut ise, Edremit gibi doğal güzellikleri ile gözde bir ilçede yaşamanın tanrısal bir lütuf olduğunu ancak kadın olarak yaşamanın zorluklarının bulunduğunu kaydetti. Bulut şunları söyledi: “Mayolu tabelanın indirilmesi bardağı taşıran son damla ve mahalle baskısının gazetelere yansımış sıradan örneklerinden bir tanesi. Burada kadın olarak yaşamak zor. Çünkü, sokağa çıplak kollu bir tişört ile çıktığımızda bakışlarla ve sözlü olarak rahatsız ediliyoruz. Bunu yapanların büyük bir çoğunluğununda bayan olması ayrı bir konu. Ben kendi adıma artık bıktım. Sokağa çıkarken üzerime kollu, büyük beden bir beyaz gömlek giyerek çıkmaya başladım. 10 yıldan bu yana bu ilçede oturuyorum ama son iki yıldan bu yana bu baskılar çok arttı. Evimi satıp, başka bir yerde yaşamayı düşünmeye başladım.”

AHMET ERTAN / RADİKAL - (dha) - 14/08/2008