CHP, değişim ve Alevi meselesi

CHP, değişim ve Alevi meselesi

CHP, değişim ve Alevi meselesiAVNİ ÖZGÜRELGeçtiğimiz hafta bir grup başörtülü, çarşaflı hanımın Deniz Baykal’ın...

A+A-

CHP, değişim ve Alevi meselesiCHP, değişim ve Alevi meselesi

AVNİ ÖZGÜREL

Geçtiğimiz hafta bir grup başörtülü, çarşaflı hanımın Deniz Baykal’ın da iştirak ettiği törenle CHP’ye üye kaydedilmesi, ifade ettiği mana bakımından hak ettiği oranda irdelenmedi.

Elbette üç-beş farklı sosyal kesimden insanın katılmasına bakıp hükme varmanın ve ‘CHP değişti’ demenin mümkün olmadığının farkındayım. Ama bu katılım İstanbul gibi Türkiye’nin barometresi/aynası olan bir kentte partinin il yönetimine hâkim zihniyetin işaretlerini taşıyorsa ve Genel Başkan Deniz Baykal tarafından reddedilmeyip aksine sahipleniliyorsa önemsemek gerektiğini düşünüyorum.

Şaşırdım mı? Evet! İnançlı bir kişi olduğunu bildiğim Deniz Baykal’ın şahsı değil, siyasi parti olarak CHP söz konusu olduğu için şaşırdım... Dün denecek kadar yakın zaman önce Hz. Muhammed hakkında nezaket dışı sözler kullandığı kamuoyuna yansıyan kişilerin yönetim mevkiindeki konumlarını korudukları bir parti söz konusu olduğu için şaşırdım.

Bu süreç nerede ve nasıl noktalanır, onu bilemem... Ama bu yaklaşım yaklaşan yerel seçimler öncesi şıklık olsun diye yapılmamışsa ve bir anlayış değişikliğini yansıtıyorsa, söz konusu fotoğraf CHP’nin parti programına yansıyana kadar herhalde fazla iddialı laflar etmemek gerekir.

Geçmişte bir vesileyle yazdım; Türkiye’nin sinir düğümü meselelerine CHP’nin çözüm üretmesi zor; lakin bunları CHP’siz çözmek ondan da zor..  

CHP din ya da demokrasi söz konusu olduğunda donup kalan, biraz üstüne gidildiğinde insiyaklarıyla tepki veren bir parti. Bu manada kendini Atatürk’e nisbetiyle ifade ediyor olmasının fazla bir anlamı yok. Zihniyet dokusunun özü belli: Adına Kemalizm denilen İnönücülük!

Değişir mi bu parti; Baykal bu değişimi gerçekleştirebilir mi derseniz, itiraf edeyim ki zor.. Zira CHP insanı bildiğinden soğutan, değişim ümidini yok eden, bu iddiayla geleni pes ettirip kaçırtan, gitmeyeni kendine benzetmeye programlanmış bir parti. Bülent Ecevit’li yılları hatırlamak dahi bu hükme varmak için yeter. Karaoğlan CHP’nin zorlamaya gelmeyen zihniyet yapısına yedi yıl zor dayanmış, sonunda 12 Eylül darbesinin diğerleriyle birlikte CHP’yi de kapatmasına şükredecek hale gelmişti. Baykal ise hem genel başkan olarak alternatifsiz hem basit çekişmeler dışında iç kavgadan uzaklaşmış bir partiyi yönetiyor.. Ve şüpheniz olmasın ki, o ne yapsa, ne dese CHP kabullenmek, ayak uydurmak zorunda... Baykal’ın geçen hafta çarşaflı, örtülü hanımların partiye üye kaydedildiği toplantıda yaptığı konuşmaya göz atın, görürsünüz.. İsmet İnönü ya da Bülent Ecevit bunları söylese CHP ne milli şefliği ne Karaoğlanlığı dinler dünyayı başlarına yıkardı...

Bana kalırsa Baykal tavrının göstermelik olmadığını kanıtlamak için vakit geçirmeden bir adım daha atmalı... Başı örtülü genç kızların üniversiteye devamının önündeki engeli kaldırmak için bir kanun teklifi hazırlayıp TBMM’ne sunmalı..

Böyle bir çıkış CHP’den oy kaçışına yol açar mı? Hayır. Olsa olsa laiklik konusunda fazla hassas kitlelerde burukluğa yol açar, belki sandığa gitmede biraz hevessizlik doğurur, o kadar. Ancak siyaset bilimci Baykal’ın göz önüne alacağı farklı göstergeler de olmalı diye düşünürüm.

***

Malum miting ve seslendirilen talepler dolayısıyla Alevilik meselesi bir kere daha gündeme geldi. Gazete yazısı hacminin sınırlı olması sebebiyle lafı uzatmadan hemen ifade edeyim ki, gerek miting gerekse seslendirilen istekler, Alevilik konusundaki temel sorulara cevap vermekten uzak kaldı.

Cevap bekleyen birinci soru şu: Alevilik ne? İslam’dan ayrı bir din mi, İslam bünyesinde mezhep mi, İslami bir tarikat mı, yoksa herkesin kendi meşrebince içini dolduracağı, sahnede, miting meydanlarında sergilenebilir foklorik nitelikte semahtan ibaret bir kabının adı mı? İkinci soru: Alevilik denildiğinde ‘inanç’ sözcüğü kullanıldığına göre, üzerinde Alevilerin ittifak ettiği bir ilmihal kitabı var mı? Yoksa neden yok?

Üçüncü soru: Aleviliğin Hz. Ali’yle bir münasebeti var mı? Varsa Hz. Ali’nin iman, ibadet ve İslam anlayışı Alevilerce makbul mü? Şayet Hz. Ali’yle bir münasebeti yok ise, Ayin-i Cem’in şartlarına dahil olduğunu bildiğimiz Hz. Ali ve Ehlibeyt’e ilişkin hususların manası ne?

RADİKAL - YORUM / 19.11.2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.