Alevileri bundan sonra farklı bir süreç bekliyor. Bu sürece herkes hazırlıklı olmalı. Artık sistemin değirmenine su taşıyan Aleviler yoktur. İnançlarıyla yüzleşen, tarihi sorgulayan, okuyan yazan, araştırmaya başlayan bir Alevi gençliği yetişiyor. İzzettin Doğan ve Fetullah Gülen yan yana olan cami ve Cem evinin temelini attılar. Doğal olarak Aleviler bunu tartışmaya başladılar. “Cami ile Cemevi bir arada olur mu?” diyenler var. “Neden olmasın!” diyenler var. Aleviler ikiye bölündüler. Bu bölünme önümüzde ki süreçte bir ayrışmaya dönüşecektir.

Tarihte ilk defa bir bölünme Aleviler için hayırlı olacaktır. Bu bölünme kısa vadede belli sarsıntılar yaratabilir. Uzun vadede ise Aleviler için iyi neticeler verecektir. Bu bölünme bir ayrışmaya ve arınmaya dönüşecektir. Asırlardır İslam gericiliğiyle kirletilmeye çalışılan Alevilik bu kirlilikten arınacak, durulanacak özüne dönüşecektir. Bu ayrışma aynı zamanda dağınık olan Alevi kurumlarını bir araya getirecektir.

İzzettin Doğan Aleviler için ilk defa hayırlı bir şey yaptı diyebiliriz. İzzettin Doğan kendi ayağına sıkmıştır. Silah geri tepmiştir. İzzetin Doğan’ın babası da 1950 yılında CHP’den Alevilerin oyu ile milletvekili seçildikten iki ay sonra, Alevilere ihanet ederek belli pazarlıklar sonucu Demokrat Partisine geçer. Ogünden bugüne Doğan ailesi devletin en has adamı oldular. İzzettin Doğan babasının yolundan giderek Alevilere ihanet etmeye devam ediyor.

İzettin Doğan 1983 de faşist ve Alevi düşmanı bir partide milletvekili adayı olur. Aleviler İzzettin Doğan’ın gerçek yüzünü gördükleri için oy vermediler. Alevilerden yüz bulamayan İzzettin Doğan 17 bin faili meçhul cinayetlerin sorumlusu olan Doğru Yol Partisiyle dirsek temasına girer. CEM vakfının kurulması için dönemin başbakanı Tansu Çiller başbakanlık gizli ödeneğinden para yardım eder.

Cem Vakfı hangi amaçla kuruldu ve görevleri nelerdir?

1. Alevileri Sünnileştirmek için “esas Müslüman biziz” propagandasını yaymak.

2. Alevilerin kendi inançlarıyla buluşmasını engellemek.

3. Alevileri Kürt Hareketinden uzak tutmak.

4. Aleviler devletin asli unsurlarıdır probagandasını yapmak.

Sivas Katliamından sonra Aleviler için yeni bir dönem başlamıştı. Alevi gençliği sivas katliamım planlayıcı devletin kendisi olduğunun farkına vardı. İzettin Doğan'ında Devletin bir piyonu olduğunu farkına vardılar. Alevi gençliği İzzettin Doğan’dan uzak durmaya başladılar. İzzettin Doğan Alevilerin kendisinden uzaklaştığını görünce sırtını devlete dayatarak Alevi gençliğine saldırmaya başladı. Alevi gençliği bu saldırıya boyun eğmedi. İzzettin Doğan Aleviler kendisinden uzaklaşınca yeniden gündeme gelebilmek için yaşamı boyunca Alevilere düşmanlık yapmış Fettullah Gülen’e sığındı. Cami ve Cemevi projesi Fettullah Gülenin projesidir. İzzettin Doğan cami, Cemevi projesini uygularken hesaba katmadığı bir şey vardı. Aleviler eski Aleviler değildi. Bu projeye karşı Alevi kurumları bir araya gelerek birlikte eylem yapma kararı aldılar.

Alevilerin bir araya gelmesi İzzettin Doğan şaşkına döndürdü. Böyle bir şey beklemiyordu. Bünyelerinde Beş yüzü aşkın Cemevi bulunduran Alevi kurumlarına bunlar Alevi değil açıklamasını yaptı. Böylece İzzettin Doğan’ın bilinen ama saklamaya çalıştığı gerçek yüzü açığa çıktı. İzzettin Doğan çağımızın hınzır paşasıdır.

