Cemaatlerin Hedefinde Aleviler var
Cemaatlerin Hedefinde Aleviler varBİRGÜN GAZETESİ DİZİ YAZI VE ARAŞTIRMA DOSYALARI / MAHALLE BASKISINDAN DEVLET BASKISINA İSTANBUL’A...
Cemaatlerin Hedefinde Aleviler var
BİRGÜN GAZETESİ DİZİ YAZI VE ARAŞTIRMA DOSYALARI / MAHALLE BASKISINDAN DEVLET BASKISINA
İSTANBUL’A GÖÇÜN İLK BASAMAĞI GOP’TA MAHALLE BASKISI
Mahalle baskısı konusunda İstanbul’daki ikinci durağımız Gaziosmanpaşa oldu. ‘Küçük-Minyatür Türkiye’ diyebileceğimiz bir ilçe Gaziosmanpaşa… Bir milyon civarındaki nüfusuyla İstanbul’un en büyük ilçeleri arasında bulunuyor...
Son yapılan bir araştırmaya göre İstanbul’un en az çöp çıkaran ilçesi… (Listenin başında Kadıköy bulunuyor). Çöp, bir gelişmişlik ölçüsü olarak kabul edildiğinden Gaziosmanpaşa’nın durumu bu veriyle de ortaya çıkıyor...
Gaziosmanpaşa, esasen Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün açılışından sonra bugünkü şeklini almaya başlamış. Öncesinde gecekondulaşıp, köprünün açılışı sonrasında ise ciddi biçimde el değiştirerek yeni bir şekil almış hayli büyük bir ilçe. Özellikle 1990’larda zorunlu göç mağdurlarının da eklenmesiyle büyüyen Gazi Mahallesi’nin zaman zaman sahne olduğu olaylarla gündeme gelen ilçe, Türkiye’nin hemen bütün illerinden göç almış durumda. Bu da ilçede kozmopolit, ancak görülebildiği kadarıyla gergin bir toplumsal yapı oluşturuyor. Gazi Mahallesi’nin etraftaki gecekondu mahallelerine oranla hem politik hem de sosyal anlamda gösterdiği farklılaşmış yapı, Gaziosmanpaşa’nın daha sonradan oluşmuş gecekondu mahallelerinde bulunmuyor. İlçenin merkezi ise, yine karmaşık ama örneğin Gazi Mahallesi’ne oranla çok daha muhafazakâr, sonradan oluşan gecekondu mahallelerine oranla ise daha modern bir yapı arz ediyor.
Gaziosmanpaşa, dışarıdan bakıldığında büyüklü küçüklü toplulukların kendi aralarında adeta gettolaştıkları bir ilçe görünümünde. Bu gruplar içerisinde çeşitli çatışmalar kadar ittifakların da olduğu yapılan görüşmelerden anlaşılıyor. Örneğin Alevilik ile ilgili Tuncelililerle, Sivaslı ve Tokatlılar arasında bir ittifak var gibi görünüyor. Öte yandan muhafazakâr kesimler de Alevilere karşı söze dökülmeyen ancak görünür bir ittifak geliştirmiş durumda Kürtler ise sol ve dini cemaatler arasında bölünmüş bir durumda. Bu kesimlerin birlikte yaşadıkları mahallelerde görüşülen ilçe sakinleri, bütün bu ayrımları, fark etmenin ötesinde, kendilerine göre meşrulaştırıcı nedenler öne sürerek derinleştiriyorlar. İlçe merkezi dışındaki mahallelerdeki göreli yoksulluk ise bu nedenleri ve birbirlerine yakın kesimlerin yine birbirlerine tutunma stratejilerini derinleştiriyor.
