Duvara atılan çarpı X ....
Sabah kalkıp evinizin duvarında, Cem evinin duvarında, Aleviler'e tehdit içeren, hakaret içeren, yazılar var olduğunu gördüğünüzde neler düşünürsünüz..?? , Bu taktik, psikolojik baskı aracı olarak kulanılan, bir yönetimdir. Tarihte fişleme olarak niteleyebileceğimiz, bir çok benzer olay vardır.
Bu faşizan, ırkçı yöntem, Osmanlı'nın mirasıdır. Daha sonraları günümüze değin, Cumhuriyet döneminde süre gelmiştir.
Hafızalarımızı yoklarsak, bunun Maraş Katliamının öncesinde yapıldığını görmüşsünüzdür.
Deftere kaydedilip, sonra Defteri dürüle diye fetvalar eşliğinde katledilen yine Alevilerdir.
Birliğimizi istemeyen, zalimlerin bilindik, korkularının ürünüdür.! Ali' li, Alisiz fitnesini dilinden düşürmeyen, zalimin telaşıdır.
Şimdilerde, hem duvarımıza yazı yazanlar, hem içerimizde, bizlere ÇARPI işareti koyanlar var! Yani dışarıdan atılan çarpıları biliyoruz, ya içerdekiler..???
Alevi hareketinin içine konumlanmış, çeşitli maskeleri ile sıfatlar kullanarak insanımızı fişliyen, ötekileştiren, işine gelmeyeni linç eden, Ahlak ve vicdan yoksunu, sahibinin seslerine ne demeli...??? Hepimiz seyrediyoruz.! Ucu dokunmayandan ses çıkmıyor, Cem evinin içinde, adam dövenden, işine gelmeyeni ihraç edene kadar, çok samimi halisane Alevilik yaşıyoruz gibi sakin seyirciyiz..!! Mücadele eden, bilinçli kimlik sahibi insan yerine, tamam amirim edasıyla biat eden, sorgulamayan, rütbe meraklısı türler etrafımızı sarmalamış, içimizde gericiliğe hizmet veren, çook ilerici efendiler var..! Tavşana kaç, tazıya tut oynuyorlar. Politik amcalar, teyzeler el ele, çook politik davranıyor, riyakarlıklarına maske ediyorlar. Kendilerini yüceltmeniz, pireyi deve yaparak övmenizi bekliyorlar, Ama çarpı atıkları kişiler, ciddi bir iş emek üretmişler ise, kör ve sağırı oynuyorlar.
Bütün bunları gördüğü halde görmiyeni, duyduğu halde duymayanı, haksıza, lal dilsiz olanı, gerçeğe gözünü kapatanı, yalanın sofrasına kurulanı, YOL böyledir diye nutuklar patlatıp, Devrim ve sosyalizm den naralar atanları, üç beş delegeden oy kaparım diye, pusuya yatanları, Dedecilik oynayıp, İslam' la, Şia ile birlikte vals yapanları, Devasa binalar yapıp, içine insan, insanlık, koymayanlara affetmeyelim. Hepsini tarihin çöpüne atalım.
Çıkarcı, menfaati için Yolunu Yoldaşını satan, ahmakların torbalarını yalanla dolduranları, başına tac edenler, utancından boğulsun. Bu YOL kişilere indirgenemez...!!!!
Kişilerin hırsına, egosuna, tatminsizliklerine, bencilliğine, bu YOL bırakılamaz...!!!
Bu YOL, un temel düsturu, dürüst olmaktır. Kendisi ile yüzleşmebilmektir. Samimi ve insani olmaktır. Hakka, haklıya, emeğe, insana, saygı yok ise, orada YOL yoktur.!
Alevi, Bektaşi, Kızılbaş Canlar, kapımıza, kimliğimize, inancımıza ÇARPI atanlar..!! Bellidir..! Yeterki Vicdanımıza, insanlığımıza, güvenelim, hakikatın darına duralım. Kendimizle hesaplaşarak, en doğru davranışı geliştirellim. Bu YOL, soran, sorgulayan, Farkındalık gerektiren, Yalana dolana, karalamaya karşı mücadelede, bedel ödemekten, tarihimize geçen Pirlerimizin, Mürşidlerimizin,Ozanlarımızın, YOL erenlerimizin bıraktığı mirastır. Kıldan ince, kılıçtan keskin, demirden leblebi diyen, tarih boyunca, ötekine, mazluma haklıya doğruya sahip çıkan Irk ve çeşitli kimlikleri ayırmayan, İNSANI merkeze koyanların yoludur. Kendi çıkarına değil, Toplumunun çıkarına, İnsanlığın çıkarına, hizmeti aşk ile yürütenlerin YOL, dur. Biz insani, Onlar hasmani kincidirler.!!! İyi ve kötü insan vardır.! Diğer bütün kimliklerden herkes bu iki kimliğin içindedir. Biz iyilerdeniz...!!
Diyebilen, Vicdanen bunu hisseden Cümle Canlara....
Gerçekler demine....
Aşk ile....
28. 11.2019
Binali İpek
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.