Birol Başaran'ın iddialarına ne diyorsunuz?

Birol Başaran'ın iddialarına ne diyorsunuz?

Birol Başaran'ın iddialarına ne diyorsunuz?Yüksel Işıkİki Birol Başaran var! Biri, halen Ergenekon davası sanığı. Diğeri, bilişim uzmanı;...

A+A-

Birol Başaran’ın iddialarına ne diyorsunuz?Birol Başaran'ın iddialarına ne diyorsunuz?

Yüksel Işık

İki Birol Başaran var! Biri, halen Ergenekon davası sanığı. Diğeri, bilişim uzmanı; kamuoyunda pek tanınmıyor. İsmi bilineni, Ergenekon sanığı olmadan önce, bazı dağlara çok güvenmiş olacak ki, söylediği,  “bazı durumlarda hukukun askıya alınmasında bir zarar yoktur diye düşünüyorum” sözleriyle tanınıyor. Tutuklu bulunduğu dava, Türkan Saylan Hoca’yı da kapsama alanına aldığına göre, nihayetinde bir çıkmaza doğru ilerliyor.

Biz tanınmamış olanın yerel seçim sonuçlarıyla ilgili iddialarını konu ediyoruz. 16 Nisan’da odatv.com’da, “seçim gecesi neler oldu?” başlığıyla yayınlanan Başaran’ın iddiaları, 19 Nisan’da, BirGün’de, “YEREL SEÇİMLER: BÖYLE BİR İSTATİSTİK OLABİLİR Mİ? ‘İMKÂNSIZ’” başlığıyla okurun karşısına çıkıyor.

Verilerle oynandı mı?

Başaran, gece 22.00’den sonra sandıklara sihirli bir elin değdiğini; bu saatten sonra AKP oylarında sistematik bir artış yaşandığını öne sürüyor. Başaran, bu tarz bir artışın normal olmadığını; İstanbul’da başabaş giden seçimin saat 22.00’den sonra Kılıçdaroğlu’nun aleyhine, Topbaş’ın lehine döndürüldüğünü savunuyor. Aynı şeyin İzmir, Diyarbakır, Trabzon, Antalya’da da olduğunu rakamlarla gösteriyor. Hele Beyoğlu’na ilişkin iddiaları dudak uçuklatacak cinsten!

Karayalçın’ın eldeki verilerle 2 puan Gökçek’in önünde, Tekin’in oyların yüzde 90’ı itibariyle Kılıçdaroğlu’nun 41, Topbaş’ın 40 olduğunu açıklamasının bir acemilik işi olamayacağına göre, Başaran’ın iddiaları, resmi düzeyde araştırmayı hak ediyor. Aynı gece, seçim sonuçlarını doğru tahmin eden Adil Gür’ün İstanbul için AKP’nin 41’e 40 önde olduğuna ilişkin tahmininin tutmamış olmasını yaşanan tuhaflıklara örnek gösteriyor.

Ortada bir tuhaflık var. YSK’nın bilgisayar sisteminin çökmesinden, gece Ankara ve İstanbul’da birçok tuhaf elektrik kesilmelerinden bahsetmiyorum” diyen Başaran, dikkatleri, gece 22.00’den sonra AKP oylarındaki sistematik artışa çekiyor ve bunun normal olmadığını kanıtlıyor ve sözkonusu zaman aralığındaki databaseleri incelemek istediğini dile getiriyor. Çünkü, “Acaba sistemde bu saat aralığında sadece ‘INSERT’ kayıtları mı var yoksa ‘UPDATE’ ve ‘DELETE’ kayıtları da mevcut mu? Sistem database’inde o aralıkta çalışan herhangi bir ‘TRIGGER’ set edilmiş mi? O anda sistemde hangi ‘USER’lar çalışmış ve ‘IP numaraları’ nelerdir?” gibi soruların yanıtlarını merak ediyor.

İddialar araştırmalı

Wikipedi, Trigger’ı, yani tetikleyiciyi, “ilişkisel veri tabanı yönetim sistemlerinde bir tabloda belirli olaylar meydana geldiği zaman yani ekleme, güncelleme, silme işlemlerinden biri gerçekleşmeden önce veya sonra çalışan ve belirli işlemleri kodlandığı şekilde yerine getiren yordam” olarak tanımlıyor. Buna göre, Başaran, seçim gecesi 22.00’den sonra database’lere ekleme, çıkarma yapıldığını düşünüyor.

2007 seçimlerinden önce Aylin Yorulmaz adlı bir bilişimci de, bizzat kendi hazırladığı internet anketinde kullandığı ilk oyla birlikte AKP’ye de bir oy verildiğini iddia etmiş; bu iddia, Mustafa Mutlu’nun köşesinde kamuoyuna duyurulmuştu. İddialar doğruysa, AKP’ye oy veren her 2.5 kişiden birine niçin sokakta rastlamadığımız sorusu, daha da büyük anlam kazanıyor.

Başaran, dile getirdiği soruların kamu adına teknik bir ekip tarafından incelenip, “temizdir” raporu verilmediği takdirde, 2009 seçimlerinin şaibeli olacağını söylüyor. Üstelik bu incelemenin hemen yapılması gerektiğini; zamanı geçince yapılacak incelemenin nasıl bir sonuç üreteceğine dikkat çekiyor. Başaran’ın muhalefet partilerine de oylarına sahip çıkması çağrısında bulunuyor. Başaran’a göre, “eğer yapmazlarsa AKP hep iktidarda, kendilerinin de hep muhalefette kalacaklar”! Bu sözler, Fikret Kızılok’un şarkısındaki ironiyi çağrıştırıyor, “Süleyman, hep Başbakan”!..

Hem herkesin uğrak yeri haline gelmiş bir internet sitesinde hem de Türkiye’nin kanaat önderlerinin mutlaka göz attığı bir gazetede yayınlanmış, ve sahibinin alanında uzman olduğu herkesçe kabul gören bu iddiaların gerçekle bir bağlantısının olup olmadığını siz merak etmiyor musunuz?

Ben ediyorum!

KAYNAK : Alevihaber.com - 21 Nisan 2009

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.