Bir Mayıs, Bir Mayıs ilk dileğimiz yaşatacak seni
derkenar: 1927 1 MAYIS’INDA İŞÇİLER HEP BİR AĞIZDAN HAYKIRIYORDU: Bir Mayıs, Bir Mayıs ilk dileğimiz yaşatacak seniGeçen hafta Bakanlar Kurulu, 1 Mayıs’ın...
derkenar: 1927 1 MAYIS’INDA İŞÇİLER HEP BİR AĞIZDAN HAYKIRIYORDU: Bir Mayıs, Bir Mayıs ilk dileğimiz yaşatacak seni
Geçen hafta Bakanlar Kurulu, 1 Mayıs’ın resmi tatil olması talebini değerlendirerek: “1 Mayıs’ın tatil günü olmasını arzu etmediklerini” açıkladı. Hükümet sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek bu kararın nedenini: “Çünkü tatilin getirdiği ilave bir sürü yükler var. Türkiye, dünya büyük bir ekonomik durgunluk içerisindeyken, bir günlük kayıp en az iki katrilyon liradan aşağı değildir.” şeklinde açıkladı. 1 Mayıs’ın tatil olma mecburiyetinin olmadığını ve dünyanın her tarafında tatil olarak kutlanılmadığını belirten Çiçek, 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanmasına ilişkin kararın imzaya açıldığını söyledi. Bakanlar Kurulu’na 1 Mayıs’ın “ne günü olduğunu” açıkladıkları için teşekkür ediyoruz, biz bilmiyorduk!
1 Mayıs, bu topraklarda tam 99 yıldır yasaklara, baskılara, saldırılara, katliamlara rağmen “İşçi Bayramı” olarak kutlanıyor. Gelin, 12 Eylül cuntasına kadar 1 Mayıs’ın tarihinde kısa bir yolculuğa çıkalım…
Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk 1 Mayıs kutlaması, 1909 yılında Selanik’te yapıldı. Türkiye’de ilk kitlesel “İşçi Bayramı” ya da o zamanki ismiyle “Amele Bayramı” ise 1 Mayıs 1921 tarihinde işgal altındaki İstanbul’da kutlandı. İşgal güçlerine karşı direniş niteliği de taşıyan bu kutlama, işgal kuvvetleri tarafından yasaklanmasına rağmen yapıldı.
İlk kitlesel 1 Mayıs…
İstanbul’un hâlâ işgal altında olduğu 1922 yılında Türkiye Sosyalist Fırkası, Türkiye İşçi Derneği, Beynelmilel İşçiler İttihadı, Sosyal Demokrat Fırkası, Ermeni Sosyal Demokrat Fırkası, Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Partisi ve Aydınlık çevresi 1 Mayıs kutlamaları için bir araya geldiler. Sultanahmet Meydanı’nda toplanan işçiler, Pangaltı’ya oradan da Kağıthane’ye yürüyüşe geçtiler. Bando eşliğinde Enternasyonal marşı söyleyerek Kağıthane’ye varan işçiler burada “Amele Bayramı”nı kutladılar. Aynı yıl Mersin’de de işçi gösterileri yapıldı. Mersin Liman’ında demirleyen Fransız donanmasına karşı, Mersin sokakları “Yaşasın 1 Mayıs. Kahrolsun Emperyalizm” sloganlarıyla donatıldı…
1923’te yapılan kutlamalar da yasaklarla karşılaşacaktı. 1924 yılında Sendikalar Kanunu’nun çıkarılmasını isteyen Amele Birliği, İstanbul’da 1 Mayıs’ta gösteri yapma kararı aldı. İstanbul Polis Müdür Vekili Kamil Bey yayınladığı genelge ile gösterileri yasakladı: “Amale Birliği namıyla bir müessese hükümetçe hiçbir vechile tanınmamış olduğundan 1 Mayıs münasebetiyle Amele Birliği namına yapılacak hiçbir nümayiş ve hareket-i merasimiye kat’iyyen müsaade edilmemesi…” Amele Birliği merkezinde yapılan tören polis tarafından engellendi.
1927 yılında 1 Mayıs, 1976 yılına dek bir daha kutlanmamak üzere son kez kutlandı. Amele Teali Cemiyeti’nin merkezinde yapılan kutlamalarda, “Bir Mayıs, Bir Mayıs ilk dileğimiz / Yaşatacak seni tunç bileğimiz” diye biten ilk 1 Mayıs marşı hep bir ağızdan okundu.
1927’den sonra 1 Mayıs kutlamaları –salon toplantıları ya da mitingler – tümüyle yasaklandı. Komünistler, sosyalistler, sendikacılar her 1 Mayıs öncesinde tutuklandılar. 1935’de çıkarılan bir kanunla 1 Mayıs, “Bahar Bayramı” olarak kabul edildi.
