Reha Çamuroğlu: Eylem, Alevilerin sorunlarını çözmek için yapılmadı 

Yerel seçimler öncesinde Alevileri sokağa dökme çabalarına tepki büyüyor. Birçok Alevi kuruluşu, DTP'nin ve CHP'nin tam destek verdiği Alevi-Bektaşi Federasyonu'nun 9 Kasım Pazar günü düzenlediği mitinge 'provokasyon' endişesiyle katılmadı. 
 
Mitingin Alevi toplumunun sorunlarını gündeme getirmekten ziyade "siyasî" amaçlarla yapıldığı endişesini Alevi kökenli bazı milletvekilleri de paylaşıyor. Bu isimlerin başında gelen AK Partili Reha Çamuroğlu, dün Meclis kürsüsünden önemli uyarılarda bulundu. Çamuroğlu, CHP'lileri kızdıran konuşmasında, "Parlayıcı olduğunu defalarca gösteren konularda, şuur sahibi olarak, tribünlere oynamak değil de çözüme yönelmek gerekmektedir.'' dedi. Miting düzenleyenleri tebrik etmenin mümkün olmadığını belirten Çamuroğlu, "Bu mitingi, yerel seçimleri hedefleyerek mi düzenlediniz, yoksa muradınız gerçekten Alevilerin sorunlarının çözümlenmesi mi?" diye sordu.

Geçtiğimiz pazar günü yapılan mitinge ilişkin 'gündem dışı' söz alan İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Alevilik ile ilgili sorunların yeni olmadığına dikkat çekti. "Artık karar verin." diyen Çamuroğlu, mitingi düzenleyenlere şöyle seslendi: "Hükümeti, Ankara Çayı'na süpürmek mi istiyorsunuz, oturup sorunların çözümü için konuşmak mı? Mitinginizi, konuşmalarda dile getirdiğiniz gibi yerel seçimleri hedefleyerek mi düzenlediniz, yoksa muradınız gerçekten Alevilerin sorunlarının çözümlenmesi mi? AK Parti'yi kapatılması, kapattırılması, bir şekilde ortadan kaldırılması gereken bir siyasi varlık olarak mı görüyorsunuz, yoksa demokratik gerçeğimizin güçlü bir temsilcisi olarak mı? Biz ne yaparsak yapalım, baştan karşı mı olacaksınız yoksa diyaloğa niyetiniz var mı? Artık karar verin. Sorunların çözüm yeri TBMM ve hükümettir. Buyurun konuşalım, tartışalım. Ülkemiz için çözümleri buna uygun üsluplarla burada arayalım.''

Sorunlar dile getirilirken çok dikkatli olunmasını isteyen Çamuroğlu, ülke ve uluslararası siyasetin geçmişte yaşattığı acıların, herkeste derin izler bıraktığını vurguladı. Yüzlerce yıllık duygu yüklü, inançlar etrafında oluşan sorunlar üzerinde konuşurken çok daha sakin, yumuşak ve açık olmak gerektiğini anlattı. Siyasette tribünlere oynamanın bazen siyasetçiye haz verebileceğini kaydeden Çamuroğlu, "Parlayıcı olduğunu defalarca gösteren konularda, şuur sahibi olarak, tribünlere oynamak değil de çözüme yönelmek gerekmektedir.'' dedi.

Reha Çamuroğlu, demokratik ülkelerde, sivil toplumun, taleplerini bu tür eylemlerle duyurmasının doğal olduğunu ifade ederken, toplantının düzenli ve barış içinde geçmesi nedeniyle düzenleyenleri ve emniyet güçlerini tebrik etti. Ancak pazar günü miting düzenleyenleri üslup ve amaç açısından tebrik etmenin mümkün olmayacağını belirten Çamuroğlu, bir bakanın, geçen yıl, "Bu ülkede Alevi vatandaşlarımızın sorunları vardır ve bunlar çözülmelidir." dediğini hatırlatarak, Duymak istemeyenler bunu da duymadılar, duyanlar ise 'Ne var bunda?' demekteler. Şu var; TBMM tutanaklarını ve arşivlerini inceleyiniz, daha önce bu mesele bu kadar açık bir şekilde ve bir gereklilik vurgusu taşıyarak bu kürsüden bir bakan seviyesinde gündeme getirilmiş midir? Daha önce bu ülkenin bir başbakanı, 'Bu matem sizin değil bizim, hepimizin matemidir' demiş midir?" diye sordu. Ardından diyalog çağrısı yaptı: "AK Parti burada, CHP, MHP, DTP, DSP, BBP, ÖDP burada. Ülkemizin bu tarihi ve büyük problemi de burada. Orta yerde duruyor ve çözülmeyi bekliyor. Hükümetimizin bu konudaki çözüm iradesini yeni dönemde yeniden daha da güçlü şekilde ortaya koyacağını düşünüyorum. Gelin diyaloğumuzu artıralım, gelin bu konudaki birikimlerimizi her gün daha fazla birbirimizle paylaşalım, gelin el birliğiyle, ben yaptım sen yaptın, demeden ülkemizin fay hatlarından birini ortadan kaldıralım. Sorun ortada ve çözüme de çok yakın olduğumuzu hissediyorum."

