Durmak yok, barınma mücadelesine devam
Durmak yok, barınma mücadelesine devamMamak Barınma Hakkı Bürosu Sorumlusu Türkyılmaz, ‘Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi’...
Durmak yok, barınma mücadelesine devam
Mamak Barınma Hakkı Bürosu Sorumlusu Türkyılmaz, ‘Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamında bölge yurttaşlarının yaşadığı sıkıntıları Cumhuriyet Ankara’ya anlattı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi’nin yurttaşları “evsiz” bırakacağı gerekçesiyle geçen mart ayında kuruldu Mamak Barınma Bürosu. Amacı ise Anakent Belediyesi ve Mamak Belediyesi’nce ortaklaşa yürütülen “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi”ne karşı mücadele etmek. Mamak Barınma Hakkı Bürosu Sorumlusu Candaş Türkyılmaz, uygulanan projenin onlarca yurttaşı mağdur edeceğini savunuyor. Daha önce pek çok kez Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin’e isteklerini ilettiklerini ancak belediyenin kendilerinin isteklerini bir türlü yerine getirmediğini anlatan Türkyılmaz, “Durmak yok, barınma mücadelesine devam” diyor. Türkyılmaz ile “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında bölgede yaşanan sıkıntıları konuştuk:
Barınma bürosu ve kuruluş amacı hakkında bilgi verir misiniz?
Mamak Barınma Bürosu, mart ayında Dostlar Mahallesi’nde kuruldu. Kuruluş amacı ise Anakent Belediyesi ve Mamak Belediyesi’nce bölgede uygulanmak istenen “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi”ne karşı mücadele etmek. Bilindiği gibi geçen yıl ekim ayında, “Kentsel Dönüşüm Projesi Sözleşme Esasları” Mamak Belediyesi’nce kabul edilmişti. “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi”, 16 mahalleyi kapsıyor ve 15 bin konutun yıkılmasını öngörüyor. Projeyle, bölgede yaşayan yurttaşlara hiçbir şeyin garanti edilmediği sözleşmeler imzalatılıyor. Hazırlanan sözleşmeler tek taraflı, belediyelerin ve inşaat şirketlerinin lehine. Sözleşmeler ayrıca yurttaşların hukuk yolunu tıkıyor. Yani yurttaşların herhangi bir sorunla karşılaştıklarında dava açma hakkı bu sözleşmelerle ellerinden alınıyor. Zaten hep böyle olmuştur. Türkiye’de uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin hemen hemen hepsinde yurttaşlar mağdur edilmiştir. Biz de bu mağduriyetleri bildiğimiz için önce konuyla ilgili olarak Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin’le konuştuk. Projede söz hakkı istedik, çeşitli sivil toplum örgütlerinin projede yer alması gerektiğini belirttik. Başkan, bütün tekliflerimizi kabul etti, fikirlerimizi alacağına dair bize çeşitli vaatlerde bulundu.
Verilen sözler tutuldu mu?
Elbette sözler tutulmadı, her şey havada kaldı. Bizimle her zaman ilişki içinde olacağını söyleyen Başkanımız görüşme taleplerimizi hep reddetti. Bunun üzerine mahalleli olarak belediyeye gittik, İmar Müdürü ile görüştük. Müdür bize, bu projenin artık dönüşü olmadığını, her şeyin netleştiğini söyledi. Biz de gerekli yerlere başvurduk ve 3 tane dava açtık. Şu an bu davalardan iki tanesi sonuçlandı. Yürütmeyi durdurma kararı çıktı ancak belediye şu an yasa dışı uygulamalarına devam ediyor. Aslında mahkemelerce alınan bu kararlar, belediye başkanlarının, belediyelerin yenildiğini ve kentte yanlış politikalar yürüttüklerini gösteriyor. Biz mahalleliye davanın düştüğünü, sözleşmelere imza atmamalarını söyleyip bilinçlendirme çabalarında bulunurken, belediye yetkilileri projenin hâlâ devam ettiğini, dava açılmadığını söylediler insanlara. Biz asla mücadelemizden geri dönmeyeceğiz. Durmak yok, barınma mücadelesine devam.
‘Yurttaşlar tehdit ediliyor’
Proje nasıl ilerliyor ?
Sözleşme imzalandıktan sonra 1 hafta içerisinde yurttaşlardan evlerini boşaltmaları isteniliyor. Fakat, yurttaşlardan böyle bir istekte bulunulurken hiçbir yer de gösterilmiyor. Üstelik yurttaşlar, evlerini boşatmadıkları takdirde sularının kesileceği ve arazilerinin kamulaştırılacağı gibi söylemlerle tehdit ediliyor. Korkutuluyorlar. Belediyeye ait araçlar mahallelerde bu yönlü duyurular yapıyor. Ayrıca sözleşmelerde yurttaşlara kira yardımı olarak 250 YTL verileceği belirtiliyor ama bu yardımın ne kadar süre ödeneceği ya da ne zaman kesileceği hakkında bir bildirim yer almıyor. Evlerin tapulu ya da tapusuz olması da fark etmiyor. Bugün bölgede bulunan 13 bin 500 gecekondudan 9 bin 200 tanesi tapulu. Sözleşmeyi imzalattıkları insanlar cahil ya da çok yaşlı oluyor ve bu kişileri bir şekilde kandırıyorlar. Şu anda davaları kazadığımızdan ötürü sözleşmeleri iptal edebiliyoruz.
Sözleşmelerde yurttaşların aleyhine yer alan şartlar nelerdir?