BELEDİYE-CEMAATLER İLİŞKİSİ DORUKTA
Gaziosmanpaşa’da 2004’teki yerel seçimlere kadar önce RP, ardından FP’li olan Recep Koral belediye başkanlığı yaptı. 2002 yılındaki genel seçimlerde Koral’ın milletvekili adayı olmak üzere görevinden istifa etmesinin ardından Mustafa Yeşil kurayla belediye başkanı oldu. Ancak Yeşil, kısa bir süre sonra kaçak olduğu gerekçesiyle büfesi yıkılan bir vatandaş tarafından silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. 2004 yılındaki belediye başkanlığı seçimlerini ise AKP’nin adayı olan Erhan Erol yüzde 50’nin çok az üzerinde bir oranla kazandı. Belediyenin içkili mekânlar, dini cemaatlerle ilişkiler, dindar yardım örgütlerinin çalışmaları, Kuran Kursları vb konularda muhafazakârlaştırıcı bir tutum izlediği anlaşılıyor. Bölgede çalışmalarının yoğunluğuyla dikkat çeken cemaatler ise Süleymancılar, merkezi Pakistan’da olan Tebliğciler, Nurcular ve Nakşiler. Özellikle Kürtlerin yaşadıkları mahallelerde dini cemaatlerin temsilcileri olarak bilinen dernek ve vakıflar buradaki “bölücü örgütlenme”nin önünün kesilmesi gerekçe gösterilerek teşvik ediliyor.
Bu arada Cebeci Mahallesi’ndeki metro istasyonuna Mescid-i Selam adının verilmesi, kaçak Kuran kursları ve ayrıca belediyeye ait 3 bin metrekarelik bir arsayı külliye yapılması amacıyla Evliya Çelebi Derneği’ne tahsis etmesi nedeniyle de gündeme gelen Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin, bu bölgedeki dini gruplara çeşitli düzeylerde destek verdiği görülüyor.
Gaziosmanpaşa İlçesi, 5747 numaralı yasa ile ikiye bölünerek, bu bölgede Arnavutköy ve Sultançifliği’nin yeni ilçeler olması kararlaştırıldı. Bu kapsamda Sultangazi ve Gazi Mahallesi Sultançiftliği ilçesi içerisinde yer alacaklar; ancak mahallelerin idari yönleri bir yana, gündelik işleyiş olarak Gaziosmanpaşa ile olan bağları daha küçük bir merkez oluşturan Sultançiftliği ile olduğundan daha organik bir görünüme sahip.
ÇARŞAMBA’DAN SONRA GAZİOSMANPAŞA…
Gaziosmanpaşa’da türbanlı genç kızların sayılarının giderek arttığı ifade ediliyor. Öte yandan ilçede Alevi mahallelerinin hayli kalabalık olması bu görünümü dengeleyen faktörlerin başında geliyor. Süpermarket, alışveriş merkezi vb yerlerde çalışan kadınların bir kısmı türbanlı. Bu durum, Sultançiftliği’nde radikal bir değişim arz ediyor. Türbanlıların yanı sıra çarşaflıların ve erkekler arasında da şalvar, cübbe, takke gibi giysi ve aksesuvar taşıyanların çok daha fazla görünür oldukları bu bölgede, mağazalarda çalışan kadınların büyük bölümü de yine türbanlı. Türban ve kamusal alana çıkış rahatlığı anlamında Gaziosmanpaşa’nın hemen her bölgesi birbirinden farklı bir nitelik arz ediyor. Örneğin Sultançiftliği, Beşyüzevler, Cebeci gibi bölgelerde kadınlar daha çok mahalle içlerinde görünürleşirken, Gazi ve Karayolları mahallelerinde ve ilçe merkezinde çeşitli işlerde çalıştıkları, kamusal alanda daha görünür oldukları dikkat çekiyor. Buna karşılık Beşyüzevler, Cebeci ve Karayolları mahallelerinin içlerindeki örtülü kadınların büyük bölümü başlarını yalnızca geleneksel biçimde örterlerken, Gazi Mahallesi ve Gaziosmanpaşa ilçe merkezi etrafında kamusal alanlarda örtünen kadınların daha “modern” bir örtünme biçimini tercih ettikleri anlaşılıyor. Bu mahalleler içerisinde muhafazakâr kimliği en fazla öne çıkan ise kuşkusuz Sultançiftliği, Cebeci ve Arnavutköy.