Menderes’in kutlaması
Soğuk savaş döneminde 1 Mayıs, “komünistlerin” bayramı olarak görüldüğünden, yasaklı bir gün oldu. Ancak o dönem de bile 1 Mayıs, toplumda “İşçi Bayramı” olarak biline geldi. Örneğin, 27 Mayıs darbesinden önce, 1960’da Başbakan Adnan Menderes’in radyodan yaptığı konuşmada 1 Mayıs, Menderes tarafından “İşçi Bayramı” olarak nitelendirildi: “Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı, işçi kardeşlerimize elemsiz, kedersiz bir çok bayramlar idrak etmelerini…” Gerçi Menderes, konuşmasının geri kalan bölümünde işçilere “aba altından sopa” göstermekteydi. Ama yine de soğuk savaş döneminin başbakanı işçilerin bayramını kutlamıştı. Bugün ise Başbakan, işçileri kutlamak bir yana işçilere “ayak takımı” diyerek hakaret etmekte!
1 Mayıs’ın kilometre taşlarını
1927’deki 1 Mayıs kutlamalarının üzerinden 48 yıl geçtikten sonra 1 Mayıs, 1975 yılında DİSK’in Tepebaşı’nda düzenlediği bir salon toplantısında kutlandı. Artık yeniden meydanlara çıkmanın zamanı gelmişti. 1976’da DİSK, 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda yüz binlerle kutlayacaktı.
1977 1 Mayıs’ı tarihe “1 Mayıs Katliamı” olarak geçti. 1977 yılında 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na açılan ateş sonucu 36 kişi yaşamını yitirdi. Ertesi yıl, 1978’de işçiler, devrimciler yine Taksim Meydanı’ndaydılar. 1979 ve 1980 yıllarında İstanbul’da ve birçok kentte 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı. 1 Mayıs, 12 Eylül cuntasıyla birlikte uzun yıllar “yasaklı” bir gün oldu…1978 yılından sonra 1 Mayıs kitlesel olarak ilk kez 1993 yılında Pendik’te DİSK’in düzenlediği mitingle kutlandı…
Topçusu, popçusu Taksim’de…
Taksim Meydanı yine 1 Mayıs kutlamalarına kapalı. Topçusu, popçusu binlerce kişinin hemen her zaman topluca çıktığı Taksim Meydanı, işçilere yine kapalı. Üstelik Taksim Meydanı’nda yapılmasını istenen kutlamalara ilişkin Başbakan Tayyip Erdoğan: “Ayakların başları yönettiği bir yerde kıyamet kopar” diye buyurmuş. 1 Mayıs’a “İşçi Bayramı” diyemeyen, Taksim Meydanı’nı herkese açıp, işçilere kapayan hükümet; 1 Mayıs’ı tatil yapmamakta, Taksim Meydanı’nı yine yasaklamakta ve üstüne üstlük bir de işçilere hakaret etmektedir.
Neymiş, dünyanın her tarafında tatil olarak kutlanmamaktaymış. Afrika’dan Asya’ya, Avrupa’dan Latin Amerika’ya kadar tam 166 ülke 1 Mayıs’ı “İşçi Bayramı” olarak kutluyormuş, ne gam!..
Neymiş, bir günlük tatilin Türkiye için kaybı iki katrilyon liraymış. Bu hesabın yanlışlığı bir yana dini bayramları hafta sonlarına bağlayıp uzatırken, hiç akıllarına gelmemekte söz konusu iki katrilyon kayıp…
1 Mayıs İşçi Bayramı, bu yıl da kutlanacak. Sendikalar ve kitle örgütleri Taksim Meydanı’nda düzenleyecekleri büyük bir 1 Mayıs mitingine hazırlanmaktalar. 1924 yılında ilk kez söylenen ilk 1 Mayıs marşı nasıl bitiyordu: “Bir Mayıs, Bir Mayıs ilk dileğimiz / Yaşatacak seni tunç bileğimiz”…
***
BAŞBAKAN MENDERES’İN 1 MAYIS 1960 GÜNÜ YAPTIĞI RADYO KONUŞMASI:
“Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı…”
Muhterem vatandaşlarım. Bugün dördüncü gün. Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı. İşçi kardeşlerimize elemsiz, kedersiz birçok bayramlar idrak etmelerini ve onların refah ve saadetini temenni ederken, bu gayede kendilerine her zaman yardımcı olmanın en aziz emelimi teşkil ettiğini ifade etmek isterim. (…)
Muhterem vatandaşlarım. Bu şeametli ayaklanma teşebbüslerinin bir merkezden idare olunduğuna dair bin bir delilden biri de bütün bu gayretlerin kendine mahsus bir mantık içinde cereyan etmesi, hadiselerle tarihlerin arasındaki münasebete ve takvime büyük bir ehemmiyet verilmekte olmasıdır.
Tercüman gazetesi, 2 Mayıs 1960.
FEZA KÜRKÇÜOĞLU
BİRGÜN - 27 Nisan 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.