Alevi kurumlarına önemli görevler düşmektedir. Alevilik, Pir Hace Bektaş’la veya Pir Sultan’la başlayan bir inanç değildir. Pîrlerimizin adını kullanarak farklı kurumlar oluşturmak Alevilere zarar vermektedir. Tarihte Osmanlılar Anadolu topraklarına hâkim olabilmeleri için böl parçala taktiğini uyguladılar. Bektaşilik bu politikanın bir parçasıydı. Pir Hace Bektaş’ın ölümünden 500 yıl sonra Pir Hace Bektaş’ın Dergâhına cami yaptılar. Bu senaryo bugünde sahnelenmek istenilmektedir. Cami ile Cem evinin yan yana yapılması dün olduğu gibi bugünde asimilasyon politikasının devamıdır.

İzzettin Doğan’ın hesaba katmadığı bir şey var Aleviler bundan 60 yıl önceki Aleviler değiller. İzzettin Doğan babasını yolunda giderek kendi aslını inkâr edebilir. Üstlenmiş olduğu misyon gereği Esas Müslüman biziz diyebilir. Esas Müslüman biziz diyenlerin böyle bir projeyi savunması kadar doğal bir şey olamaz. Çünkü onların görevi bu yolla Alevileri asimille etmektir. Bu projenin arka planında AKP iktidarı vardır. AKP iktidarın zorunlu din derslerini yasalaştırmasıyla birlikte, Alevilere “Alevilik, Müslümanlığın bir yorumudur. Bir mezhebidir. Müslümanların ibadet yeri camidir.” Özellikle 1750 yıllarından sonra çokça kullanılan bir söylemini, yeniden gündeme getirerek Alevileri bölmeye çalışıyorlar.

Bugün hâlâ kafaları karışık olana aleviler, Aleviliğin anlaşıla bilmesi için:

1. -Aleviliğin tanrıyı ve evreni nasıl algıladığına bakacaksınız.

2. -Nasıl ibadet ettiklerine bakacaksınız.

3. -Nerede ibadet ettiklerine bakacaksınız.

4. -İbadet mekânlarından nelerin okunduğuna bakacaksınız.

Eğer siz cami'ye değil, Cem'evine gidiyorsanız, eğer siz Kuran değil de saz ile deyiş söylüyorsanız, sizin yaptığınız İslam değil siz Alevisiniz. “Biz İslam’ın bir mezhebiyiz” diyen Alevilere diyeceğim şudur:

İslam farklı yorumlayan, çokça mezhep ve tarikat vardır. Tarikatlar ve mezheplerin tamamı, camiye gider ibadetlerini camide yaparlar. Muhammet, EbuBekir, Ömer, Osman, Ali, Muaviye, Yezit, On iki imamlar camiye giderdi. Çünkü onlar Müslümandı. Müslümanların ibadet yeri camidir. Bunların aralarındaki kavga Alevi islam değil iktidar kavgası idi.

Hallac-ı Mansur, Baba İshak, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Taptuk Emre Şeyh Bedrettin, Dede Sultan, Tornak Kemal, Nur Ali Halife, Şah Kulu, Şeyh Celal, Baba Zün’nü, Kalender Çelebi, Pir Sultan Abdal, Nesimi, Edip Harabiler, Ali Şer, Pir Seyit Rıza Cem evine gitmişler. Alevilerin ibadet yeri Cemevidir. Bazılarn itta ettiği gibi Alevilik islamın içinde olmuş olsaydı Aleviler camiye giderdi.

Cami ile Cemevi birlikte olabilir mi?

Böyle bir anlayışı savunanlar dökülen Alevi kanı üzerinde rant elde edenlerdir. Cami avlusuna başörtüsüz bir bayan girebilir mi? Bir kadının saç telinden tahrik olanlar buna ne kadar tahammül edebilirler mi?. Bunu hiç düşündünüz mü? O cem evine giden bir bacımız başını örtmek zorunda kalacak. Her ezan okuduğundan susacak. Aleviler deyiş söylerken onlar Kuran okuyacak. Cemevi ile Caminin yan yana olması, barut ile ateş'in yan yana durmasına benzer.

Bir kez daha Alevilere ve Alevi kurumlarına çağrıda bulunuyorum. Cami ve Cemevi projesi bir tuzaktır. Bu proje asimilasyona ivme kazandıracaktır. Aleviler bir çatı altında güçlerini birleştirmeli. Pîrlerimizin ismini kullanarak ayrı, ayrı örgütlenmek, Alevilere ve inancımıza zarar veriyor. Aleviler tarihin önemli bir yol kavşağına gelmiştir. Özümüze dönmek zorundayız. Tercih yapmak zorundasınız. Alevilik mi? İslam mı? Haydi, Alevi gençliği kendi tarihinizi yazmak size yakışır. Pîrlerimizin ışıklı yolu sizi bekliyor. Hakk-Doğa-İnsan Yardımcınız Hızır Yoldaşınız olsun.

Barış Aydın