Gazi Mahallesi’nde bu konuda kadınlar ve genç kızlar hayli rahatken, Sultançiftliği’nde bir hayli sıkıntı yaşandığı, gecekondu mahallelerinde ise mahallede sosyalleşme imkânları olmayan genç kızların ve kadınların ilçe merkezine bile inmekte zorlandıkları anlaşılıyor. Genç kadınların bu konuda zorlanmalarının en önemli nedeni ise ailelerinden gelen baskılar ve çeşitli şekillerde tacize uğrama ihtimalleri. İlginç olan nokta ise özellikle çevre mahallelerden gelen genç kızlar için Gazi Mahallesi’nin Gaziosmanpaşa’dan daha popüler bir sosyal alan oluşturması. Buradaki kafelerde hemen her mahalleden gelen gençlerle karşılaşmak mümkün, Gaziosmanpaşa’da onları tanıyabilecek komşu ya da akrabalarla karşılaşma ihtimali bulunduğundan, Gazi Mahallesi’ni tercih eden genç kızlar, erkek ya da kız arkadaşlarıyla buradaki kafelerde vakit geçiriyor ya da alışverişlerini buradan yapıyorlar.
DİNCİLERDEN ALEVİLERE ZİYARET
Buna rağmen Gazi Mahallesi’nde Alevi kültüründen kaynaklanan sosyal ayrıcalıkların son yıllarda hızla kaybedildiğine dikkat çekildi. Gerekçe olarak da; mahallede hem türbanlıların hem de dindarların sayısı artmasının, Alevi kadınlar üzerinde de yavaş yavaş bir baskı oluşturmaya başladığı gösterildi. Bu baskının kaynağı ise yeni gelenlerin kendi yaşam biçimlerini çeşitli şekillerde dayatmaları olarak açıklandı.
Alevilerle Sünnilerin, Gazi Mahallesi’ne oranla daha fazla birlikte yaşadıkları Karayolları Mahallesi’nde de, Sünnilerin sayısının artmasıyla birlikte gündelik hayatta muhafazakârlaşma eğiliminin arttığı ifade edildi. Ancak burada Gazi Mahallesi’nden farklı olarak bazı yardım örgütlerinin ve dini cemaatlerin de özellikle yoksul ailelere yönelik çalışmalarının etkili olduğu kaydedildi. Burada yaşayan kadınlar, özellikle ramazanın yaklaştığı günlerde dernek temsilcilerinin yoksul ailelere sık sık ziyarete gittiklerini aktardılar. Mahallede Alevi ve Sünnilerin birlikte yaşadıklarını göz önünde bulunduran derneklerin buradaki çalışmaları esnasında özel bir teknik geliştirdikleri de kaydedilen bilgiler arasında. Buna göre gittikleri ailede nasıl bir görünümle karşılaştıklarını önceden kestiremedikleri durumlarda dernekler, biri başı açık, biri kapalı olmak üzere iki kadın aracılığıyla evlerde tespitler yapıyorlar.
