'Bu Demokratlık Değil Faşistliktir'
'Bu Demokratlık Değil Faşistliktir'Dün Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz HSYK’da alevi ağırlığına dikkat çekerek HSYK’da...
'Bu Demokratlık Değil Faşistliktir'
Dün Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz HSYK’da alevi ağırlığına dikkat çekerek HSYK’da olumsuz bulduğu kararları üyelerin Alevi olmasına bağladı. Emre Aköz, nüfusun %15’i Alevi olan bir ülkede HSYK üyelerinin yarısının Alevi olması doğru mu diye sordu. Aköz’ün HSYK’ya ilişkin yaptığı bu mezhepsel analiz Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali BAlkız tarafından cevaplandı. Ali Balkız bugün yaptığı açıklama ile Emre Aköz’e yanıt verdi.
İşte o yanıt:
“Sabah Yazarı EMRE AKÖZ sordu:
“Savcının dediği mezhep hangisi?”
Biz yanıt verelim: Alevilik.
23 Temmuz 2009 günü Sabah Gazetesindeki köşesinde Emre Aköz adlı kişi yazısına böyle bir soruyla başladı.
S Haber’deki bir programa atıfta bulunarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’nun uzun yıllardır sistemli bir biçimde siyasallaştırıldığını, bazı kararların mezhepsel kaygılarla alındığını, bu yönde bir kanaat olduğunu aktararak sorular sordu:
“- Gerçekten Yüksek Yargı bir mezhebin hakimiyetinde mi?
- Yüzde 15 nüfusa karşın: HSYK’daki koltukların yüzde 50’sinin bu mezhep mensuplarından oluşması normal mi?
Hele hele bir de CHP’ye oy veriyorlarsa, Cumhuriyet mitinglerine katılıyorlarsa,
Ergenekon’a inanmıyorlarsa…”
Biz istediğimiz kadar; insan olmaktan, insani değerleri ön plana çıkartmaktan, eşitlikten, kardeşlikten, barıştan yana sözler söyleyelim, laikliğe, demokrasiye vurgu yapalım, eşit yurttaşlık hakkı isteyelim, bu ülke hepimizin diyelim… Ne yaparsak yapalım; Muaviye soylulara yaranamıyoruz. Emre Aköz benzeri aklı mı kıt, kalemi mi kirli, zihniyeti mi bozuk, vicdanını mı kiralamış belli olmayan bir yezit çıkıp, bu çağda yukarıdaki soruları sorabiliyor. Gözünü kırpmadan ayrımcılığın daniskasını yapabiliyor.
Emre Aköz gibi bir zat-î muhterem; Hukuk Fakültesine nasıl girilir, nasıl mezun olunur, Hakim ve Savcı olabilmek için hangi süreçler yaşanır, sonrasında nasıl terfi edilir, hangi makama kim nasıl seçilir?... Bunları bilmiyor olabilir mi? Hadi kendisi bilmiyorsa, kaynak kişi olarak gösterdiği, Yargıtay Cumhuriyet emekli Savcısı Ahmet Gündel de mi bunu bilmez.
Bal gibi bilirler.
Ama amaç; AKP’nin henüz Yökleştiremediği, Kütükleştiremediği, HSYK olunca, konuyu bir mezhebe getirerek, bu mezhebi ve onun mensuplarını karalayarak, belki daha kolay olur yolunu seçmek, belden aşağıya vurmanın da ötesinde Muaviye zihniyetinden başka bir şey değildir.
Emre Aköz ve benzerleri şunu bilsinler ki, bizler uzun tarihimiz boyunca; bu tür hakaretleri, aşağılamaları, iftiraları çokça yaşadık. Efsunluyuz artık.
Önerimiz şudur:
Yeni bir yol bulun.
Daha önce denenmemiş olsun.
Şimdi biz de kimi sorular soralım:
İlk soru Emre Bey’e;
Nüfusun %15’i kastettiğiniz o mezhebe mensup ise eğer; 81 validen, 1000 kaymakamdan, onca müsteşardan, generalden, emniyet müdüründen, müfettişten, daire müdüründen, okul müdüründen, kendi gazetesindeki köse yazarlarından, muhabirlerden, hatta çaycılardan kaçı Alevidir acaba?..
100 bin personele mensup DİB’de bir Alevi Çaycı-Odacı var mıdır acaba?...
Hangi seçmenin hangi partiye oy verdiğini, kimin hangi mitingde yürüdüğünü merak etmek, bunu bir eleştiri konusu yapmak, demokrasi anlayışıyla mı bağdaşır daha çok, faşistlikle mi?
- Sabah Gazetesi yöneticileri, bu adamı o köşede tutacak mısınız?
- Siz Aleviler-Sünniler, birbirine kardeş diyen laik, demokrat, vicdan sahibi, sağduyu sahibi, toplumumuzun bir ve bütün olduğunu savunan, farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak değerlendiren gönlü geniş, engin yurttaşlar; Emre Aköz ve benzerlerini okumaya, yazdığı gazeteyi satın almaya devam edecek misiniz?...
Saygılarımızla.
Ali Balkız”
Odatv.com - 24 Temmuz 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.