Bu kitap, yeni ve daha sağlıklı tartışmaları başlatacak...
Ali Murat İrat: "Bu kitap, yeni ve daha sağlıklı tartışmaları başlatacak..."Geçen yüzyılın büyük düşünürlerinden...
Ali Murat İrat: "Bu kitap, yeni ve daha sağlıklı tartışmaları başlatacak..."
Geçen yüzyılın büyük düşünürlerinden Theodor Adorno’nun etkileyici eseri Minima Moralia’da, yaşadığı bir çelişki üzerine şöyle deme ihtiyacı duyar: “Belki de kabahat yalnız bende değil, sorunun kendisindedir”. Hem felsefe tarihinde hem de reel hayatta kimi sorunlar vardır ki, bizzat hem formüle edilişleri nedeniyle hem de, bizzat, çözüm için gerekli olduğu düşünüldüğü için açılan yollar nedeniyle tıkanırlar. İşte Aleviliğin ve Alevilerin sorunu bugün benzer bir noktaya doğru evrilmiştir. TC’nin vatandaşları olarak Alevilerin sorunlarıyla, bir inanç olarak Aleviliğin sorunlarını derinlemesine kesiştirerek ve bütünleştirerek yeni bir sorun haline getiren devlet, yeniden inşa etmeye çalıştığı bu sorunun aslında bir çözümsüzlüğü de içerdiğini görme bilincinden oldukça uzak görünmektedir.
Tam da bu noktada hiç kuşkusuz devletin inatçı reflekslerini çözmek için çalışmanın yanısıra bizzat Alevilere de önemli görevler düşmektedir. Özellikle Alevi inancı ve tarihiyle ilgili yapılacak çalışmaların yanısıra, onların siyasi tarihlerinin de ciddiyetle gözden geçirilmesi gerekmektedir. Buna karşın söz konusu bütün bu alanların tamamına yakınının özellikle Diyanetin ve devletin sünni kurumlarının etkinliği altında olduğunu görmek zor değildir. Ancak bu etkinliğin özellikle 2000’li yıllarla birlikte bir kırılmaya uğradığını söylemek gerekiyor. Alevi sorunuyla ilgili olarak yapılan yayınların sayısının hızla tırmanışa geçtiği ve fakat ciddi bir kalite sorununu içerdiği 1990’lı yıllardan sonra başlayan ikinci dönem yeni bir dilin oluşturulmaya başlandığı zamana denk düşmektedir.
Aleviliğin 1900’lü yılların hemen başında ve Fuad Köprülü tarafından sistematize edilmiş bir minvale oturtulmaya çalışıldığı 1990’lı yıllardan kurtulma çabalarında dikkat çeken önemli bir figür de Necdet Saraç’tır. Saraç’ın Alevilerin Siyasal Tarihi başlığını taşıyan yeni çalışmasının en önemli yanı, kuşku yok ki onun yalnızca genel geçer tarihsel bir kronoloji sunmuş olması değil, kimi vakalarda derinlemesine ve kışkırtıcı bir analize girmiş olmasıdır. Yine duyarlı bir yazar ve entelektüel olarak Necdet Saraç yapması gereken şeyi yaparak hem resmi tarihin üzerine gitmiş hem de Aleviliğin içinden yapılan kimi okumaların yanlışlığını ve eksikliğini ortaya koymaya çalışmıştır. Özellikle Şah Hatayi, Vaka-i Hayriye ve Cumhuriyet Dönemine ilişkin yazdıklarının önemli tartışmalara yol açacağını düşünüyorum. Tam da bu noktada belirtmekte yarar var ki, Alevilerin ve Aleviliğin bu tartışmalara şiddetle ihtiyacı bulunmaktadır. Bu tartışmaların yaratılmasında, yaygınlaştırılmasında ise Necdet Saraç’ın bu eserinin katkısının büyük olacağına inanıyorum. Saraç bu eseriyle önemli bir boşluğu doldurmuş ve bu alanda daha sonra yapılacak çalışmalara da değerli bir kaynak kazandırmıştır.
Dr. Ali Murat Irat, Araştırmacı
* * *
Alevilerin Siyasal Tarihi, Necdet Saraç, Cem Yayınevi, Mart 2011, 495 sayfa
Kitap için gelen yorumları yayınlamaya devam ediyoruz. Kitabı D&R, Dost ve İmge Kitapevleri başta olmak üzere kitapçılardan temin etmek mümkün. Toplu siparişler için ise telefon numaraları şöyle:
* Türkiye: 0212-2924170
* Avrupa: 0049-1774548188
Alevi Haber - 7 Nisan 2011
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.