EVLERDE DİN DERSİ
Ailenin mali durumunu ve ihtiyaçlarını kaydeden dernekler daha sonra yardım paketlerini getiriyor, bu arada özellikle genç kadın ve kızları bölgedeki dernek temsilciliklerine, evlerine ya da Kuran Kurslarına davet ederek buralarda dini bir takım telkinlerde bulunuyorlar. Karayolları Cemevi’nin aşevinde gönüllü olarak çalışan kadınlar da, dini cemaatlere ait yardım derneklerinin mahallelerde yoğun olarak çalıştıklarını ve başlarını örtenlerin ya da zaten geleneksel olarak örtülü olanların örtme biçimlerini değiştirenlerin sayısının giderek arttığını söylediler. Gazi Mahallesi’ne oranla daha yoksul bir görünüm arz eden ve çoğunlukla Sünni Kürtlerin yaşadığı bu mahallede belediye ile yardım derneklerinin adeta yarış halinde olduklarını ifade eden kadınlardan biri, “Ben Alevi’yim ama mahalle öyle bir hal aldı ki, kendimden şüphe etmeye başladım. Başımı örtmüyorum, ama onlarla konuşurken acaba yanlış yapan ben miyim diye aklıma geliyor” dedi. Cemevinin aşevinde yalnızca Alevilere değil her kesimden insana yemek dağıttıklarını kaydeden bir kadın, “Yemek yemek için buraya gelmeleri lazım. Biz kimsenin ayağına yemek götürmüyoruz. Ama onlar evlerine kadar götürüyorlar. O yüzden buraya gelmiyorlar” diyerek derneklerin çalışma yöntemlerinin çok işlevsel olduğunu söyledi. Mahalledeki en etkin cemaatin “Mescid-i Selamcılar” olduğu ifade ediliyor. Ancak kadınlar Mescid-i Selam Vakfı’nın merkezine değil, mahallelerdeki şubelerine gidiyorlar. Şubeler ise yine birer ev görünümünde. Bu evlerde Kuran ve din dersleri veriliyor.
GENÇ İŞSİZ NÜFUS DORUKTA…
Gaziosmanpaşa ilçesinde, Gazi Mahallesi, gençlerin sosyalleşebilecekleri alanlar açısından, diğer bölgelere göre pek çok ayrıcalık taşıyor. Kafeler, birahaneler, içkili lokantalar vb.’nin yanı sıra çok sayıda da internet kafe bulunuyor. Ayrıca dernekler ve parti örgütleri de mahallede farklı sosyalleşme olanakları sunuyorlar. Gazi Cemevi mesleki eğitim kursları ve kütüphanesi dolayısıyla bu sosyalleşme mekânlarından biri olarak görülebilir, çünkü burada isteyen her gence hangi kesimden olursa olsun mesleki eğitim alma fırsatı sunuluyor. Karayolları Mahallesi ile Gazi Mahallesi arasında yer alan Avrupa Konutlarına çok yakın bir bölgede yapılan Gazi Parkı da henüz etkin olarak kullanılmamasına karşın ve yalnızca belediyenin sosyal faaliyetleri çerçevesinde bir çekim merkezi olsa, da bir diğer kamusal mekân olarak dikkat çekiyor.
Gaziosmanpaşa’da okulların yanı sıra çok sayıda da dershane bulunuyor. Bu dershaneler arasında “en başarılı” ve dolayısıyla “en popüler” olansa Belediye Başkanı Erhan Erol’un da çocuklarını kaydettirdiği FEM Dershanesi. Erhan Erol’un çocuğunu dershaneye kaydettirirken yanında basın mensuplarını da götürmesi ve olayın basına yansıması belediye başkanının bu dersaneye verdiği bir destek olarak nitelendiriliyor.
Gaziosmanpaşalı gençlerin en büyük problemlerinin işsizlik olduğu anlaşılıyor. Kafelerde konuşulan hemen bütün gençler iş bulamamaktan ya da buldukları işlerden yetecek kadar para kazanamamaktan yakınıyor. Belediye, iş talebinde bulunan gençler için bir ihtimal olmaktan çıkmış, çünkü belediyeye eleman alımlarında AKP ilçe yönetiminin doğrudan etkisi olduğu biliniyor. AKP ilçe yönetimiyle bağlantıya geçmenin yolunun ise “Nurculardan” geçtiği ifade ediliyor.
Gaziosmanpaşa’da gençler açısından ayrıksı durumlardan birisi de bekâr evleri. Daha çok Kürt ailelerin erkek çocuklarının (akraba ya da tanış) bir araya gelerek gecekondu bölgelerinde tuttukları bu bekâr evleri, son dönemlerde cemaatlerin çalışmalarına sıkça konu olmaya başlamış. Kimi cemaatler bekâr evlerinde yaşayanların akşamları gidebilecekleri aşevi benzeri yapılar oluşturmaya başlamış. Siirt kökenli bir genç, kendi oturdukları mahallede bu çalışmayı yapanın aşırı dinci bir cemaat olduğunu söyledi. Aşevi olarak kullanılan mekânın da bir ev olduğunu, mahalledeki birkaç bekâr evinden gelen gençlerin yanı sıra, zaman zaman başka yerlerden gençlerin de burada buluştuklarına tanık olduğunu anlatan genç, söz konusu cemaatin Nakşibendiler olduğunu söyledi.
