Camilerde artık sandalyeli bölüm olacak
Camilerde artık sandalyeli bölüm olacak Din İşleri Yüksek Kurulu, camilerde, sağlık durumu el vermediğinden sandalye üstünde namaz...
Camilerde artık sandalyeli bölüm olacak
Din İşleri Yüksek Kurulu, camilerde, sağlık durumu el vermediğinden sandalye üstünde namaz kılmak isteyenlere bölüm ayrılmasına karar verdi..
Diyanet İşleri Başkanlığı, 1900'leri başından beri tartışılan, camilerle ilgili "reform" niteliğinde bir karara imza attı. Camilerde sandalyeli bölüm oluşturulacak. Diyanet tarafından yayınlanan bir genelge ile duyurulan Din İşleri Yüksek Kurulu kararında, camilerde bugüne kadar mazeretleri nedeniyle yanlarında getirdikleri tabure ve sandalye ile namaz kılanların görüntü estetiğini bozduğu belirtilerek, şöyle denildi: "Rahatsızlıkları sebebiyle ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayanlar için cami ve mescitlerde sandalye/tabure vs. üzerine oturarak ima ile namazlarını kılmaları tavsiye edilecek, sandalye/tabureler için cemaat ve saf düzenini aksatmayacak şekilde cami içinde belirli yerler ayrılacaktır." Genelgede, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun "İslam Dini kolaylık üzerine bina edilmiştir. Hastalık ve engelli olmak da bu kolaylaştırma sebepleri arasında yer almaktadır. Buna göre, ayakta namaz kılmaya gücü yetmeyen veya ayakta durmakta zorlanan kimse yere oturarak namazını kılabilir" görüşüne de yer verildi. Engellilerin rahat namaz kılabilmesi ve saf düzeninin bozulmaması için bu genelgenin yayınlanmasıyla yaklaşık 100 yıldır süren bir tartışmada da önemli bir adım atılmış oldu. 1900'lü yılların başında "dinde reform" isteyenler tarafından ortaya atılan camilere sıra, sandalye konulması, bir bölüm ayrılması önerileri ilk defa gerçekleşmiş olacak.
İLAHİYATÇILAR NE DİYOR?
İlahiyatçılar ise bunun bir "reform" değil, "kolaylaştırma" olacağı görüşünde.
* Prof. Dr. Hayrettin Karaman: Camiye sandalye konulması, bunun için bölüm ayrılması reform olmaz. Çünkü Hıristiyanlık'ta bu şekilde ibadet baştan beri var. Bizde sağlam olanın oturması caiz olmadığına göre giderek herkesin sıralarda oturması da düşünülemez. Diyanet sandalyede oturarak namaz kılmayı yasaklamıyor fakat sandalyelerle safların arasına girdiğinizde sünnet olan saf düzeninde bozulma oluyor. Onun için rahatsız olan vatandaşlara bölüm ayrılması düşünülmüş. 20'inci yüzyılın başında kiliselerde olduğu gibi masa koyalım, insanlar ayakkabılarıyla girsinler diyorlardı. Bu caiz değil.
* Prof. Dr. Beyza Bilgin: Diyanet'in düzenlediği 1'inci Din Şurası'nda engelliler için cami merdivenlerine eğimli bölüm yapılması ve cami içinde de yer ayrılmasını önermiştim. O zaman Cuma namazı engellilere farz değil diye kabul etmemişlerdi. Şimdi ayrılan bölümlere zamanla ayakkabısını çeşitli nedenlerle çıkarmak istemeyenler ve yaşlılar girebilir. Bunu reform olarak değil de imkan yaratmak, kolaylaştırma diye kabul etmek doğru. Peygamberimiz kolaylaştırın buyurmuştur.
* Mehmet Bekaroğlu (Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi): Camide saf düzenini bozmadan, rahatlıkla namaz kılmaları için bir yer olsun istedik. Hastalık sebebiyle camiden mahrum olmak istemeyene bir kolaylık olsun istedik. Namazın farzları bellidir. Bunun dışında bir şekle dönüşmesi mümkün değildir.
100 yıllık tartışma: Cami mi, kilise mi?
1900'lerin başlarında ilk kez ortaya atılan camilere sıra konulması önerileri 1928 yılında hazırlanan "Dini Islah Beyannamesi" ile projelendirildi. Aralarında Fuat Köprülü, İsmail Hakkı Baltacıoğlu gibi profesörlerin bulunduğu bir kurulca hazırlanan beyannamede "Mabetlerde sıralar, elbiselikler tesis edilmeli ve temiz ayakkabılarla mabetlere girilmesi terviç edilmelidir. Bu, dini ıslahatın ibadete olan sıhhi şartıdır" deniliyordu. Camilerde müzik aletleri ile ibadet yapılması ve kiliselerde olduğu gibi sıralar konulması öneriliyordu. Ancak bu öneriler, "Camiler kiliseye çevriliyor" propagandası üzerine rafa kaldırıldı.
UĞUR BECERİKLİ ANKARA
SABAH - 04.10.2007
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.