Bu Ülkenin Yüz Akı Aleviler!..

FİKRİ SAĞLAR
   
Yarın Ankara’da çok önemli bir miting var. Bu ülkenin en dinamik gücü, Cumhuriyeti sahiplenen, laik demokrasinin güvencesi, modernleşmenin öncüsü “Alevilerin” haklı taleplerini dile getirecekleri bir miting bu!…

Aleviler, AİHM ve Danıştay kararlarına rağmen zorunlu din dersi uygulamasının sürmemesi, Cemevlerine yasal statü verilmemesi, Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması ve Madımak otelinin Müze olmasını istiyorlar.

Ama ne devletten ne de iktidardan cevap alamıyorlar!...

•••

AKP’nin arkası gelmeyen vaatlerine artık kanmak istemeyen Aleviler, taleplerinin yanıtsız kalmasına Pazar günü uygarca tepki gösterecekler!...

Ankara’da geniş katılımlı bir mitingle Hükümeti ve devleti protesto edecekler.

Yarın, Federasyonu’nun çağrısıyla, Alevilerin temel taleplerini bir kez daha Türkiye de dillendirmek adına Ordu, İstanbul, Adana, Antalya, Balıkesir, İzmir, Diyarbakır ve

Türkiye’nin dört bir yanından gelen pek çok Alevi kurum ve kuruluşları, Sıhhiye Meydanında buluşacaklar..

Hep bir ağızdan "Eşitlik istiyoruz.” Diyecekler!...

•••

Bu talep, Türkiye için büyük anlam taşımalı!.

“Eşit Yurttaş hakkını” istemek ve bu hak için yollara çıkmak, AB yolundaki bir ülkeye yakışmıyor.

Bırakın AB’yi, bu anlayış çağdaş dünyada yaşamaya niyetli bir ülke için yüz karası!..

Yurttaşlarından bir kısmı “sözde” diğerleri “özde” olarak görülürse, o ülkede, “insan saygınlığı” yok demektir…

Hak ve özgürlükler yarım demektir…

O ülkede demokrasi oyunu var demektir!…

•••

12 Eylül faşist darbesinin yarattığı “müsamere” tatsız ve acımasız sürüyor.

Türkiye de demokrasinin vazgeçilmez dinamikleri Aleviler, Kürtler ve devrimciler (aydınlık ve gelişmeden yana olanlar) siyasetin dışına atıldıkça, devlet ve onun kullandığı siyasi partiler demokrasiyi kurmazlar!...

Darbeciler, karşı demokratlar, emperyalist öykünmecileri, sermaye uşakları bu dinamiklerin siyaset ve ülke yönetiminde yer almalarını istemezler.

Bu anlayış, “derin devletin, Ergenekon ve çetelerin” varlık nedeni olmaktadır.

•••

Alevi-Bektaşi inanç ve felsefesi, sadece laikliğin temelini değil, insanı öne çıkaran, yurttaş odaklı, adil paylaşan, eşit, özgür, haklarını kullanan, dayanışmayı güçlendiren ve kadını yücelten bir yaşam biçimidir…

Alevi-Bektaşiler, dünyayı bilen, çağı özümseyen bir gelişimin örneği olmuşlardır.

Devlet anlayışı, siyaset yapma biçimi, bu denli öğretisi kuvvetli bir yapıya dayanmalı!...

Ama heyhat!...

Hala ayrımcılığı körükleyenler.

İbadethanelerine yani Cemevlerine “cümbüş yeri” diyebiliyorlar…

•••

“Kızılbaşlar, mum söndü oynuyorlar..” diyerek dışlamaya çalışılan Aleviler, aslında Dünya insanlığının bu gün yakalamaya çalıştığı hümanizmayı, eşitlik,özgürlük, dayanışma ve demokratikleşmeyi yüz yıllar önce yaratanlardır.

İnsan zenginliğinin ve mutluğunun “kendinde” olduğunu keşfedenlerdir..

•••

İki hafta önce “Avusturya Wels Alevi Kültür Derneğinin” davetine katıldım.

Son derece heyecanlı, canlı ve içerikli bir toplantı oldu.

Binlerce kilometre uzakta, Avrupa Alevileri Konfederasyonu Başkanı değerli dost Turgut Öker ve Avusturya Alevileri Federasyon Başkanı Mehmet Ali Çankaya ile birlikte olduk. Türkiye’yi konuştuk…

•••

Geçtiğimiz hafta sonu ise,”İsviçre Alevi Derneklerinin” Luzern yakınlarındaki Alp Dağlarının tepesinde yaptığı 3 günlük Kampta bulundum.

Yine değerli Turgut Öker, İsviçre Alevi Federasyonu Başkanı Bülent Ant ve eski Başkan İsmail Ataş ile birlikte olduk.

Burada hayatın gerçekleriyle birlikte Dünya’yı konuştuk...

3 gün boyunca uzmanlardan, Kuantum fiziğinden sigaranın zararlarına, kadının yaşamda ki öneminden İsviçre’nin jeopolitik yapısına varıncaya kadar çok önemli bilgiler edindik.

Hasan Kılavuz ve Mehmet Turan Dedelerden Alevi-Bektaşi felsefesini dinledik.

Bu denli ciddiyetle yapılan çalışmalara Türkiye çok nadir rastlanır!..

Daha sonra, Türkiye’yi enine boyuna tartıştığımız “Lozan Anadolu Alevi Kültür Derneği üyeleri” ile  birlikte oldum.

•••

İsimlerini sayamadığım çok sayıda konuşmacının katıldığı bu toplantılarda gördüğüm en önemli farklılık, “Alevi-Bektaşi örgütlenmesinin” son derece güçlü bir noktaya ulaşması. Bilinçli ve heyecanlı üyelerden oluşması!

Turgut Öker bu gelişim için bir şans olmuş!.

Onu dinledikçe Türkiye’nin, ihtiyaç duyduğu aydın, iyi yetişmiş, dürüst ve özgüveni tam olan bir liderle tanıştığını gördüm.

•••

Öker konuşmalarında çok mütevazı olarak yaptıklarından bahsederken bir konu dikkatimi çekti:

..”20 yıllık örgütlenme sürecinde bir tek Alevi örgüt çalışmaları nedeni ile suç işlenmedi ve suç işlenmesine neden olunmadı!. Biz şimdi, gelecek 20 yılı düşünmeli ve planlamalıyız.”..

Oysa, Almanya’da 11 Eyalette okullarda Alevi inancının öğretilmesi için eğitimin başlaması, Türkiye de, Didim ve Kuşadası Belediyelerinin Cemevlerini de Camiler gibi ibadethane olarak tanıması gibi büyük işlerde yapılmıştı.

Ama Turgut Öker ve Arkadaşları yapılanlardan daha çok, yapılması gerekenleri düşünüyor.

Bizim siyasetçilerimizin aklına dahi getirmediği bir “gereği” ifade ediyor..Farkı da bu!..

•••

Hayali ve heyecanı olmayanlar, geleceği kuramazlar!...

Eşitlik isteyen Aleviler, aslında bize aydınlık geleceği oluşturmayı hatırlatıyorlar!..

FİKRİ SAĞLAR

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy44392 = 'fikrisaglar' + '@';

addy44392 = addy44392 + 'birgun' + '.' + 'net';

var addy_text44392 = 'fikrisaglar' + '@' + 'birgun' + '.' + 'net';

( '' );

44392 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

BİRGÜN - 08 Kasım 2008