Demokrasi güçleri için bir olanak

Demokrasi güçleri için bir olanak

Demokrasi güçleri için bir olanak Alevi mitingi birleşik emek mücadelesi için umut verdi. On binler talepleriyle ortak mücadelenin...

A+A-

Demokrasi güçleri için bir olanakDemokrasi güçleri için bir olanak

Alevi mitingi birleşik emek mücadelesi için umut verdi. On binler talepleriyle ortak mücadelenin yolunu gösterdi

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun (ABF) öncülüğünde, zorunlu din derslerinin kaldırılması, Diyanet İşleri’nin lağvedilmesi, cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması, Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi ve eşit yurttaşlık hakkı için başlattıkları yürüyüş, Ankara’da görkemli bir mitingle sona erdi.

Mitingin, “Alevilerin suskunluğunu bozduğunun ve örgütlü bir şekilde talepleri için mücadeleye atıldığının bir göstergesi” olduğunu belirten Alevi örgütlerinin temsilcileri, Alevilerin sorunlarının ancak Türkiye’nin demokratikleşmesiyle çözüleceğine dikkat çektiler. Mitinge destek veren siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcileriyse, emek ve demokrasi taleplerinin hepsini kucaklayan mitingin “AKP’nin karanlık iktidarına son vermek” için önemli bir fırsat olduğunu söylediler.

(Ankara/EVRENSEL)

‘15 yıldır hâlâ yüreklerimiz yanıyor’

Fidan Şahin (Sivas katliamı şehitlerinden Nurcan Şahin’in annesi): Şam’a gidenler, Muş’a gidenler geri dönüyor da, niye Sivas’a gidenler geri dönmüyor. Çocuklarımızın katledildiği Madımak’ın müze yapılmasını istiyoruz. Geç kalınmış olsa da müze olması biz ailelerin yüreğine biraz su serper. Bizi Alevi olarak yok sayıyorlar. Biz her yerde varız, insana saygılıyız. Nurcan’ın annesiyim. Onu tek yavrum, çocuğum diye yetiştirdim. Ama tek benim değilmiş, tüm dünyanınmış, bunu gördüm. Her yerde yavrum oldu, siz de benim yavrumsunuz.

Mehmet Gündüz (Sivas katliamı şehitlerinden Murat Gündüz’ün babası): Hükümetin anlayışını kınıyorum. Madımak’ı müze yapmak isteseler, kebap salonu yapmazlardı, insanların etini yemezlerdi. Bence o kebap salonu büyük bir ayıptır. Orada ölen insanlara saygısızlıktır. 15 yıldır bu ateş hâlâ yüreklerimizde yanıyor. Bu mücadelemizi ömür boyu sürdüreceğiz.

Aleviler demokratikleşmeye demir ve çimento taşıdılar

Ali Balkız (ABF Genel Başkanı): Bu miting, Alevilerin taleplerini dillendirmeleri açısından ‘dilekçe devri’nin bittiğini gösteriyor. Alevi hareketinin bir olgunluk düzeyine eriştiğini, bir tepki hareketi olmaktan çıkıp, bir bilinç ve istem hareketine dönüştüğü tespitini yapıyorduk. Mitingdeki coşkuyu ve kalabalığı gördüğümüzde, ne kadar da doğru bir tespitte bulunduğumuzu anladık. Demek ki Aleviler, biz örgüt yöneticilerinden bir çağrı bekliyorlarmış. Biz geç kalmışız. Aleviler, mücadelelerinin özünde bir demokrasi, laiklik ve insan hakları mücadelesi olduğunu biliyorlar. Başta Alevilerin, Kürtlerin, başka inanç sahiplerinin sorunları ve elbette işçilerin, halkın sorunları demokratikleşmeyle çözülecektir. Aleviler bugün bu inşaata demir ve çimento taşımışlardır.

Kazım Genç (ABF Genel Sekreteri): Çok haklı bir konumumuz var. Gerek AİHM’de, gerekse Danıştay’da zorunlu din derslerine ilişkin verilen kararlara hükümet gözünü kapatıyor, kulağını tıkıyor. Biz yasal yollarla başvuru yaptık, ama kulak asılmadı. Alevi toplumu artık sessizliğini, suskunluğunu bozacak, kendi hak ve talepleri için sesini yükseltecektir. Alevi toplumu muhalif bir toplumdur. Emekten, demokrasiden yanadır. Emek ve demokrasi mücadelesinde emek veren herkesin yanındayız, onların da bizim yanımızda olduğunu biliyoruz.

Ercan Geçmez (Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı): Alevilerin taleplerinin gerçekleşmesi Türkiye’nin demokratikleşmesiyle ilgilidir. Alevi halkı, Sivas Katliamı’ndan sonra örgütlü bir hale geldi. Örgütlenmesi güçlendiği sürece Alevilerin seslerini dile getirmesi daha rahat olacak. Zaten bu yürüyüşün ana hedefi Türkiye’de Alevilerin ne kadar örgütlü olduğunu kamuoyuna gösterebilmekti.

Tekin Özdil (Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı): Aleviler, bugüne kadar başlarına bir iş geldiği zaman sokağa çıktılar. Ankara’da ilk defa bize yönelik bir müdahale olmadan taleplerimizi dillendirmek için sokaklara çıktık, Türkiye’deki meselelere bakış açılarımızı aktardık. İnsanlarımızın neler düşündüğünü dışımızdakilere bir kez daha birinci ağızdan anlatmaya çalıştık. Biz aslında bugün sadece Alevilerin taleplerini değil, Alevilerin ağzından Türkiye’de dışlanmışların, inkar edilenlerin, ezilenlerin, horlananların taleplerini dile getirmeye çalıştık. Türkiye kamuoyunun, bu mitingden sonra nüfusun üçte birini oluşturan Alevilerin ne düşündüğünü biraz daha merak edip, onlara karşı yapılan ayrımcılık noktasında daha hassas davranacağını umuyoruz. Çünkü bir ülkede nüfusun üçte biri sıkıntılıysa, inkar edilmişse o ülkede hâlâ palyatif çözümlerle barıştan, kardeşlikten söz etmek çok da doğru olmaz. Esas olarak kardeşliğin, barışın ete kemiğe bürünmesi, bütün yurttaşların eşit yurttaş olduklarının kanunla da tescillenmesi ve pratikte de görülmesi gerekir.

