Dolmabahçe'den Pir Sultan talimatları
Dolmabahçe'den Pir Sultan talimatları Mahalle Baskısı araştırması yapan Toprak ile görüşen Başbakan, belediye başkanını...
Dolmabahçe'den Pir Sultan talimatları
Mahalle Baskısı araştırması yapan Toprak ile görüşen Başbakan, belediye başkanını arayıp 'sorunları çözün' dedi
Sultanbeyli’de cemevinin yapımına izin verin
Sultanbeyli Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı’na açılan davalardan çekilin
Yavuz Sultan Selim Mahallesi’nin adı Pir Sultan Abdal yapılsın
Başbakan Erdoğan talimat verdi, İstanbul’un Alevi nüfusu en kalabalık ilçelerinden Sultanbeyli’de açılım başladı. Bu talimatlın kökeni ise Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binnaz Toprak’ın, 2008 yılında yaptığı Türkiye’de ’mahalle baskısı’nın arttığı yönündeki araştırmaya dayanıyor. Araştırma büyük yankı yaratınca Başbakan Erdoğan Toprak’ı aramış ve Dolmabahçe’deki ofisine çağırmıştı. Toprak da Başbakana örnek olarak Sultanbeyli’de Aleviler’in yaşadığı zorlukları anlatmış, belediyenin cemevi yapımına izin vermediğini, Aleviler’in yaşadığı Başaran Mahallesi’nin isminin 40 bin Alevi’nin katliamından sorumlu tutulan Yavuz Sultan Selim’in yapıldığını ve Pir sultan Abdal Derneği İlçe Başkanı’na belediyenin iki dava açtığını söylemişti.
Belediye davalardan çekildi
İşte bu görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan devreye girdi ve Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’i arayıp Aleviler’in sorunların çözülmesini istedi. Bunun üzerine eski başkan döneminde Sultanbeyli Pirsultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Sadegül Çavuş’a karşı açılan iki davanın çarşamba günü yapılan duruşmasında belediye davalardan çekildi. Başkan Keskin ve Sadegül Çavuş’la Sultanbeyli Belediye’sinde bir araya geldik. Çavuş, ilçede, Aleviler’in yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı: “8 yıldır cemevi için mücadele ediyoruz. Ancak daha önceki belediye başkanı Saadet Partili Yahya Karakaya ve AKP’li eski başkan Alaattin Ersoy döneminde ruhsat izni verilmedi. O dönem hakkımızda açılan iki dava açıldı. Biri 2007 yılında açılmıştı. Eski Başkan Alaattin Ersoy, her şeyimiz hazır olmasına rağmen cemevine ruhsat vermiyordu. Bölgenin İSKİ su havzasında olduğunu söylüyor ama inşaat alanımızın 100 metre ötesine kaçak cami bile yapılmasına da göz yumuyordu.”
Mahallenin adı değişiyor
“Derneğimize sürekli baskı yapıyorlardı. Belediye o dönemde inşaatına başladığımız cemevininin etrafını duvarlarla çevirdi. Biz o duvarları yıkınca, zabıtalar geldi ve tartışma yaşadık. Daha sonra bana, ‘memura görevini yaptırmama, polise mukavemet , hakaret, kamu malına zarar verme, zincirleme ve nitelikli suç işleme’ iddialarıyla dava açıldı. Çarşamba günü yapılan duruşmaya belediyenin avukatları gelmedi. Mahkemeye geri çekildiklerini bildirmişler. O dava, kamu davasına dönüştü. Böylelikle daha rahat sonuçlanacak. Bana karşı açılan ikinci dava ise, simit satan Alevi bir kadına yapılan hakareti ispatlamaya çalıştığım içindi. Kadının simit satmasına izin verilmiyordu. Ben de olayı ispatlamak için, kamerayla zabıtalar kadını tartaklamaya çalışırken görüntüledim. Bu davada da zabıtalar şikayetlerini geri aldı, ben de beraat ettim. Tüm bu olumlu gelişmeler Binnaz Toprak’ın Başbakan Erdoğan ile görüşmesinden sonra oldu. Yeni başkan Hüseyin Keskin, 20 gün önce cemevini ziyarete geldi. Bana Başbakan’ın kendisini aradığını söyledi. Bizim sorunlarımızın çözüleceğini anlattı. Söylediği gibi de oldu. Şimdi sırada eski adı Başaran olan ve Yavuz Sultan Selim olarak değiştirilen mahallenin isminin, Pir Sultan Abdal olması talebimiz var. Bu talebi de olumlu karşıladılar.”
SULTANBEYLİ CEMEVİNE KAVUŞUYOR
İlçeye cemevi yapılması için büyük mücadele veren Sultanbeyli Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi Başkanı Sadegül Çavuş, sonunda muradına eriyor. Çavuş bunu Profesör Binnaz Toprak’ın Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmeye borçlu olduğunu söylüyor: “Başbakan Erdoğan, görüşmeden sonra belediye başkanını arayınca sorunlarımız çözülmeye başladı. Cemevinin inşaatına artık ruhsat alabileceğiz.”
‘Başbakan Aleviler’in nüfusunu sordu’
Başbakan Erdoğan’ın Binnaz Toprak ile görüşmesinin ardından kendisini aradığını doğrulayan Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, yaptıkları konuşmayı anlattı: “Başbakan Aralık ayında beni arayarak, ilçemizde bulunan cemevinin durumunu sordu. Hem cemevi hem de Alevi vatandaşların sorunlarıyla yakından ilgilenmemi istedi. İlçemizdeki Aleviler’in nüfusunu sorarak, buradaki sorunları çözmemizi istedi. Ben de kendisine ilgileneceğimi söyledim. Ben başkan seçilmeden önce Sultanbeyli AK Parti İlçe Başkanı’ydım. O zamandan beri zaten Alevi vatandaşların sorunlarını yakından biliyorum.”