CHP'liler, Çamuroğlu'nu Pir Sultan'ı asan Hızır Paşa'ya benzetti

Reha Çamuroğlu, konuşması sırasında CHP'li vekillerin sözlü sataşmalarına muhatap oldu. CHP'liler, Çamuroğlu'na sürekli laf atarken en ağır suçlama CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz'den geldi. Ağyüz, Çamuroğlu'na, "Hızır Paşa, bırak bu hikâyeleri..." diye seslendi. Hızır Paşa, Pir Sultan Abdal'ı astıran kişi olarak tanınıyor. Rivayete göre, Pir Sultan'ın dergâhında yetişen Hızır Paşa, daha sonra İstanbul'a okumaya gider ve vali olup Sivas'a döner. Daha sonra da eski hocasını darağacına gönderen kişi olur. Pir Sultan, kendisini astıran eski öğrencisine şöyle seslenir: "Yürü bre Hızır Paşa/ Senin de çarkın kırılır/ Güvendiğin padişahın/ O da bir gün devrilir."

Hacıbektaş Belediye Başkanı: Tek amaçları, beni seçimde saf dışı bırakmak

Birçok Alevi derneğinin katılmadığı Ankara'daki eyleme Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu da tepki gösterdi. Selmanpakoğlu, yürüyüşü düzenleyen Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız'ın Alevileri İslam dışı ilan ettiğini söyledi. Selmanpakoğlu, bu grupları "Tek amaçları beni seçimlerde saf dışı bırakmak." şeklinde suçladı. Bu çerçevede gazete çıkarttıklarını ve dernek kurdurduklarını anlatan Selmanpakoğlu, "Onlar açısından heyecanlı, benim açımdan sıradan bir seçim süreci olacak." ifadesini kullandı. Selmanpakoğlu, eylemi organize eden gruplarla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Her yıl ağustos ayında yapılan Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma törenlerine ev sahipliği yapan, emekli Tuğgeneral Selmanpakoğlu, Almanya'daki Alevi Federasyonu yöneticileri ile Hacıbektaş Derneği'nin 17 Aralık AB İlerleme Raporu öncesinde bir araya geldiğini bildirdi. Radikal'e konuşan Selmanpakoğlu, bu toplantıda Alevilerin İslam dışı ilan edildiğini vurguladı. Bu grubun konuşmalarıyla eylemlerinin birbirinden farklı olduğunu anlatan Selmanpakoğlu, şöyle devam etti: "Her sene derler ki, 'Hacıbektaş'ta alternatif tören yapacağız.' Veliyeddin Ulusoy'un evinde toplanırlar. Bir sene önce 'Hıristiyanlar için Vatikan neyse Aleviler için de Hacıbektaş o demektir.' dediler. Vatikan'ı ya bunlar az biliyor ya da ben hiç bilmiyorum. Vatikan, İtalya sınırları içinde yaşayan bağımsız bir din devleti. Bunlar Veliyeddin Ulusoy'un evinde Ulusoy'u posta oturttular. Bu bir Alevi şeriatına gidiştir. O kişiyi posta oturtmak, bir nevi dede ilan etmek... Hacıbektaş'ta yaşayan kişiler tırnağından saçının teline kadar Atatürkçüdürler ve cumhuriyetçilerdir. Kimse Alevileri bu değerlerden ayırmaya kalkmasın."

İstanbul, Zaman / Habib Güler
13 Kasım 2008, Perşembe