Din ve vicdan özgürlüğü

Din ve vicdan özgürlüğü

Din ve vicdan özgürlüğüKamil Tekin SÜREKAKP güya Alevileri kazanmak için “Alevi Açılımı” yapacaktı....

A+A-

Din ve vicdan özgürlüğüDin ve vicdan özgürlüğü

Kamil Tekin SÜREK

AKP güya Alevileri kazanmak için “Alevi Açılımı” yapacaktı. Alevilikle ilgili kitapları ile tanınan Reha Çamuroğlu’ nu da milletvekili yaptı. Fakat, seçimlerin üzerinden bir sene geçmesine rağmen AKP bir türlü açılamadı. Alevilerin yoğun eleştirilerine karşı AKP’ yi savunmak için elinden gelen gayreti gösteren Reha Çamuroğlu dahi ümitsizliğe kapılarak partisine karşı tavır almak durumunda kaldı. Çamuroğlu, Alevilere yönelik vaat edilen açılımları gerçekleştirmediği gerekçesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığından istifa etti.

Diğer taraftan bir Alevi yurttaşın başvurusu üzerine AİHM zorunlu din dersinin AİHS’ ne aykırı olduğuna karar verdi. AB’ ye girmekte kararlığını her fırsatta açıklayan AKP hükümeti AİHM kararını da duymazdan geldi.

Şimdi, yeni bir öğrenim yılı başlıyor.

Aleviler haklı olarak din dersinin okullarda zorunlu olmasına karşı eylemler yapıyor.

Hükümet Alevileri de görmezden geliyor.

sol” u eleştirmek olacak, bütün özgürlük ve adalet taleplerine gözleri kulakları kapalı liberaller de Alevilerin sesini duymuyor.

AKP, herkese din dersini zorunlu kılmakla kalmıyor, Suni Mezhebi kurallarına herkesi uymaya zorluyor.

İçkili lokantalara baskı yapılıyor. Belediyelerin işlettiği lokantalarda içki satılmıyor. Devlet dairelerinde herkes oruç tutmaya zorlanıyor. Yemekhaneler kapatılıyor. İstanbul’ un en merkezi yerlerine iftar çadırları kuruluyor. Taksim, Sultanahmet gibi meydanlara “iftar açmak için” çirkin barakalar kurulup, iftar vakitleri buralarda gösteriler düzenletiliyor. Gece davulcular, sabaha karşı sesi sonuna kadar açılmış hoparlörle okunan ezanlarla kimse uyutulmuyor. Oruç tutmayanlar da uyumasın mantığı ile davranılıyor.

Oysa herkesin çalar saati, alarmı olan kol saati ya da cep telefonu var. Üstelik Telekom uyandırma servisi de veriyor. Sabah namazına kalkacak kişiler ya da oruç için kalkacak kişiler kendilerini rahatlıkla uyandırabilecekken neden sabah namazı kılmak istemeyenler, oruç tutmak istemeyenler de zorla uyandırılıyor?

Orucunu evinde, herhangi bir lokantada ya da büfede açabilecekken insanlar, neden şehrin en merkezi yerlerine barakalar kurup toplu iftar açma gösterileri düzenleniyor?

Açıktır ki, AKP, bu tür organizasyonlarla, kendileri gibi olmayanlara baskı yapmayı hedefliyor. Herkesi baskıyla kendi inandıkları dine katılmaya zorluyor. Katılmamakta ısrar edenlere ise zulüm yapmayı düşünüyor. Ben oruç tutmak için gece yarısı kalktıysam, herkes kalksın diyor.

AKP’ nin yaptığı “ mahalle baskısı” değil. İktidarın, iktidar olmanın verdiği güçle, Suni olmayanlara karşı uyguladığı baskıdır. Laikliğe de, din ve vicdan özgürlüğüne de aykırıdır. AİHM, zorunlu din dersi konusunda olduğu gibi, eminim ki, yukarıda sözünü ettiğim konularda da ihlal kararı verecektir.

AKP’ nin din ve vicdan özgürlüğü ihlallerine zorunlu din dersi konusunda olduğu gibi karşı çıkmak demokrasi güçlerinin görevlerinden biridir.

Kamil Tekin Sürek

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy12313 = 'ktsurek' + '@';

addy12313 = addy12313 + 'hotmail' + '.' + 'com';

var addy_text12313 = 'ktsurek' + '@' + 'hotmail' + '.' + 'com';

( '' );

12313 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


EVRENSEL - 2 Eylül 2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.