21 BİN
Sultanbeyli’nin nüfusu TÜİK’in 2007 nüfus sayımına göre 272 bin 758. İlçede yaklaşık 21 bin civarında Alevi vatandaş yaşıyor.
‘Referanduma gidebiliriz’
BAŞKAN Keskin, Yavuz Sultan Selim Mahalesi’nin isminin, mahalle sakinleriyle görüşüldükten sonra değiştirilebileceğini söyleyerek ’mahalle içinde referanduma gidip bu sorunu da çözebileceklerini söyledi: “Alevi vatandaşların da yaşadığı Yavuz Sultan Selim Mahalesi’nin ismini, mahalle sakinleriyle görüşüp değerlendireceğim. İlçe belediyesi olarak mahalle ismini tek başına değiştirme yetkimiz yok. İsmin değiştirilme kararını İstanbul Büyükşehir Belediyesi verecek. Ancak önce mahalle sakinleriyle oturup çoğunluğun kararına bakacağız. Bu bir mini refefandum gibi de olabilir. Öncelikli hedefimiz cemevinin bir an önce yapımı olacak. Elimden gelen tüm desteği vereceğim. Belediye olarak cemevini yapacak yetkimiz yok. Nasıl ki cami yapamıyorsak, cemevi de yapamıyoruz. Ancak bu konu ile ilgili yine Alevi olan bir işadamı ile görüştüm. Kendisi inşaatın yapımını gerçekleştirecek. Diğer yandan benim ismim Hüseyin. İsimlerin karakter üzerinde etkisi vardır. Bu yüzden bu sorunların çözümüne daha yakın hissediyorum kendimi.”
DipNOT: Sultanbeylililer Başaran mahallesinin adının ’Yavuz Sultan Selim’ olarak değiştirilmesine büyük tepki gösteriyor. Çünkü, 9’uncu Osmanlı padişahı olan Yavuz Sultan Selim, 1513’te yaklaşık 40 bin Alevi’nin katledilmesinden sorumlu tutuluyor. Mahallenin isminin değiştirilmesini istedikleri Pir Sultan Abdal ise 16. yüzyılda yaşamış Alevi halk ozanı. Abdal, Sivas Valisi tarafından zindana attırılmış ve İstanbul’dan gelen emirle asılmıştı.
Kenan Butakın / VATAN - 12.02.2010
İşte o tartışma
‘Oruç tutmayan Alevi işçiye mahalle baskısı’
2008 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Binnaz Toprak yönetiminde, gazeteciler Tan Morgül, İrfan Bozan ve Nedim Şener’in yaptığı “Türkiye’de Farklı Olmak- Din ve Muhafazakarlık Ekseninde Ötekileştirilenler” başlıklı araştırma 12 ilde, 265’i erkek, 136’sı kadın olmak üzere toplam 401 kişi üzerinde yapıldı. İşte o araştırmadan özetle, ‘mahalle baskısı’ örnekleri:
- Koyu, ağır bir muhafazakarlık Anadolu’yu kaplamış bulunuyor. Fethullah Gülen cemaatinin de içinde yer aldığı bu muhafazakar örtü, dışında kalanların ekonomik, sosyal, siyasi haklarını ve özgürlüklerini baskı altında tutuyor.
- Ramazanda ’oruç tutuyor’ gibi yapılıyor. Cuma günleri namaza gitmeyen esnaf bile namaz saati kepenkleri indiriyor, kamu kurumlarında çalışanlar topluca gidilen cuma namazlarına katılıyor.
- Erzurum’da konuşulan pek çok kişi, öğretmenevinde bile ramazanda yemek verilmediğini, açık olan lokantaların halktan gelen baskılarla kapatıldığını, açık kalmayı başarmış tek bir lokantanın ve birkaç Alevi kahvesinin ise ramazan ayında camlarına perde örttüklerini anlattı.
- Kayseri’de İslami kesimden birine ait büyük işletmede çalışan Alevi işçi, ramazanda cebine sakladığı ekmeğin fark edilip elinden alındığını anlattı. İşçi,midesinin rahatsız olduğunu doktor raporuyla belgeledikten sonra yemek yenmesine izin verildiğini söyledi.
Dolmabahçe’de ne konuşulmuştu?
Prof. Dr. Binnaz Toprak, Aralık 2009’da Başbakan Erdoğan’da Dolmabahçe’de yaptığı görüşmesini şöyle anlatmıştı: “Başbakan’a mahalle baskısıyla ilgili Sultanbeyli örneğini verdim. İlçedeki AKP’li Belediye Başkanı’nın nasıl cemevi yapımını engellemeye çalıştığını, Aleviler’in oturdukları mahallenin isminin Yavuz Sultan Selim olarak değiştirildiğini, bu ismin değiştirilmesi için Alevi toplumun belediye başkanına gittiğini ve temsilcilerin kovulduğunu anlattım. Başbakan çok olumluydu, hemen telefona sarıldı ancak o belediye başkanı son seçimlerde değişmiş. Sultanbeyli’de cemevini yapmaya çalışanlarla görüştüm. Alevi vatandaşlar ’Hz. Ali’den çok Yavuz Sultan Selim’in ismini anmak zorunda kalıyoruz’ diyorlar. Yavuz Sultan Selim Alevileri neredeyse bu coğrafyadan silmiş bir isim.”
VATAN - 12.02.2010
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.