Danimarka da kitap skandalı : Yazar Alevilerden özür diledi
Danimarka’da kitap skandalı: Yazar Alevilerden özür dilediDanimarka’nın en büyük insest tecavüz davasını konu alan ‘’Tønder...
Danimarka’da kitap skandalı: Yazar Alevilerden özür diledi
Danimarka’nın en büyük insest tecavüz davasını konu alan ‘’Tønder sagen - Grænselandet” (Tönder davası - Sınır ülkesi) kitabında, kaynak kişi olarak gösterilen ‘’K’’ isimli anonim bir kişi kanalıyla Alevilere yine çirkin karalama yapıldığı ortaya çıktı..
Konu özet olarak şöyle: Psikolojik ruh hastası olan Danimarkalı bir baba, annenin de izin ve bilgisi dahilinde, bebek (2-3 ) yaşındaki iki kızı ile insest ilişkide bulunuyor ve daha sonra baba ve anne kızlarını başka erkelere pazarlıyorlar. Sosyal makamlar durumun fakına varmaya başlayınca, aile Danimarka’nın Alman sınırındaki ‘Tönder’ şehri yakınında bir köy evine göçüyor. Baba burada da küçük kızlarını para, pizza, bira vs. karşılığı satmaya devam ediyor. Tamil kökenli bir yabancı, Danimarka’nın güneyi ve kuzey Almanya’dan yabancı kökenli vs. müşteri buluyor. Kitapta ‘’K’’ kod adı ile geçen ve kızın evine ziyarette bulunan Türkiyeli bir kişi, anonim olarak durumu polise ihbar ediyor..
Şubat 2007 de sonuçlanan davada, 16 kişi tutuklanıp yıllarca mahpus cezası giymiş durumda.. ( Bildiğimiz kadarı ile aralarında Alevi kökenli olan kimse yok ) Ardından 2 gazeteci yazar, Tönder davasını araştırıp Grænselandet ‘Sınır Ülkesi’ isimli bir kitap yayınlıyor.. Kitabın 89 sayfasında, verilen röportajda, Türkiyeli ihbarda bulunan anonim ’K’’ isimli şahıs, yazar Mads’en bir sorusuna karşı şu açıklamada bulunuyor:
MADS: Türk ve islam kültüründe bu gibi olaylar… ??
K: Anlıyorum... Eğer kız Türk olsaydı, olmazdı o olay.
Herkes ona dokunmaya korkardı. Onlar için o sadece bir Danimarkalı.
Danimarka’da herkesin herkesle seviştiğini sanıyorlar. İnançlarından dolayı. Hıristiyanlığın bu şekil şeylere izin verdiğini de sanıyorlar.
Bir Türk olsaydı sokağa çıkmaktan korkarlardı. Ama onlar
Müslüman bile değil. Onlar Aleviler.. Bozkurtların çoğu böyle …
Bazı insanlar isterler ki, olabildiğince genç olsunlar, ve sonrasında utanmazlar, çünkü kız Türk veya Müslüman değil. Anında öldürülürlerdi eğer Türk veya Müslüman kız olsaydı....
Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu olarak kitabın yazarlarına, resmi olarak özür dilemeleri, yoksa haklarında dava açacağımızı bildirmemiz üzerine, kitabın yazarlarından Mads Brügger bir basın açıklaması yaparak Alevilerden, özür diledi.. Ayrıca kitabın bir sonraki baskısında hatanın düzeltileceğini bildirdi. Açıklama özet olarak şöyle
"Üzgünüz: Alevilerden Özür Dileriz..
Kitabımızda Türkiye-Kürt kökenli ‘’K’nın, Türkiye’de geleneksel olarak baskı ve çok zor şartlar geçirmiş bir inanç toplumu olan Alevilere yönelik asılsız önyargılarını, kitabımızda bu şekilde karşılıksız havalandırma olanağı bulması, kuşkusuz Danimarka’daki Alevileri kalplerinden vurup üzmüştür, anlayışla karşılıyoruz.. Kitabın yazarları olarak hiç bir şekilde Alevilerin isim ve imajını karalamak gibi bir amacımızın olmadığının altını çizmek isteriz.. ‘’K’nın açıklamaları bizim Alevilere yönelik düşüncelerimiz olarak okunup algılanmamalıdır.. Ve dolayısıyla burada Alevilerin insest, küçük yaştakilere tecavüz ve Bozkurtlarla, ne inanç olarak, nede toplum olarak, hiç bir şekilde, bir ilişki ve sempatisi olmadığının altını çimek isteriz. Eğer kitabımız okuyuculara tersi bir izlenim bıraktı ise, üzüntümüzü belirtir, özür dileriz.."
Kuşkusuz böylesi çirkin bir karalamayı sorgusu sualsiz yazıp yayınladıklarından dolayı öncelikle yazarlar yayınevi hatalı.. Fakat konu ve kaynağı Alevi toplumu için yeni değil, daha geçen Alman devlet televizyonunda benzeri bir konu gündeme geldi. Söyleyene değil söyletene bak.. Türkiye’de yüzyıllardır Alevilere yönelik sürdürülen, bugün halen resmi Türk dil kurumunun sözlüklerinde bulunan ‘’mum söndü’’ karalaması ve başbakan Tayip Erdoğan tarafından dile getirilen ‘’Cemevi cümbüş evi’’ gibi resmi Alevi düşmanlığı insanların beynine öyle işlemiş ki, insanlar açık açık demeç vermekten bile çekinmiyorlar.. Bu durumdan en az kendini bilmez bu edepsiz kişiler kadar, Alevi inancını resmen kabul edip yasal güvence altına almayan Türkiye’de ki politikacılar ve bu gibi karalamalara göz yuman savcılar, hukuk sistemi, devlet sorumludur.. Yazarın Türkiyeli Kürt kökenli olduğunu açıkladığı ‘’K’‘nın ikinci küstahlığı ise, Maraş, Çorum gibi bir çok olayda Alevilere yönelik katliamlarda bulunmuş ‘Ülkücü – Bozkurtlarla’ Alevileri bir tutup, ucuz Kürt milliyetçiliği yapması..
Federasyon olarak konuyu avukatımıza verdik.. Gerekli araştırmadan sonra kitap/yazarları ve özelikle, bu çirkin karalamada bulunan ‘’K’’ isimli şahısı ortaya çıkarıp, hakkında inancımıza hakaretten dava açılıp hesap sorulacaktır..
Feramuz Acar
Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu Başkan
07 Ocak 2008 - http://www.alevi.dk/
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.