Sultançiftliği, Cebeci gibi daha muhafazakâr çevrelerde ise türbanlı kızlar açısından bile kız-erkek arkadaşlığı,“etraftan görünmediği, bilinmediği” müddetçe büyük bir sorun teşkil etmiyor. Türbanlılar sayesinde sokağa çıkmaları görece de olsa kolaylaşan kızlar, erkek arkadaşlarıyla mahallelerinin dışına, örneğin Eyüp’e, Bakırköy’e gitmeyi tercih ediyorlar. Mahallede bir erkekle görülmesi halinde neyle karşılaşabileceği sorulan bir genç kız şunu söyledi: “Mahalleden biri görürse dedikodu çıkar. Annemin kulağına giderse dayak yiyeceğim kesin. Ama daha kötüsü dışarıya çıkmama izin vermezler. Ama zaten İstanbul büyük, istediğim yere giderim.”
CEMAATLERİN HEDEFİNDE ALEVİLER VAR
Gazi Cemevi 1993 yılında Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği olarak kuruldu. Karayolları Mahallesi’nde de bir Cemevi bulunuyor. Karayolları’nda son yıllarda Alevilere yönelik baskıların mahalle düzeyinde arttığı, Sünni nüfusun yeni göçlerle kalabalıklaştığı ve yeni gelenlerin de giderek dindarlaştığı bilgisi verildi. Özellikle Şafilerin ve Nakşilerin bu bölgedeki Kürt aileler üzerinde etkili olduğu dile getirilirken, Karayolları Mahallesi Cemevi’nden bir yetkili; “Okullara mescitler açılmaya başlandı. Mescitlere gitmeyen öğrenciler din-kültür derslerinden kalıyor. Bunu bir iki okulda yakaladık, gittik müdürlerle konuştuk. İlkokullarda bile yapıyorlar bunu. Gidip müdürlerle konuşunca halloluyor ama birkaç ay sonra gene başlıyor. Her seferinde müdahale etmek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
İÇKİ KONUSUNDA ÇİFTE STANDART
Gaziosmanpaşa içkili yerler ve içki tüketimi konusunda hayli karmaşık ve ilginç bir görünüm arz ediyor. Gazi Mahallesi’nde ve Gazi Barajı’nın etrafında pek çok içkili mekân, birahane, bar, meyhane ve tekel bayii bulunurken, ilçe merkezinde çok az, Sultançiftliği, Cebeci gibi mahallelerde ise neredeyse hiç içkili mekân ve tekel bayii bulunmuyor. Gazi Mahallesi’nde ise içkili mekânlara yönelik baskı belediyeden değil, bu bölgedeki sol örgütlerden geliyor. Gaziosmanpaşa’da Gazi Mahallesi dışındaki hiçbir mahalle ya da bölgede yeni içkili mekân ruhsatı verilmiyor. Bu durumun, “Belediye Alevi gençleri uyuşturmak istiyor” amacıyla kasıtlı yapıldığına dikkat çekiliyor.
Gazi Mahallesi dışına çıkıldığında ise alkol tüketiminin çok da hoş karşılanmadığı gözlemleniyor. İlçe merkezinde az sayıda içkili mekân bulunuyor. Sultançiftliği civarında “alkollü mekân var mı etrafta?” sorusu bile tepki ile karşılanıyor. Sultançiftliği’nde yalnızca bir tekel bayii olduğunu, sahibinin mali gücü dolayısıyla kimsenin karışmadığını, ancak başka kimseye izin verilmediğini anlatan bir genç, “Belediye mi izin vermiyor?” sorusuna da, “Biz de izin vermiyoruz” yanıtını verdi.
BİRGÜN - 12 Mart 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.