"Cek"li "Cak"lı Bir 12 Eylül Yazısı

Fehmi SALIK

Canım istemiyor ama yine de kısa bir yorum:

12 Eylül 1980’den bu yana hep yazdım; hep yazdılar; hep yazacaklar.

Değişen hiçbir şey olmadı; değişen hiçbir şey olmuyor; değişen hiçbir şey olmayacak.
 
Patron yine patronluğunu, işçi yine işçiliğini, işsiz yine işsizliğini sürdürdü; sürdürüyor; sürdürecek.

‘Laikçiler’, yine sahte renge boyanmış flamalarını açacak; ‘liberal solcular’, yine yer aldıkları ‘taraf’ta kalmak için ısrar edecek; ‘sosyalist solcular’, Malatya/Samsun çizgisini aşıp doğuya geçemiyecek bir türlü.

Kimileri de önceden pişirdiği, ancak zamanında servis yapıp da halklara sunamadığı, sıcaklığını yitirmiş yemekleri yeniden önümüze sürmeye çalışacak; ‘akademisyen’ adı altında bir yığın kişi, değişik cephelerde birbirlerine karşı yaylım ateşinde bulunacak; savundukları varlık, önce kendi çıkarları, kendi saltanatları olacak; sıktıkları kurşunun türünü, attıkları naranın içeriğini halk çözemeyecek.

Bir başka cephede yine gazeteciler/televizyoncular da birbirlerine ver yansın edecek; ‘kraldan çok kralcı’ deyimi, işlerliğini hiç yitirmeyecek.

Gelen, gideni aratacak; giden, ardına dönüp de bakmayacak bir daha.

Orduya siyaset, yargıya siyaset, sağlığa/eğitime siyaset karışacak.

Gemilerin yapımında insanlar ‘kobay’ olarak kullanılacak.

Kimileri mangalda kül komayacak ‘vatan, millet, Sakarya’ nutukları atacak; kimileri de mangalı ters çevirip külünü göğe savuracak.

Kimileri ekmek bulamayacak karınlarını doyurabilmek için; kimileri de bileğine 20 bin dolarlık saat takacak; kendisini eleştiren yazarlara ‘ana/avrat küfredecek. Bu yazarlar da kendilerini ‘adam’ sanıp toplum içinde yaşamaya devam edecek.

Kimileri kendilerinin çobanlığına göz dikenlere, koruyucularını saldırtacak; saldırıya uğrayanlar da hemen karşılık verecek bunlara. Bir kavgadır başlayacak. Oysa daha önceleri ne güzel yan yana çobanlıklarını sürdürüyorlardı bunlar; çıkar gündeme gelince, o günler unutulacak.

Paşalar içeri girince kıyamet kopacak; erler üçer/beşer ‘şehit’ gidince, kimsenin kılı kıpırdamayacak.

İnsanların kıçlarına birer tekme vurularak uçaklardan atılacak; askerler, kendi yurttaşları olan ölü kadınların ırzına geçecek; insanlar gittikçe hayvanlaşacak.

‘Barış’, sözlüklerde sadece bir ‘sözcük’ olarak kalmaktan öteye geçemeyecek; bir yanda  “barış” diye diye bir kesim, kendini yırtacak; bir yanda da bu ülkeyi sadece babalarının çiftliğiymiş gibi görenler, barış olunca ekmeklerinin yağının kesileceğine inananlar, akar musluklarının tıkanacağını bilenler, altlarındaki koltuklarının kayacağını düşünenler, saltanat kayıklarının alabora olacağını kestirenler, bu güzel kavramın yaşama geçmesine karşı koyacak; kinini/hıncını, bu insanlık simgesinin gün ışığına çıkmaması için bir zırh olarak kullanacak.

12 Eylül’ün faşist generali, yine TV’lerin başköşesine geçecek; bilinen o gazetelerin tam orta yerine oturacak; kanlı parmaklarıyla, o cırtlak sesiyle, o zaman da/bugün de, kendisine saygıda kusur etmeyen, karşısında el pençe divan duran sunuculara, gazeticilere zamanında yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatacak, bir bir dökecek kusmuğunu ortaya. Bu şarlatan edepsizler de, elleri göbeklerinin, ya da dizlerinin üstünde kuzu kuzu dinleyecekler bu hortlağı; bu 50 gencin cellatıyla konuştukları için görev yaptıklarını sanacaklar.

İşte böylece bir ’12 Eylül’ daha geçecek.

Gelecek yıllarda da bu böyle olacak.

Olacak; çünkü Anayasa’nın “geçici 15. maddesi” yürürlükte kaldığı sürece, o madde oradan silinmedikçe, 12 Eylül faşistleri (ceset de olsalar) yargılanmadıkça, sözün özü: bu parlamento, bu giysi içinde kaldıkça, 12 Eylülcülerin kılına bile kimse dokunamayacak…
 
Halklara ‘laiklik kitapları’ satanların, “demokratım” diyenlerin, ‘liberal’, ya da ‘sosyalist solcu’ların kulaklarına küpe ola…

Fehmi SALIK

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy46304 = 'fehmisalik' + '@';

addy46304 = addy46304 + 'gmail' + '.' + 'com';

var addy_text46304 = 'fehmisalik' + '@' + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

46304 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

Eğitimci/Yazar
Alevihaber.com - 11 Eylül 2008