DİSK : AKP kendi muhaliflerini mi tasfiye ediyor?
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin, “Ergenekon Operasyonları”na ilişkin yaptığı basın açıklaması 12 EYLÜL’CÜLERDEN,...
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin, “Ergenekon Operasyonları”na ilişkin yaptığı basın açıklaması
12 EYLÜL’CÜLERDEN, SUSURLUK’ÇULARDAN, 1 MAYIS 77, KAHRAMANMARAŞ, ÇORUM ve SİVAS KATLİAMCILARINDAN HESAP SORULSUN!
* “Ergenekon Operasyonu”nun gerçek boyutları halktan gizlenmemelidir!
* Darbeciliğe karşı demokrasi mücadelesi verdiğini söyleyenler 12 Eylül’cülerle ve Susurluk’la hesaplaşmadan, 1 Mayıs 77, Çorum, K.Maraş ve Sivas katliamlarının, Genel Başkanımız Kemal Türkler cinayeti benzeri siyasi cinayetlerin gerçek sorumlularını açığa çıkarıp yargılamadan kimseyi bu yalanlarına inandıramazlar!
Bir yıla yakın bir süredir ülkenin siyasi gündemini belirleyen, devlet içindeki gizli çeteleşmelere yönelik olmasından ziyade daha çok “bir iktidar savaşı” ve “kanatların tasfiyesi” gibi gözüken “Ergenekon operasyonu” yeni gözaltılarla birlikte gündemimizi tekrar “işgal” etmeye başladı.
Aslında, operasyonun sürdürülüş biçimi ve bütün boyutlarıyla açıkça yürütülmemesi, hükümet karşıtı muhalefet yapan kimi isimlerin de operasyona dahil edilmesinden dolayı “fuzuli işgal” diye de nitelendirilebilecek bir boyutta gelişmektedir. Soruşturmada uygulanan bu tarz, insanların kafasında “AKP kendi muhaliflerini mi tasfiye ediyor?” sorusunu uyandırmakta, bu nedenle de soruşturmanın güvenirliliği zedelenmektedir.
Şunu baştan vurgulamalıyız ki, ülkemizi siyasi krizlere ve karanlığa batıranlar, ekonomik ve politik yönelimleriyle halkımıza cinnet geçirtenler bağımsız yargı karşısında hesap vermelidir. Her kim suç işlemişse, kimliğine, görevine, sıfatına bakılmaksızın bağımsız mahkemelerde yargılanabilmelidir. Bundan kimse muaf tutulamaz, tutulmamalıdır.
Yargının karşısına çıkarılması gerekenlerden en önemlileri de, halkımıza yıllarca unutamayacakları acılar yaşatan ve ülkemizi 50 yıl geriye götüren ekonomik politik uygulamalara imza atan 12 Eylül cuntacılarıdır; 12 Eylül öncesi ve sonrası Türkiye’de siyasi kaos yaratan cinayetler ve karanlık ilişkilere sahip Susurluk Çetesi’dir.
Darbeciliğe karşı demokrasi mücadelesi verdiğini söyleyenler 12 Eylül’cülerle ve Susurluk’la hesaplaşmadan, 1 Mayıs 77, Çorum, K.Maraş ve Sivas katliamlarının, Genel Başkanımız Kemal Türkler cinayeti benzeri siyasi cinayetlerin gerçek sorumlularını açığa çıkarıp yargılamadan kimseyi bu yalanlarına inandıramazlar!
Demokratik hak ve özgürlüklerin, sendikal ve siyasal örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmadan; demokratik içerikte yeni bir Anayasa oluşturulmadan; ülkemiz antidemokratik yasalardan arındırılmadan gerçek bir demokrasiden ve demokrasi mücadelesinden bahsedilemez.
Halkımızı ve kamuoyunu sadece “seyirci” durumuna düşüren, arka planı tam olarak açıklanmayan bir operasyon “neler oluyor?” sorusunu hep gündemde tutacak; iktidar olmanın bir aracı olarak “yargının” kullanıldığı şüphesi hukuk ve adalet sistemine olan inancı derinden yaralayacaktır.
Temel bir hak olarak, hukuk bir gün herkese gerekli olacaktır. Hukuk siyasallaştırılmamalı, bir iktidar aracı olarak kullanılmamalıdır.
Sayın Başbakan “bütün karanlıkları açığa çıkaracağını” beyan etmişti. O halde, 1 Mayıs 1977, Çorum, K.Maraş, Sivas katliamları açığa çıkarılmalı ve siyasi cinayetler aydınlatılmalıdır.
İçinden geçtiğimiz bu süreç gerilimler üzerinden devam ettirilmemeli, hukuk devletinin gerekleri adil ve eşitçe uygulanmaladır.
Bu konuda atılacak her türlü adıma DİSK destek vermeye hazırdır.
ALEVİ HABER AJANSI - 5 Temmuz 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.