Bizim asıl sorunumuz, bölgede arsa bedellerinin çok düşük rakamlarla ifade ediliyor olması. Enkaz bedellerinin belli bir miktarı yok. Aslında yüzde 10 verildiği söyleniyor ama... 250-300 metrekare tapulu evlere de 1 daire verileceği belirtiliyor. Yani, 320 metrekarelik bir gecekonduya sahip yurttaşa belediye, 80 metrekarelik bir ev verecek. Tapusuz evlere ise hiçbir bedel ödemeden sahip olabiliyorlar. Bizlere evlerimize çıktıktan sonra nereye yerleştirileceğimiz hakkında da kesin bir bilgi verilmiyor. Biz, nerede ve hangi şartlar altında barınacağımızı bilmek istiyoruz. Bunun yanı sıra belediye, gecekonduların ve karşılığında verilecek evlerin değerlerini hesapladıktan sonra yurttaşları kendisine borçlandırıyor. Yurttaşlara, Doğukent’ten daire vereceklerini, verilen bu dairenin süper lüks olacağını ve bunun için 20 bin YTL borçlanmaları gerektiği anlatıyorlar. Gözleri boyanan yurttaşlar da bu tekliflere kanıyorlar. Böylece de evlerinden edilmiş oluyorlar. Üstelik eğer bu borçlar ödenmezse, belediye sözleşmeyi tek taraflı feshedebiliyor. Yurttaşların sözleşmeyi feshetme gibi bir hakkı da yok.
Mağdur olmak istemiyoruz’
Mamak’ta yaşayan yurttaşlar da bölgede uygulanan “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi”ne tepki gösteriyor.
Nazım Karahan (Dostlar Mahallesi Muhtarı):
3 dönemdir mahallenin muhtarıyım. Projeye ilişkin çalışmalarımızı Barınma Hakkı Bürosu ile yürütüyoruz. Mağdur edilmek istemiyoruz. Belediye bize her şeyin belli olduğu, hiçbir şeyin gizlide kalmadığı bir sözleşme sunsa ve evlerimizin değerini verse, elbette böyle bir projeye karşı çıkmayız. Mahalleli olarak kaç kere Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin’le görüşmeye gittik. Her defasında elimiz kolumuz bağlı geri döndük. Belediye Bilgi Bürosu Sorumlusu da insanları örgütlediğimi, sözleşme imzalamamaları için desteklediğimi düşünerek beni karakola şikâyet ediyor. Belediyenin yaptıkları bununla da sınırlı değil. Davanın durdurulduğunu bilmeyen ve sözleşmeyi imzalayan bir yurttaş, belediye görevlileri tarafından tartaklandı. Belediye yurttaşlara adaletsiz davranıyor.
Nurettin Aydemir (Esnaf):
20 yıldır bu bölgede yorgancılık yaparak hayatımı kazanıyorum. Dükkânım kira. Dükkânın sahibi bana bilgi vermeden belediye ile sözleşme imzalamış. Ama devlet bana 1 haftada dükkânı boşalt diyerek, beni sokağa atıyor. Ben bu projenin yasal olduğunu düşünmüyorum. Vergimi veriyorum, askerliğimi yaptım.
Tahir Tıp (Marangoz):
İşimden ötürü çok fazla mahallede zaman geçiremiyorum fakat burada gelişen olayları şaşkınlık içerisinde takip ediyorum. Bana şimdiye dek sözleşme imzalamam için baskı yapılmadı ama yapılsa da imzalamam. Biz sonuna kadar direneceğiz. Bize yapılan haksızlığa karşı kolayca arkamızı dönüp gitmemizi beklemesinler.
‘Hakkımızı yedirmeyiz’
Turgut Cengiz (Emekli) 45 senedir bu mahallede oturuyorum. Burası benim çocukluğumun, gençliğimin, en güzel yıllarımın, geçtiği yer. Ama yıllır sonra birileri gelip evimi yıkmaları gerektiğini söylüyor. Eğer bana tam olarak hakkımı verseler, nasıl bir sözleşmeye imza atacağım hakkında bilgilendirseler elbette devletin önünde duracak değilim. Ancak baskı yapılarak, mağdur olarak evimi, mahallemi kimse elimizden alamaz. Direniyoruz ve sonuna kadarda direneceğiz.
‘Gidişe dur diyebiliriz’
Alattin Bozkurt (Emekli): 1972 yılından beri burada oturuyorum. Belediye benden önce “tapu tahsisi” deyip para aldı. Ardından “Milli Savunmaya açık yer” diyerek yine para aldılar. Şimdi de tapulu evimi elimden almaya çalışıyorlar, baskı uyguluyorlar. “Sözleşme imzala”, diye geldiler fakat ben kabul etmedim. Bir araya gelip mücadale ederek bu gidişata “dur” diyebiliriz.
Orhan Demir (Emekli):
52 yaşındayım. 40 senedir bu mahallede yaşıyorum. Biz bu evleri dişimizle, tırnağımızla yaptık. Bize her seçim dönemi vaatlerde bulundular ama sonra kimse bizimle ilgilenmedi. Bizim tek derdimiz ailemizi geçindirebilmek. Şimdi Kentsel Dönüşüm Projesi diyerek hepimizi evimizden atmaya çalışıyorlar. Hiçbir şeyin belli olmadığı sözleşmeleri imzalamamızı istiyorlar. Ben yerimi yurdumu bırakıp gitmem, sonuna kadar direneceğim. Biz burada halk direnişi veriyoruz.
Cumhuriyet - Ankara - 22.08.2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.