Dikmen Vadisi halkı kundaklamanın ardından Gökçek'ten hesap sordu  
 
Dikmen Vadisi'ndeki barınma bürosunun kundaklanmasının ardından Gökçek’in katıldığı bir televizyon programında Cemevi’ni hedef gösterip “yakın bir zamanda burası da kundaklanabilir” demesi vadi halkını çileden çıkardı. Bugün saat 13.00’de Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan vadi halkı İ. Mehih Gökçek’e ‘Gökçek İstifa’ diye seslendi; ‘Gökçek gidecek, bu çile bitecek’ dedi.

Gökçek’in vadiye karşı saldırılarının 3 yıl önce başladığını anımsatan Barınma Bürosundan Tarık Çalışkan Dikmenlilerin bu süreçte saldırılara direnecek cesaretinin, yüreğinin ve kararlılığının olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Vadililerin Gökçek’e verecek bir karış toprağının olmadığının altını çizen Çalışkan yıkımlarla, tebliğlerle, yalanlarla bu sorunun çözülemeyeceğini belirtti.

Gökçek’in “bir gecekonduyu ele geçirip ‘Cemevi’ yapmışlar” iddiasına da değinen Çalışkan bu iddianın da asılsız olduğunu belirterek Cemevi’nin 1993 yılında yapıldığının altını çizdi.

Eyleme vadili kadınların yoğun olarak katılımı gözlenirken basın açıklamasını da vadi sakinlerinden bir kadın yaptı. Barınma Hakkı Bürosu’nun kundaklanmasıyla birlikte birçok dava belgesini de içeren arşivleriyle birlikte iki ördeğin, iki canlarının da yandığını anlatarak hala yıkım ve kundaklama tehdidi altında yaşadıklarını vurguladı. Vadide yaşayan yoksul insanların yanı sıra gönüllü avukatların, destek olan ilerici, aydın kişi ve kuruluşların da hedef gösterildiğine dikkat çekerek Cemevi’ni hedef gösteren Gökçek’in ikinci bir ‘Madımak’ istediğinin göstergesi olduğunu belirtti.

Dikmen halkı, düne kadar herkes gibi bir dilim ekmeğin, bir tas çorbanın derdiyle yaşama tutunmaya çalışan sıradan insanlar olduklarını belirterek kentsel dönüşüm dayatması ile evlerinin yıkılmak istenmesinden bu yana sokakta kalmak ve açlık sefalet içerisinde yaşamaktansa hakları için onurlu ve meşru bir mücadele yürütmeyi seçtiklerini ifade etti, “taleplerimiz dinlensin; hakkımız tanınsın; adil, akılcı ve eşit bir çözüm bulunsun” dedi.

Hükümet, valilik, yargının olan biteni seyrettiğinin altının çizildiği açıklamada “gecekondularda yaşayan insanların iplerinin kimin elinde olduğu belli olan çeteler tarafından pusularda öldürülmesini mi, bir göz konduları yıkılıp zorla sokağa atılan binlerce emekçinin parklarda, köprü altlarında yatıp kalkmasını mı bekliyorlar?” diye soruldu. Vadi halkı barınma, su, ulaşım, yakacak hakkına sahip oluncaya dek; daha güzel, daha çağdaş ve insanca yaşanabilecek bir kent özlemleri gerçekleşinceye dek; çeteci, mafyacı, yoksula düşman sermayeye dost belediyecilik anlayışından kentlerini temizleyinceye dek mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladılar.

Açıklamanın ardından aralarında çocukların da bulunduğu vadi halkından temsilciler 5237 sayılı yasa kapsamında ‘tehdit, ayrıcılık, huzur ve sükunu bozma, kundakçılık’ suçlarını içeren hukuki metni Gökçek’e iletilmek üzere Büyükşehir Belediyesi’ne verdi.

Vadililerin eylemine üniversiteliler de destek verdi. Öğrenci Kolektifleri, dövizleriyle geldikleri eylemde vadi halkının barınma hakkı mücadelesinin yanında olduklarını ifade etti.

Gökçek'in ranta dayalı kentsel politikalarından üniversiteler de nasibini almış, Gökçek geçtiğimiz ay ODTÜ'yü yıkmakla tehdit etmişti. Geçtiğimiz günlerde de vadi halkına 'Cemevi de yakılacak' tehtidini savurduğu programda Gökçek ODTÜ'nün içinden yol geçireceğini, kendisini kimsenin durduramayacağını söyledi.

KAYNAK : Sendika.org/Ankara - 27 Ağustos 2008

Dikmen Vadisi'nde protesto

"Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi"ne karşı çıkan bir grup, protesto eylemi yaptı.

Güvenpark'taki Büyükşehir Belediyesi binası önünde toplanan gruptakiler, bir süre alkışlarla Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i protesto ettiler.

Burada basın açıklaması yapan Barınma Hakkı Bürosu Başkanı Tarık Çalışkan, Dikmen Vadisi halkı olarak bugüne kadar Gökçek'ten çözüm beklediklerini kaydetti. Çalışkan, ''Dikmen Vadisi'ne en ufak bir müdahale yapılırsa Ankara'yı, tüm Türkiye'yi karıştıracağız'' dedi.

Melih Gökçek'in, bir televizyon programında ''Dikmen Vadisi'nde gecekondu bulunmadığını, bir cemevi bulunduğunu söylediğini'' ifade eden Çalışkan, cemevinin 1993 yılında yapıldığını söyledi.

Grup adına konuşan Gülhan Yalnız da Melih Gökçek'in cemevini hedef gösterdiğini savunarak, ''Gökçek, Ankara'da bir Madımak daha yaratmak istiyor'' iddiasında bulundu.

Büro avukatı Ender Büyükçulha ve Çalışkan, hazırladıkları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan ''tehdit'', ''ayrımcılık'' ve ''hakaret'' suçlarının maddelerini içeren metni, Gökçek'e iletilmesi istemiyle belediye çalışanlarına verdi.

Eylemde, gruptaki gençler, kısa bir tiyatro gösterisi sundular.

A.A. - GERÇEK GÜNDEM