Talepler işçi sınıfının da talepleridir

Emirali Şimşek (KESK Genel Sekreteri): Aleviler tarih boyunca isyan etmiş bir toplum. Mitingle de bu tarihsel mirasa sahip çıktıklarını gösterdiler. Miting, baskılara ve Alevilerin ötekileştirilmelerine karşı duruştur. Alevi hareketinin ısrarla sağa kaydırılma çabasına karşı bu miting, Alevilerin olması gereken yerin neresi olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu mücadelenin emekçilerle birleşmesinin çok önemli olduğunu ve Türkiye’nin demokratikleşmesine katkıda bulunacağını düşünüyorum.

Mehmet Soğancı (TMMOB Başkanı): Tüm emek ve demokrasi güçleri mitingdeydi. Bu demokrasi mücadelesi bakımından önemli. TMMOB mitingde dillendirilen bütün taleplerin altına imzasını atacaktır.

Tayfun Görgün (DİSK Genel Sekreteri): Alevilerin dile getirdiği talepler aynı zamanda işçi sınıfının ve insanlığın talepleridir. Halkın tüm talepleri mitingde dile getirildi. Aleviler, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önemli bir bileşenidir. Krizin tartışıldığı bir döneme denk düşmesi de ayrıca anlamlı.

AKP’ye karşı güçlü bir ses

Levent Tüzel (EMEP Genel Başkanı): Aleviler ilk defa bu kadar kitlesel ve birleştirici bir şekilde alanlara çıktılar. Emek Partisi olarak tüm gücümüzle Alevilerin bu haklı mücadelesini destekliyoruz. Alevi hareketi, Türkiye’nin laiklik ve demokratikleşme sorunlarını dile getiriyor. Aleviler, demokratik bir anayasa, Diyanet İşleri’nin kaldırılması, cemevlerinin yasal statüye kazandırılması gibi taleplerle laik bir ülke olmanın gereğini dillendiriyorlar. Ama mitingin talepleri bunlarla sınırlı kalmadı. Zamların geri alınması, kriz fırsatçılığının, işten atılmaların, özelleştirmelerin durdurulması, yoksul, işsiz, ezilen kesimlerin sosyal yardım alması gibi Alevi-Sünni, Türk-Kürt, Türkiye’nin bütün emekçilerinin ortak talepleri de dile getirildi. Miting için Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş insanlar, AKP’ye, sermaye hükümetlerine, IMF politikalarına karşı güçlü ve yürekli bir sesi, ortak bir duyguyu ifade ediyorlar. Alevisiyle, Sünnisiyle halkı yoksulluk ve yolsuzluğa mahkum eden bu işbirlikçi iktidarlardan,
inançlarını istismar edenlerden, kendi güçlerine güvenerek ve birleşerek kurtulacaktır.

Şerafettin Halis (DTP Tunceli Milletvekili): Bugüne kadar emek hareketiyle, Alevi hareketinin, Kürt mücadelesinin birleşmiş olması gerekiyordu. Bu miting öyle gösteriyor ki Aleviler de bundan sonra örgütlülükleriyle, kendi talepleriyle demokrasi mücadelesinde yerlerini alacaklardır. Bunu Martin Luther King’in rüyasına benzetenler bile var. Ben de anlamlı buluyorum. Bundan sonra Alevilerin çok daha akılcı ve tutarlı bir şekilde Türkiye’nin demokrasi cephesinde örgütleriyle birlikte yerlerini alacaklarını düşünüyorum.

Ufuk Uras (ÖDP Genel Başkanı): Bu bir demokrasi yürüyüşü. AKP -aslında Muaviye- iktidarına karşı Aleviler sadece kendileri için değil, bütün toplum kesimleri için demokrasi istiyorlar. 12 Eylül Anayasası’na karşı demokratik bir anayasa istiyorlar. Miting gösteriyor ki asgari müştereklerde bir araya gelirsek bu düzeni değiştirme ihtimali var. Miting önemli bir ilk adım oldu. Ardından KESK ve DİSK’in mitingi var. AKP iktidarına karşı bu tempoyu adım adım yükseltmeliyiz.

Hasip Kaplan (DTP Şırnak Milletvekili): Türkiye’nin zenginliklerinin, farklılıklarının bir arada yaşaması ancak eşit yurttaş olmakla sağlanabilir. Bu da bir anayasa reformuyla mümkündür. Miting, inançlarından dolayı ayrımcılığa uğrayan yüz binlerin başkaldırısıdır. Halkın gerçek iktidarı için ayrımcılığa uğrayan tüm kesimleri, emekçi halkı bir araya getirmek zorundayız. Mitingde gördük ki aydınlık Türkiye’nin on binlerce insanı alanları doldurabiliyormuş, bu bize güç vermiştir. Meclis’teki mücadelemize de güç katacaktır. Alevi yurttaşlarımızın uğradığı ayrımcılığı en iyi Kürtler anlar. Onlara her türlü desteği vereceğiz.

Cem Gurbetoğlu / EVRENSEL - 11 Kasım 2008

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.