Din hanesi kalkmalı 'W, Q' kullanılmasın

Din hanesi kalkmalı 'W, Q' kullanılmasın

Din hanesi kalkmalı 'W, Q' kullanılmasın AİHM, nüfus cüzdanında din ibaresinin yer almasının, din-vicdan özgürlüğüne...

A+A-

Din hanesi kalkmalı 'W, Q' kullanılmasınDin hanesi kalkmalı 'W, Q' kullanılmasın

AİHM, nüfus cüzdanında din ibaresinin yer almasının, din-vicdan özgürlüğüne aykırı olduğuna hükmederken, yabancı harf kullanma talebini ise reddetti

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), dün Türkiye hakkında 11 karar alırken, bunlardan özellikle iki tanesi, siyasi etkileri açısından kritik önem taşıyor. AİHM, nüfus cüzdanlarında yer alan din hanesinin kaldırılmasına hükmederken, kimliklerde Kürtçe isim kullanılmasına olanak tanıyacak talebi, yerel mahkeme kararında bir ihlal olmadığı gerekçesiyle geri çevirdi. İzmir'de yaşayan Sinan Işık adlı Alevi kökenli bir vatandaşın başvurusuna yönelik karar, önceki gün açıklandı. 2004'te İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvuran Sinan Işık, nüfus cüzdanındaki din hanesine "Alevi" yazılmasını talep etti. Talebi inceleyen mahkeme, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan görüş istedi. Diyanet'in, "Alevilik, İslamın alt kültür grubu ve yorumlarından biridir" açıklamasını dayanak yapan Mahkeme, talebinin reddine karar verdi. Temyize giden ve Yargıtay'dan da beklediği sonucu alamayan Işık, 3 Haziran 2005'de AİHM'ye başvurdu. Işık'ın şikâyeti 5 yıl sonra, karara bağlandı. AİHM, kimlikteki din hanesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü düzenleyen 9'uncu maddesine aykırı olduğunu tespit etti. Aralarında bir Türk yargıcın da bulunduğu 7 hakimli 2. Daire'nin 6'ya karşı 1 oyla aldığı karara, Portekizli hakim Cabral Barreto ise şerh düştü.

KÖKEN TARTIŞMASI

AİHM, dün verdiği kararda Alevileri Türk toplumu ve tarihinde köklü bir grup olarak niteleyerek, inanışın sufizm ve İslam öncesi inançlardan etkilendiğini yazdı. Alevi din adamlarının bir kısmının inançlarını ayrı bir din olarak kabul ettiğini belirten AİHM, diğer bir kısmının ise İslamın bir kolu olarak gördüğü de vurguladı. Kararda Işık'ın başvurusundaki ihlalin kimlik kartında Alevi inancını yazmayı reddetmek olmadığına vurgu yapılarak, zorunlu ya da gönüllü olmasına bakmadan kimlik kartlarında din hanesinin bulunmasının asıl sorunu teşkil ettiği belirtildi. Mahkeme, sorun teşkil eden ihlalin onarılması olarak 46'ncı maddeye (kararların uygulanması ve bağlayıcı gücü) atıfta bulunarak, kimlik kartlarındaki din hanesinin kaldırılmasına da işaret etti. AİHM'nin kararlarından biri de Kemal Taşkın ve 7 Kürt kökenli vatandaşın, Türkçe isimlerini Kürtçeleriyle değiştirme talebiyle ilgiliydi. Davacılar, kimlikteki isimlerinde Q, W ve X gibi harflerin kullanılabilmesini talep etmişti. Mahkeme, ayrımcılık ve özel ve aile hayatına saygı ihlali gerekçesiyle yaptığı başvuruda yerel mahkeme kararlarının ihlal teşkil etmediğine karar verdi.

Dernekler: Alevi yazmasın

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş: Dini inanç ile birey arasındaki ilişkinin özel bir ilişkidir. Bu ilişki üçüncü kişileri ilgilendirmediği gibi devleti de ilgilendirmediği açıktır. Kimliklerde din hanesinin yer alması, özel hayatın gizliliğine ilişkin hakkın ihlalidir, laiklik anlayışına aykırıdır. Dolayısıyla din hanesinin kaldırılması gerekir. Alevilerin de istediği din hanesine 'Alevi' yazılması değil, din hanesinin kimlerden tamamen çıkarılmasıdır.

Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız: Nüfus cüzdanında 'Alevi' yazılmasını da istemiyoruz. Devlete lazım olan temel bilgilerdir. AİHM benzer bir kararı din dersi konusunda da vermişti. AKP o kararı uygulamamıştı, bakalım bu kararı uygulayacak mı? Muhtemelen uygulamayacak. Biz de bunu yeniden Avrupa Konseyi'ne şikayet edeceğiz.

Başvuru sahibi: Uyarmıştım

SİNAN Işık'ın açtığı dava, 2004 ve 2005'te Aleviler arasında Aleviliğin bir mezhep olup olmadığı konusundaki tartışmanın da fitilini ateşledi. Hararetli bir tartışmaya giren Aleviler, ikiye bölündü. SABAH'a konuşan başvuru sahibi Işık, "Ortaokul mezunuyum. Yaşadığım hayat, tecrübelerim ve okuduklarım bana Aleviliğin Müslümanlıktan olmadığını öğretti" dedi. Bu sebeple mahkemeye başvurduğunu da anlatan Işık, şöyle konuştu: "Davam Yargıtay'a giderken, 'Bu işi burada çözelim, AİHM'ye gitmeyelim' diyerek Ankara'yı uyarmıştım. Yargıtay, 2 ay bile geçmeden başvurumu reddetti."

Işık'ın avukatı Kazım Genç ise "Umarız Hükümet karara itirazda bulunmaz ve dolayısıyla kesinleşir" yorumu yaptı.

Sabah - ERDİNÇ ERGENÇ - 03.02.2010

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.