Çatı partisi ve Alevi örgütleri

Ergin DOĞRU 

Türkiye’de siyasi kriz giderek keskinleşiyor ve derinleşiyor. Toplum iki kutup arasına sıkıştırılıyor. Bir yanda seçimler ile çoğunluk sağlayan siyasal İslam var. Öte tarafta ise kendilerini devletin gerçek sahibi olarak gören yargı, üniversite, bürokrasi ve Kemalist-militarist anlayış. Türkiye siyaseti bu iki gücün günlük hamleleri ile belirleniyor ve giderek gerginleşiyor.

AKP’nin başlangıçtaki “liberal muhafazakar, demokratik ve özgürlükçü” anlayış iddiasının sadece kendi çıkarları ile sınırlı olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Türkiye’nin temel sorunları olan Kürtlerin, emekçilerin sorununu çözmek, demokrasinin gelişimini sağlamak gibi derdinin olmadığını gördük. Özgürlükler sorununu ise sadece türban, imam hatipler ve kendini destekleyen sermayenin çıkarlarından ibaret olarak algıladığı anlaşıldı. AKP’nin Alevilerin sorunları konusunda açılım yapacağı, çözüm üreteceği yalanı da çok geçmeden açığa çıktı. Tüm açılımın düzenlenen iftar yemeğinden ibaret olduğu anlaşıldı. Öyle ki yemeği organize eden Çamuroğlu dahi umudu kesip danışmanlıktan istifa etmiştir.

Yine bu iktidar döneminde Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar edilmiş, şiddet politikalarında askerle- AKP arasında uzlaşma sağlanmıştır.

Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller sürüyor, insanlar yargılanıyor, dernekler kapatılıyor.

Yoksulluk hızla artarken, işsizlik sorunu giderek büyüyor. Açığa çıkan ekonomik yoksullaşmayı iktidar politika olarak kullanıp, toplumu açlıkla terbiye etmeye çalışıyor.

Toplum, cami ile kışla arasına sıkıştırılarak üzerinde güç denemesi yapılırken geleceğini arıyor. Bugüne kadar her zaman iktidarda var olan ve kaybettiren bu zihniyetlere karşı alternatif oluşturacak bir siyasi oluşuma ihtiyaç vardır. Halkların eşit, özgür birlikteliğini, barışı savunan emeğe dayanan, daha fazla demokrasi ve özgürlük diyebilecek bir siyasi oluşum toplumun tek çıkar yoludur.

Basından takip ettiğimiz kadarıyla mevcut siyasal durumdan rahatsızlık duyan, toplumun geleceğinde söz sahibi olmak için DTP, EMEP, SDP’nin öncülük ettiği geniş bir kesimin de tartışma sürecine dahil olduğu demokratik birlik cephesi veya çatı partisi oluşturulmaya çalışılıyor. Detayları ve çerçevesi çok net olmasa da gerici güçlerin saldırısına karşı bir araya gelme, güçlerini birleştirme arayışı dahi umut vericidir. Elbette iyi tartışılmalı, geçmişten dersler çıkarılmalı, dar siyasal çıkar hesapları olmamalıdır. Herkesin ortak çıkarı olan barış, demokrasi, özgürlüklerin gelişimi, toplumun olduğu gibi katılacak siyasal çevrelerinde kazanımları olacaktır.

Türkiye’de siyasetin yaşadığı bu sıkışmışlık ve kriz hali sürerken bu ülkede pratikleri ile demokrasi ve özgürlükler mücadelesinde önemli bir rol oynamış Alevi örgütlerinin duruşu ve tavrı merakla bekleniyor.

Çatı partisi ile Kürtler, emekçiler, devrimciler bir araya gelirken Alevi örgütlerin kayıtsız kalması beklenemez.

Alevi örgütlerinin siyasetle ilişkisi ve duruşu çok fazla umut vermiyor. Alevi örgütlerinin bir kısmı ulusalcı güçlerin yaratmak istedikleri sahte laiklik söylemi üzerinden yedeklenmeye çalışılarak, gerici güçlerin iktidar savaşlarında taraf yapılmaya çalışılıyor. Yıllardır aldığı desteğe rağmen Aleviliğe ve Alevilere en ufak katkısı olmayan CHP umut olarak gösterilmeye çalışılıyor.

Alevi örgütleri üzerinden böylesine ciddi bir oyun oynanırken Demokratik Alevi Hareketi bileşenlerine önemli görev ve rol düşüyor. Tüm bu asimilasyon ve gericileştirme çabalarına karşı durmalı, Aleviliğin tarihsel mirasına sahip çıkmalıdır. Safını emek, demokrasi, barış ve özgürlük güçlerinin yanında belirlemelidir.

Alevi örgütleri yaşanan siyasal krizi kendi lehine aşma noktasında demokrasi güçlerinin yürüttüğü çatı partisi tartışmalarını gündemine almalı, tabanı ile tartışmalıdır. Çatı partisinin program tartışmaları yürütülürken kendi talepleri ile bu tartışmalarda yer almalıdır. Genel toplumun çıkarlarından kopmadan kendi haklı ve meşru taleplerinin mücadelesini yürütmelidir. Demokratik Alevi Hareketi’nin bazı bileşenleri ise tüzüklerinden kaynaklı bu tartışmaların direk içerisinde yer alamasa dahi birliği teşvik etmeli, desteklemeli, olumlamalıdır.

Alevi örgütleri gerici güçlerin iktidar kavgalarında taraf olmadan halklarımızın çıkarına olan demokrasi ve özgürlük mücadelesinin büyümesi için çaba ve emek sahibi olmalıdır. Bu çalışmanın başarısı Alevilerin de önemli bir güvencesi olacaktır. Zaman kaybetmeden Alevi örgütleri olarak safımızı belirlemeli,tartışmalara katılmalıyız.

Ergin Doğru
Özgür Demokratik Alevi Hareketi dönem sözcüsü
EVRENSEL - 13 Ağustos 2008